Shu arabanın ortasında lotus pozisyonunda duruyordu. Beyaz odada nefes egzersizini geliştirmeye çalışıyordu.
Soğuk Tanrı'nın Nefesi tekniği kullananın gücüne ve aşamalara bağlı olarak güçleniyordu. İlk aşamada 3 metre ikinci aşamada bu mesafe 30 üçüncü aşamada ise 3 kilometreleye çıkıyordu. Tabi kullanan kişinin gücüne bağlı olarak da mesafe artış gösteriyordu.
Shu özenli bir şekilde derin bir nefes aldı. Nefesiyle beraber doluşan enerjiyi vücudunda dolandırıp enerji merkezine yönlendiriyordu. Gelen enerjinin ona herhangi bir faydası yoktu ama ne kadar çok kusursuza yaklaşır veya kusursuz olursa Shu için o kadar iyiydi.
Shu 4 saat kadar beyaz odada pratik yaptıktan sonra zihnine yeni bilgiler akın etmeye başladı. "İkinci aşama..." Shu kendi kendine konuştu sesinde bilgelik vardı. Sanki eski heyecanlı ve aksiyonlu kişiliğinden arınmış gibiydi.
Zihnine akın eden bilgiler sona erdiğinde tekrardan derin bir nefes aldı ve bilgileri kontrol etti.
"Tebrikler ikinci aşamaya geçtin bu da bu teknik için yeterli olduğunu gösteriyor. İkinci aşama tekniğin gerçekliğine inen merdivenlerin ilk basamakları gibidir. Küçük görünür ama içinde barındırdığı gücü tarif etmek imkansızdır. Tekniğin ne kadar derinliğine inersen teknik o kadar muazzam hale gelir..."
Shu zihnindeki sesi dinledikten sonra ikinci aşama için yapması gerekenlere baktı. Nefes alış şekli birinci aşamadaki gibiydi ama bulunduğu yerdeki her şeyi sömürmek yerine sadece enerjiyi çekiyordu.
Shu ilk denemesi için zihnini boşalttı. Önce birinci aşamadaki gibi nefes egzersizini uyguladı. Bir dakika kadar uyguladıktan sonra çevresine baktı. Beyaz odayı şelalenin çevresindeki gibi şekillendirmişti.
Shu başını çevirdiğinde ağaçlar, bitkiler ve hemen 3 metre ilerisinde duran su birikintisi dahil her şey kurumuştu.
Shu zihnini tekrar boşalttıktan sonra tekniğin ikinci aşamasını uygulamaya başladı. İlk denemesinde 8 metre etrafında bulunan her şeye etki etmişti. Shu başını çevresinde dolaştırdı, bu sefer her şey kuruyup yok olmak yerine aynı şekilde duruyordu ama içinde herhangi bir enerji kırıntısı yoktu.
Shu tekniğin derinliğine daha da indiğini hissetti. "O zaman bu teknik ile bir gezegendeki bütün enerjiyi çekebilirim. Peki bütün enerjiyi çekersem yetiştiricilerin hepsi ölümlü mü olur? Enerji merkezlerini de yok eder miyim?"
Shu bir süre daha düşündükten sonra ani bir şekilde trans haline girdi. Bilinci hızlıca kararıp geldi. Gözlerini açtığında bilmediği bir yerdeydi. Etrafına baktığında asa için anlayış elde ederken gördüğü genç adamı gördü.
Göklere uzanan bir dağın en üstünde duruyordu. Uzaklara bakıyordu fakat gözleri ve yüzünde hiçbir duygu yoktu. Siyah saçları ve siyah cübbesi esen rüzgarda dalgalanıyordu. Shu'nun önceki gördüğünün aksine, saçlarının yan tarafından ensesine doğru giden göz alıcı bir yeşim saç teli vardı.
Shu genç adamın cübbesini incelemeye başladı. Öncesinde düz siyah bir cübbe giymişti ama bu sefer cübbesinin arkasında bir işleme vardı. Shu cübbeye ne kadar bakarsa o kadar büyülendi. Cübbe sonsuz kainatı andırıyordu. Arkasında bulanan işleme ise paha biçilemez gibi duruyordu. Bakanların ruhunu yerinden oynatıcak bir işlemeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yolun İzi
Fantasy"İntikam!" Yüksek bir platformda duran genç adamın ağzından çıkan tek bir kelime milyarlarca insanın kalbini hızlandırmaya yetmişti. Soğuk ve duygusuz bakan gözleri ile onun için gelen milyarlarca insana baktı. Büyük savaş yaklaşıyordu. Kan ile çiz...