"Shu..." kadın gözlerinde sonsuz bir aşk ile Shu'ya bakıyordu. Milyarca yıldır bu anı bekliyordu ve sonunda o an gelmişti.
"B-Ben seni tanıyor muyum? Sanki yıllardır benimleymişsin gibi hissediyorum, kimsin sen?" Shu zorlanarak da olsa konuşmayı başarmıştı. Karşısında ki kadının gücü ve güzelliği karşısında tamamen donmuştu. Kadının gözlerinde ki özlem ise Shu'nun ruhunu titretmişti. Zaten en çok da etkilendiği şey kadının ona olan bakışlarıydı.
Shu olduğu yerde bir süre kadını incelediği sırada gözleri şaşkınlık ile açılmıştı.
"Nish! Bu sensin!" diye bağırdı. Nish gözlerinde, tanınmış olduğundan dolayı olsa gerek, büyük bir gülümse ile Shu'ya baktı. Bu sefer yüzünde öyle bir gülümseme vardı ki az önce yok olan galaksi bile yeniden canlanmaya başlamıştı.
"Ama senin görünüşün farklıydı, nasıl?" diye sordu, bir cevap beklediği açıktı. Haksız da değildi, Nish'in görünüşünü hep aynı sanıyordu fakat şimdi gözlerinin önünde bambaşka bir bedendeydi ve öncekinden daha güzeldi.
"Bu benim gerçek formum. Beni sen uyandırdın, senin sayende gerçek formumu elde edebildim..." diye açıkladı Nish ama hala Shu'nun aklına yatmayan şeyler vardı. Düşünceli şekilde gözlerini Nishten ayırdığında hemen yanında ki cansız olan bedene düştü gözleri.
Bu bedeni gördüğünde direkt olarak tanımıştı. Soğuk Tanrı Kripto Riken'in bedeniydi. Shu şaşkınlık içinde bedeni incelemeye başladığında gözleri yerinden çıkarcasına açılmıştı.
"Cansız beden olmasına rağmen nasıl bu kadar devasa bir enerji barındırıyor? O kadar fazla ki barındırdığı enerjinin sınırlarını göremiyorum bile!" diye söylendi Shu.
Nish cansız bedene Shu'ya baktığı gibi bir aşk ile bakmıştı. "O sensin Shu. Kripto Riken sensin..."
Shu imansızlar içerisinde bedene bakarken zihninde tonlarca soru ve düşünce ortaya çıkmıştı. Sorular o kadar fazlaydı ki delirmeye ramak kalmıştı.
"Ben... Kimim?"
"Ben Shu Riken'im... Hayır, ben Kripto Riken'im!"
"Hayır ben ikisi de değilim... O zaman ben kimim?" Shu delirmiş gibi olduğu yerde sayıklamaya başlamıştı. Zihnine doluşan anılar ile hareket etmeyi kesip olduğu yerde beklemişti. Bu görüntüleri daha önce de izlemişti fakat şimdi kendisi yaşamış gibiydi.
Nish kıyafetinin cebinden çıkardığı şişeye baktı. Şişenin içinde ruh gibi saydam fakat tamamen güç ile dolup taşan bir şey vardı.
"Bu senin bilinç denizinden küçük bir anı. Ortaya çıktığım zaman sana bunu vermemi istemiştin..." dedikten sonra şişede ki küçük ama bir o kadar da güçlü olan bilinç parçasını Shu'ya doğru gönderdi. Bu sırada Shu'nun arkasında yüzlerce portal açılmış ve milyonlarca insan toplanmıştı. Birkaç tanesi hariç herkesin üstünde Riken klanının cübbesi vardı.
Shu kendisine gönderilen bilinç denizini vücuduna kabul ettiğinde zihnine doluşan anılar daha da artmıştı. Doğuşundan, ölümüne kadar olan görüntüler kısaca gösterilmişti. Kısaca gösterilmiş olmasına rağmen 2 yıldan fazla sürmüştü, Shu 2 yıl boyunca izlediği anıları sindirmeye çalışıyordu.
Genel olarak Kripto Riken'in hayatından görüntüler olsa da, Kripto Riken milyarlarca yıl yaşamış bir varlıktı. Kadim kainatta bile bireysel olarak ondan daha güçlüsü yoktu hatta birleşmiş güçler arasında bile daha güçlüsü yoktu. En fazla eşit vardı fakat o bile büyük bir soru işaretiydi. Ekim yolunda son kapıyı açabilen tek kişi Kripto Riken idi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yolun İzi
Fantasia"İntikam!" Yüksek bir platformda duran genç adamın ağzından çıkan tek bir kelime milyarlarca insanın kalbini hızlandırmaya yetmişti. Soğuk ve duygusuz bakan gözleri ile onun için gelen milyarlarca insana baktı. Büyük savaş yaklaşıyordu. Kan ile çiz...