"Uzay boşluğunda mıyım?" Shu kendi kendine söylendi. En son Peleus'un klanına gitmek için büyülü eşyayı kullanmışlardı. Sonrasında ise etraf bir anda kararmıştı.
Shu sol tarafına kafasını çevirdiğinde Peleus'u görmesiyle rahat bir nefes aldı.
"Genç Üstat birazdan gezegenime gelmiş olucaz..." dedi Peleus. Shu başını salladıktan sonra beklemeye başladı.
Kısa bir beklemenin ardından uzay boşluğunda ağır hareketleri son buldu. Gözle görünmeyecek kadar hızlı bir şekilde ilerlemeye başladılar. Birkaç saniye içinde Peleus'un gezegenine gelmişlerdi.
Shu kapattığı gözlerini açtığında gördüğü manzara karşısında dili tutuldu.
"Genç Üstat burası benim klanım." Shu, Peleus'un sesi ile kendine geldi. Birkaç kez göz kırptı ve karşısında duran yapıtlara baktı.
"Hayatımda gördüğüm en büyük yapıtlar bunlar..." diye mırıldandı kendi kendine.
İkili girişin olduğu yere doğru yürümeye başladı. Shu yürürken bir yandan da inceliyordu. Karşısında duran yapıtlara gerçekten hayran kalmıştı.
"Peleus burası klan mülkü olduğuna emin misin? Daha çok şehir gibi görünüyor..." dedi Shu.
Haksız da sayılmazdı 12 kadim canavardan birisi olan İmparator ejderha'nın böyle gösterişli olması gayet normaldi.
"Genç Üstat şu anki imparatorlar ejderha gösterişe çok önem verir. Bundan öncesinde buralar böyle değildi. Sıradan evler vardı fakat şu anki ejderhalarım imparatoru yani Yeşim Ejderha imparator -dedem- böyle bir değişiklikte bulundu. En başında çok karşı çıkan olmuştu 'klanın akıbetini bozuyorsun' diye. Fakat dedem bunların hiçbirini umursamadı ve köklü bir değişiklik yaptı. Ve böyle bir şey ortaya çıktı..." diye açıkladı Peleus.
Shu başını onaylar biçimde salladı ve önüne döndü zaten girişe gelmişlerdi.
Girişteki kapıya yaklaştıklarında kapıyı koruyan 15 asker vardı. Shu hepsinin güç seviyesini inceledi.
"Hükümdar seviye olsalar da benimle aşık atmaktan çok uzaktalar. Belli ki dış kaynaklarla beslenmişler..." kendi kendine mırıldandı.
Shu kapıya yaklaştığında askerlerin sert bakışları ile karşılaştı. Peleus Shu'nun arkasında dururken bir adım öne geldi.
"Kendileri benim misafirim, çekilebilirsiniz!" dedi Peleus.
Askerler isteksiz gözlerle ikiliye baktı. "Genç efendi Peleus, babanız sizin klana girmenizi katiyen yasakladı..." dedi bir asker. Kendisi de bu durumdan pek hoşnut değildi ama 'emir demiri keser' diye bir gerçek vardı.
"Burada sizi dinleyerek yeterince aşağılandım zaten!" Shu konuşmasından sonra aurasını dışarıya saldı.
Aurasının yarattığı etki bütün mülke yayılmıştı. Klanda bulunan kişilerin bir çoğu katil niyetli olan bu auranın altında eziliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yolun İzi
Fantasy"İntikam!" Yüksek bir platformda duran genç adamın ağzından çıkan tek bir kelime milyarlarca insanın kalbini hızlandırmaya yetmişti. Soğuk ve duygusuz bakan gözleri ile onun için gelen milyarlarca insana baktı. Büyük savaş yaklaşıyordu. Kan ile çiz...