"O zaman yarın öğleden sonra özel olarak arena hazırlanacak, bahisler açık olacak ve bizzat akademi tarafından kontrol edilecek. Bütün akademiye duyurulur!"
Akademi müdürü konuşmasını bitirdikten sonra çevredeki insanlar dağıldı. İnsanların arasından, Yuno sıyrılıp sakin adımlarla Shu'nun evine doğru ilerledi.
Shu, Luo, Yuno ve Darvin Jinno eve girdiler.
Luo ve Darvin Jinno sorgulayan bakışlarla Shu'ya baktılar, Yuno ise gururlu bir şekilde Shu'ya bakıyordu. Darvin Jinno sorguluyor olsa da içten içe memnundu.
"Shu bu yaptığın çılgınlık farkındasın değil mi? Karşında 13 genç nesilden çocuk var ve hepsi de Hwa Klanının en yeteneklileri."
Darvin Jinno emin olmak ve Shu'nun planlarını anlayabilmek için sordu. Bir yandan Luo hala şok olmuş durumda Shu'ya bakıyordu.
"Merak etmeyin efendim. En iyi ihtimalle hepsini öldürürüm en kötü ihtimalle hala kaçabilcek yöntemlerim var. Ayrıca sizden izin istiyorum."
Darvin Jinno, Shu'nun dediklerini duyduktan sonra iyice keyiflenmişti, genç adamı kesinlikle yanıma çekmek istiyordu.
"Öncelikle Shu ve Yuno bana efendim demek yerine Darvin amca diyin ve söyle bakalım Shu ne için izin istiyorsun?"
Shu ve Yuno birbirlerine baktı, Darvin Jinno aralarındaki samimiyeti biraz daha yukarı taşımıştı. İkili bu durumdan memnundu basit ihtiyaçlarını istemeye çekiniyolardı. Darvin Jinno da bunu fark edip böyle bir hamlede bulundu.
"Darvin amca, Hwa Klanı çok taşkınlık yapıyor ve göze batıyorlar. Daha bir kaç saat önce Luo'ya Hwa Klanından insanlar saldırdı. Sizden istediğim izin de bu konu hakkında. Yarın ki düelloda her şey planladığım gibi giderse büyük ihtimalle Hwa Klanı lideri ve diğer yaşlılar size rağmen bana saldırıya geçicek. Seviyem üçüncü seviye zirveye bir adım olsa da fiziksel gücüm ile beraber Hwa Klanı liderine denk bir güçte oluyorum. Bunu fark ettiğinizi düşünüyorum haksız mıyım?"
Shu'nun sorusuna Darvin Jinno başı ile olumlu cevap verdi.
"Hwa Klanı bana saldırdığında birkaç kullanmayı düşünmediğim kozum var eğer onları kullanırsam rahatlıkla Hwa Klanı ile savaşabilirim. İstediğim şey de bana bu konuda izin vermeniz Hwa Klanını yok etmeme izin veriyor musunuz?"
Shu'nun uzun konuşmasından sonra evin içinde bir sessizlik peydah oldu. Hiç kimse böyle bir şey beklemiyordu. Darvin Jinno normalde izin vermezdi ama Shu'nun elinde tuttuğu kozları görmek için izin verdi ve ortamdan ayrıldı.
Yuno ve Luo hala çok içinde Shu'ya bakıyordu. Yuno kendine geldikten sonra konuşmaya başladı.
"Shu yeni tekniği mi kullanacaksın. Teknik genç nesillerine yeter ama yaşlılara yeter mi sence?"
Luo bahsedilen hiçbir şeyi anlamamış bir şekilde konuşan ikiliye baktı.
"Sadece o değil daha fazlası da var belki yarına kadar daha da fazlası olabilir Yuno hiç belli olmaz. Bahisler bu düelloda açık olucak ne yapman gerektiğini biliyorsun. Bu arada Luo Neu daha iyi misin?"
Luo çekingen bir şekilde Shu'ya baktı. Ahn ve Shu arasındaki olayı bilmiyordu, Shu'nun Hwa klanını onun için yok edeceğini düşünüyordu.
" E-e-evet daha iyiyim. Teşekkürler her şey için"
Shu kızın çekingen tavırları karşısında içi eriyip gitti desek yeridir. Luo bunu fark etmemiş olsa da Yuno'nun gözünden kaçmamıştı.
"Luo istersen bu gece burda kalabilirsin. Yuno ve ben yarın için hazırlık yapıcaz o yüzden evde olmam için rahat olabilir"
Yuno'ya bir şok dalgası daha vurmuştu. Bütün gece eğitim yapacaklardı ve bundan yeni haberi olmuştu. Yuno içi el vermese de kızın bugün yaşadığı şeylerin kolay olmadığını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yolun İzi
Fantasi"İntikam!" Yüksek bir platformda duran genç adamın ağzından çıkan tek bir kelime milyarlarca insanın kalbini hızlandırmaya yetmişti. Soğuk ve duygusuz bakan gözleri ile onun için gelen milyarlarca insana baktı. Büyük savaş yaklaşıyordu. Kan ile çiz...
