35.Bölüm: Cennetin Gazabı

283 33 0
                                    

"Genç Üstat, enerji çekirdeklerinin hepsini topladım..." Peleus'un konuşması ile Shu gözlerini açtı. "Ne kadar enerji çekirdeği var?" dedi.

"Genç Üstat... 628 tane var, enerji çekirdeklerinin bir kısmı saldırının etkisi ile yok olmuş..." dedi Peleus. Kendisi de bütün cesetleri yemişti. Fiziksel gücü büyük bir atılım yapmıştı.

"Güzel. 20 mil (20mil=32km) etrafımı tamamen boşalt. Karınca bile istemiyorum." dedi Shu.

Peleus sebebini anlamasa da hızlı bir şekilde algısını saldı ve ağaçların arasına daldı.

Shu enerji çekirdeklerinin hepsini önüne koydu. Devlerden gelen enerji çekirdeklerinin en güçlüsü Hükümdar seviye orta aşamadaydı, en güçsüz olanı ise Gren seviye orta aşama.

Shu bu çekirdekleri kullandığında fiziksel gücü muazzam bir atılım yapıcaktı ama içsel enerji hala bir muamma idi. Hükümdar seviyeye o kadar yakındı ki nerdeyse Hükümdar bile sayılabilirdi. Fakat arada kalan o küçük mesafe enerji ile kapatılan bir mesafe değildi.

Shu lotus pozisyonuna oturduktan sonra zihnini tamamen boşalttı. Zihni aynı berrak bir su gibiydi tamamen boştu.

Ciğerlerine dolan nefesi tamamen dışarı çıkardı ve bütün gücü ile nefes tekniğini kullanmaya başladı. Shu, Soğuk Tanrı'nın Nefesi tekniği üzerinde ustalaşmıştı. Bu yüzden enerji çekirdeklerini tek tek özümsemek yerine nefes tekniği ile özümsüyordu.

Fakat bu işlem kısa yol olsa da uygulaması oldukça zordu. Çünkü enerji olarak kendisinden güçlü birçok çekirdeği özümsüyordu bu da Shu için şu anlık sıkıntılı bir durumdu.

Shu bütün gücü ile önünde duran çekirdek yığınını özümsemeye başladı. Bu sırada Peleus bütün gücü ile karşısına çıkan canavarları öldürüyordu. Kısa sürede 100'den fazla canavar öldürmüştü. Cesetlerin ona kattığı güç yaptığı katliamdan anlaşılıyordu.

20 mil etrafta ki bütün alanı tamamen boşalttıktan sonra, Shu'yu görebileceği en uzak mesafede durdu ve izlemeye başladı. İzlemeye başladıktan sonra gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Genç Üstat daha ne kadar şaşırtabilir... Daha 1 dakika oldu ama Genç Üstat şimdiden 50'ye yakın çekirdeği özümsedi... Genç Üstat ejderha olabilir mi?" diye konuştu Peleus kendi kendine.

Shu'nun yaptığı şey akıl sınırlarını aşan bir hareketti. Şimdiye kadar kimse bu kadar sürede bu kadar çok çekirdeği özümsememişti ve özümsemeyezdi. Shu bu yüzden gökleri tehdit eden bir potansiyele sahipti.

"Fiziksel gücüm artıyor... Anlayış kazanmam lazım!" dedi Shu. Enerji çekirdeklerini özümserken hızlı bir şekilde transa geçti. Gözlerinin önüne bir görüntü geldi.

8 yaşında bir çocuk elinde kılıcı ile bir yanardağın ağzında duruyordu. Ayakları ve gövdesi çıplaktı. Yanardağdan yükselen sıcaklık dehşet vericiydi, Shu trans halinde olmasına rağmen yanardağa fazla yaklaşamamıştı. Ama çocuk sanki bundan etkilenmemiş gibiydi. Beline kader uzanan saçları esen rüzgarda dalgalanırken ortaya çıkan görüntü göze hoş geliyordu.

Shu çocuktan yayılan gücü kontrol etti, anında gözleri şaşkınlıkla açıldı. 8 yaşında ki bir çocuk Hükümdar seviyedeydi.
"Nasıl bir canavar?" dedi Shu kendi kendine.

Shu, çocuğu dikkatli izliyordu. Çocuk derin bir nefes verdikten sonra gözlerini kapatıp yanardağın içine atladı. Shu sahneyi şok içinde izliyordu. Küçük çocuk lavların içine düşüp kaybolmuştu.

Shu çocuğu aramak için yanardağa yaklaşmaya çalıştı ama sıcaklık engel olmuştu. Fakat Shu bütün iradesi ile direnip yanardağa yaklaştı. Her ilerlemesinde üstüne binen baskı kat be kat artıyordu.

Kanlı Yolun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin