15.Bölüm: Eğitim (1)

364 35 5
                                    

Shu fiziksel ve ruhsal olarak acıdan ölecek düzeye gelmişti. Gökyüzüne doğru haykırırken daha fazla bilincini açık tutamadı. Gözleri kapanırken hala acı çekiyordu.

"Neredeyim?" Shu gözlerini aramaya çalıştı. Gözlerini açmıştı ama etraf karanlıktı. "Öldüm mü? Bu kadar erken mi?" Shu öldüğünü düşünürken bir ses duydu. Nerden geldiğini anlamaya çalıştı ama ses her yerden geliyordu.

"Shu Riken..." Shu hemen arkasından duyduğu sesle döndü. Karşısında bir silüet vardı. Cinsiyeti belli olmuyordu. "Sen kimsin?" Shu seslendi ama bir karşılık alamadı.

Silüet patlamaya başladı. Bütün ışıklar ona dönmüş gibiydi. Shu karşısında gerçekleşen olaya baktı.

Silüet yavaşça kadın vücudu şeklini almaya başladı. "Shu Riken..." Shu tekrar adının söylenmesiyle ürperdi. Ses korkutucuydu ve her yerden gelmişti.

Shu tekrar kadına döndü. "Sen kimsin?" Soruyu sormasıyla ortamdaki baskı artmıştı. Shu baskıya bütün iradesi ve gücüyle direniyordu.

"Sen... Kimsin?" Shu zar zor da olsa tekrar sordu.

"Ben kimim? Beni kullanıyorsun ve kim olduğumu bilmiyor musun? Kullandığının asanın içindeki mühürlü olan ruhum. Uyandırılmayı bekliyordum ve uyandım." Shu başını kadına çevirdi sesi ilahi bir ses gibiydi. Dinleyen kişinin bütün derdini silecek kadar güzeldi.

"Sen Soğuk Tanrı mısın?" Shu ayağa kalkmaya çalışırken sordu.

"Ahah Soğuk Tanrı mı? Ahahah hayır değilim ama Soğuk Tanrı'nın hizmetinde olan biriyim..." Kadın bir süre duraksadıktan sonra konuşmaya devam etti.

"Shu Riken... Sen zayıfsın..." Shu bütün baskıya rağmen ayağa kalkıp kadının karşısında dik bir şekilde durdu. Kadını incelemeye başladı.

Kadının saçları, anlayış kazanırken gördüğü adamın saçları ile aynıydı. Sonsuzluğu andıracak kadar siyahtı. Saçlarının yan tarafından uzanan parlak bordo renginde bir tel vardı. Üstünde ise kainatı andıran cübbe vardı fakat bu gördüğü genç adamınki gibi değildi. Verdiği hissiyat daha farklıydı.

"Oo... Demek bütün baskıya rağmen ayağa kalktın. Güçsüzsün ama fazlasıyla iradeli birisin... Güzel, güzel..."

Shu meydan okuyan gözlerle kadına baktı. Kadın küçümser bir şekilde gülüyordu ama gözlerinde şaşkınlık ve takdir vardı.

"Söyle bana Shu Riken, neden güçlenmek istiyorsun?" Shu derin bir nefes aldık baskı hala muazzam bir şekilde üstündeydi.

"Bundan bir yıl önce güçlenmek için bir sebebim yoktu... Fakat akademiye katıldıktan sonra kaybetmek istemediğim kişiler oldu bulmam gereken bir ailem oldu ve... Riken klanı..."

Kadının gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Riken klanı... Kimliğini öğrenmiş mi? Hayır, hayır öğrense daha farklı olurdu. O zaman Riken klanını nasıl biliyor." Kadın düşündü, düşündü ama neden olduğunu bulamadı.

Shu kadının neden duraksadığını anlayamadı. "Sen... Riken klanını nasıl öğrendin?" Shu kadının sorusuyla sanki bilmemesi gereken bir şeyi biliyormuş gibi hissetti. Bayılmadan önce yaşadıklarını her şeyiyle anlatmaya başladı.

"Şans eseri öğrendim. Zihnindeki beyaz odada duran bir kitap var orda yazıyordu. Okuduktan sonra vücudum ve ruhum sonsuz bir acıya hapsoldu. Gözlerimi açtığımda da burdaydım."

Kadın Shu'nun anlattıklarını bütün dikkatiyle dinledi. "Olabilir mi? Belki bir umut... Geri dönücem demişti... Acaba? Beyaz oda ve gizemli kitap hepsi uyuyor."
Kadının içinde fırtınalar koparken Shu kadının cevap vermesini bekliyordu.

Kanlı Yolun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin