56.Bölüm: Cennetler Kedere Boğuluyor

245 20 4
                                    

Sonsuzluğa doğru uzanan masmavi gökyüzünün altında, kendisini gökyüzü ile karşılaştıran sonsuza uzanan bir deniz. Denizin şeffaflığı ile gökyüzünün maviliği birleşince ortaya gökyüzünün mükemmel görüntüsü çıkıyordu.

"Shu çocuğu..." diye seslendi Kripto Riken. Kendi bilinç denizinin bu kadar mükemmel ve kusursuz olmasını beklemiyordu. Bilmediği şeyse bu bilinç denizinin büyük bir kısmı Shu'nun eseriydi.

Shu'nun bedeninin saflığı farkında olmadan onun da zihnini etkilemişti. Eskisinden daha saf ve temiz hale gelmişken sanki ilahi şarkılar ile temizlenmiş gibiydi.

"Kadim Ata?" sorgular biçimde kulaklara doluşan ses ile Shu, Kripto Riken'den birkaç metre ilerde ortaya çıktı. Gözlerinde saygı olsa da geleneksel selamlamayı yapmamıştı.

"Benim gördüklerimi sen de gördün değil mi?" diye sordu Kripto Riken. Sorunun cevabını biliyordu ama emin olmak istiyordu.

"Evet..." dedi Shu kısık sesle. Gördüğü şeylerden etkilendiği her halinden belliydi.

"O zaman neden buraya geldiğimi de tahmin ediyorsundur, yanlış mıyım?" Kripto Riken büyük bir umutla sordu. Shu yaşanılan her şeyi bilinç denizine görse de Kripto Riken'in düşüncelerine erişemiyordu.

"Haklısınız Kadim Ata. Bedenimi benden ilk aldığınızda aslında bu bedende yaşamak istediniz fakat sonrasında benim potansiyelimi gördünüz. Bu yüzden daha ilk andan zaten geri vermeye niyetliydiniz. Daha sonrasında ise yaşadığım anları ve niyetimi görünce ne kadar doğru karar verdiğinize emin oldunuz. Kardeşinizle beraber gittiğiniz yer hakkında da küçük de olsa bir tahminim var." dedi Shu. Kripto Riken biraz şaşırmıştı çünkü niyetinin en başından beri biliniyor olması onun beklemediği bir şeydi üstelik daha fazlası da vardı bu yüzden de içinde büyük bir umut ışığı büyümeye başlamıştı.

"Seni dinliyorum." dedi Kripto Riken.

"Gittiğiniz yer bana kalırsa tamamen uzay - zamandan ve karmadan tamamen bağımsız bir bölge. Belki de bunların yaratıcısıdır ama yine de onlara bağlı değil. Oradaki iki kişi ise söyledikleri gibi basit bir görevliden fazlası değildi fakat eminim ki o ikisi hayattayken muazzam uzmanlardı. Bir de görevi veren kişi var. Şunu söylemeliyim ki bu kişi bana kalırsa yetiştiriciliğin zirvesine ulaşmış mutlak bir varlık. Enerji ile mutlak bir olmuş yüce uzman olduğunu düşünüyorum. Belki de bu kadim boyutu yaratan Tanrıvari bir figürdür. Kesin olarak emin olduğum tek bir şey var bu yüce uzman, sizi ve beni de fazlasıyla aşan bir varlık." diye açıkladı Shu. Bu konu hakkında Shu ve Kripto Riken'in düşünceleri benzerdi.

"Dediklerinin çoğu kesin ve kesin olarak doğru ve zekan muhteşem bir seviyede. Senin kesinlikle en büyük kozun ayrıca zekan gerçekten beni bile aşıyor." dedi Kripto Riken ve ardından birkaç adım atıp elini rastgele salladı. İki tane beyaz sandalye ve büyük, beyazlar ile kaplı bir masa ortaya çıktı. Usul adımlarla sandalyelerden birisine ilerlerken Shu da diğerine doğru ilerledi. Sandalyeye oturdukları anda ise masa renk değiştirmeye başlamıştı. Bir zamandan sonra masadaki renkler yok oldu şeffaflığa büründü. Shu bu anı dikkatle izlerken Kripto Riken ise elini tekrar salladı.

Bu sefer bütün çevresi değişmeye başlamıştı. Görüntüler ardı ardına akarken Shu karmaşık duygular içinde bu sahneleri izliyordu. Kripto Riken'in ona gösterdiği sahneler hayatının tamamıydı. Doğumundan ölümüne ve ölümünden sonrasına kadar her bir sahneyi tek tek gösteriyordu.

Yaşadığı her saniyeyi dikkatle izlerken bazen ağlarken bazen de kahkaha atıyorlardı. Bir zamandan sonra ikili kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki Kripto Riken kaliteli şarap çıkarmış ve beraber keyifle içiyorlardı.

Kanlı Yolun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin