7.Bölüm: Hwa Klanı

459 44 3
                                    

*Evrenin bilinmeyen bir noktasında*

Cehennemi andıran bir gezegen, ağır kan kokusu bütün gezegene yayılmıştı. Gezegeninin her noktasında ölü cesetler ve iskeletler vardı ama öyle bir yer vardı ki iskeletlerden bir dağ olmuş vaziyetteydi.

İskelet dağının en üstünde oturan birisi vardı. Kolunu dizine koymuş gözlerinde hüzün vardı. Siyah cübbesi ve rüzgarda dalganan saçları görenlere mistik bir hava veriyordu.

*Shu'nun odası*

Shu uzun süredir akademi derslerine girmediği ve akademi öğrencisini öldürdüğü için akademi müdürü tarafından güzelce azarlandı. Akademi müdürü Shu'yu Ahn'ın, ailesi hakkında uyardı. Seviyesini gizlemesi için de bir büyülü eşya vermişti. Akademi müdürü için

Kıyafetlerini giyip kahvaltı için yemekhaneye gitti. Sevdiği yemekleri yedikten sonra ders sınıfına doğru yöneldi.

Yuno ile aynı sınıftaydılar Yuno kahvaltı yapmadan direkt ders sınıfına gitmişti. Shu son zamanlarda fazla çalıştığı için karnı çok acıkıyordu. Bu sırada Shu sınıfa doğru giderken etrafına baktı insanların neden ona garip bir şekilde baktığını anlayamadı önünde duran öğrenciler yol verip uzaklaşıyordu.

Shu korkutucu göründüğünü düşünmeye başladı ama fazla takmadı insanları umursayan bir yapısı yoktu. Sınıfa girdiğinde Yuno'yu gördü, yanına oturdu. Shu, Yuno ile sohbet ederken sınıfa öğretmen ve yanında bir kız girdi. İkisi göz göze geldi. Kız Shu'yu gördüğünü anda hatırlamıştı. Koca bir köyü genç adam onun için katletmişti unutması mümkün değildi.

Shu da kıza bakınca anında tanıdı, tek başına hayatta kalıp buraya geldiğini görünce gözlerinde taktir belirdi. Bu olanlara seyirci olan Yuno neler olduğunu anlamaya çalıştı ama pek başarılı değildi.

Öğretmen Yin de, Shu ve yeni öğrenci ile arasında bir bağlantığı olduğunu anladı.

"Gençler bu arkadaşınız akademiye ve sınıfımıza yeni katıldı. Kendini tanıtabilirsin" kız çekingen bir tavırla öne çıktı konuşmaya başladı, sesi büyülü bir melodi gibi sınıfa dağıldı.

"Ben Nyna. İlerde iyi geçinelim"

Nyna'yı dinleyen sınıftaki erkeklerin içi erimişti. Kızların gözünde ise kıskançlık belirdi. Nyna sivri yüzlü, beyaz saçlı siyah gözlü çok güzel bir kızdı. Shu dikkatle incelendiğinde ister istemez etkilenmişti.

"Nyna şu kısım boş oraya oturabilirsin. Tekrardan hoş geldin"

Shu ve Yuno'nun olduğu kısım boş olduğu için o tarafa oturdu. Sınıfın geri kalanı Shu ve Yuno'dan çekindikleri için yaklaşamıyorlardı. Özellikle Shu'nun katliamı son zamanlarda popüler olmuştu.

Nyna sıraya oturduktan sonra öğretmen Yin dersini anlatmaya başladı. Sınıfta 2 kişi hariç herkes pür dikkat dersi dinliyordu.
Shu ve Yuno öğretmenin anlatacağı şeylere ihtiyacı yoktu zira ikisi de elementleri üstünde yeterli kontrole sahipti.

Uzun ve sıkıcı dersin ardından Shu derin bir nefes verip arkasına yaslandı. Yuno da yanında başını masaya koymuş uyuyordu. Shu gözlerini kapatıp uyuyacakken yanına birinin gelmesiyle gözlerini açtı.

"Ş-ş-şey o gün teşekkür edememiştim. Çok teşekkür ederim yaptıkların için"

Kızın büyüleyici sesi uyumak üzere olan ikiliye ulaştı. İkisi de kendine gelip karşısında duran kıza baktı. Shu güler yüzlü bir şekilde Nyna'ya döndü.

"Önemsiz bir şeydi teşekküre gerek yok, hayatta kalmana da sevindim"

Yuno hala anlamamış bir şekilde Shu ve Nyna'ya bakıyordu. Bu konuşmalara şahit olan sınıf da Yuno'dan farklı değildi. Kızın melodik sesi yine kulaklara doluştu, Nyna her konuştuğunda sınıftaki erkekler daha çok etkileniyordu.

Kanlı Yolun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin