×Evrenin bilinmeyen noktasında×
"Efendim, genç üstat hızla gelişiyor. Tanrı ekim yolunda olmasına gayet iyi ilerliyor."
"Genç üstat... Size ihtiyacımız var..."
×2 ay sonra akademi revirinde×
Shu gözlerini aralamaya çalıştı sanki göz kapaklarına evrenin yükü koyulmuş gibiydi. Shu gözlerini aralığında hastanede olduğu anladı. En son neler olmuştu yarım yamalak hatırlıyordu.
"Efendim zehirlenmiş ve çok kan kaybetmiş şu ana kadar ölmemesi bile mucize!"
"Owen! Bu çocuk yaşamazsa bütün soyunun yok olduğundan emin olacağım!" Darvin Jinno uyarısını verdikten sonra ortadan kayboldu.
Shu hatırladıkları ile anlayamadığı bir şekilde Darvin Jinno'dan şüphe duydu.
Shu yatakta doğrulamaya çalışırken hareket edemedi. Başını kaldırıp etrafına baktı. Bacaklarına başını yaşlamış olan Luo''yu gördü. Shu hissettiği duyguyu kendine tarif edemedi.
Genç kızın gözaltları morarmıştı. Shu kıza bakarken yüzünde bir gülümseme oluştu. Dikkatli bir şekilde yatakta doğrulup, huzurla uyuyan Luo'nun saçlarını okşamaya başladı.
Shu daha önce hissetmediği bir duyguyu hissediyordu. Evren büyük bir aşkın ilk anına şahit oluyordu.
Luo'nun bilinci açılırken, saçlarında hissettiği el ile aniden gerildi. Başını kaldırıp elin sahibine baktığında gözleri büyüdü.
"S-s-Shu..." İkili bir süre birbirlerine baktıktan sonra Luo kendini daha fazla tutamayıp Shu'nun boynuna atıldı.
Shu bu sarılmayı beklemese de itiraz edicek hali yoktu anın keyfini çıkarmaya baktı.
Luo'nun göz yaşları Shu'nun omzuna dökülüyordu. Shu, Luo'nun omuzlarından tutup biraz uzaklaştırıp yüzüne baktı.Shu, Luo'nun süzülen göz yaşlarına baktı. Bu sefer sarılan taraf Shu oldu, bu sahneyi odanın girişinden izleyen Yuno ve Nyna kıkırdayarak içeri geldiler.
"Ooo uyuyan prensimiz sonunda uyanmış. Prensesimizde yanında, yüce evren aşkına çok duygusal bir sahne!" Yuno elleri ensesinde alayla içeri girdi, arkasından da çekingen bir şekilde Nyna geldi.
Shu içeri girenlere baktığında yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü. "Yuno, Nyna..." Shu titrek bir sesle ikiliye seslendi.
"Ah Shu, ağlama beni de ağlatacaksın ahahah!"
Shu arkadaşlarıyla biraz hasret giderirken odaya Darvin Jinno girdi.
"Genç Shu kendine gelmişsin. Umarım iyisindir" Darvin Jinno her zamanki güler yüzüyle içeri girdi.
"Evet Darvin amca iyiyim. Bu arada sormayı unuttum ne zamandır baygın haldeyim?" Shu sorusunu sorduğunda yüzü düşen Luo'yu gördü. Yuno da bunu fark etmişti ki hemen cevapladı.
"Fazla bir şey değil dostum 2 ay kadar" Yuno ortamın gerginliğini atmak için alaycı bir şekilde cevap verdi.
"NEE?!?! İKİ AY MI? CİDDİ OLAMAZSIN!" Shu'nun kulakları tırmalayan bağırışıyla ortamda bulunan gerginlik tamamen dağıldı. Darvin hariç herkes kahkaha atıyordu.
"Shu birkaç sorun olduğunu düşünüyorum, aynı zamanda buraya neden geldiğimi anlamışsındır değil mi?" Darvin Jinno'nun yüzündeki gülümsemenin yerini ciddiyet aldığında ortamdaki hava yeniden gerildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yolun İzi
Fantasy"İntikam!" Yüksek bir platformda duran genç adamın ağzından çıkan tek bir kelime milyarlarca insanın kalbini hızlandırmaya yetmişti. Soğuk ve duygusuz bakan gözleri ile onun için gelen milyarlarca insana baktı. Büyük savaş yaklaşıyordu. Kan ile çiz...