"Neden takip ediyorsun beni!" diye bağırırken sesim ıssız sokakta yankılandı. Karşımda ki beyaz saçları,mavi gözleri olan çocuk Roydan başkası değildi tek farkı soğuk bakmak yerine daha canlı daha farklı bakıyordu bunu şuan ki durumumuza bağladım. "Nasıl yani anlayamadım sizi?" Tanımıyorum ayağına mı yatıyor? Nazik olmayı bırakması gerekiyordu,ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıyordum. Olası bir durumda üzerine atlayacak gibiydim."Bana bak kurtçuk!Neden takip ediyorsun beni!" Bir kez daha tekrar ettiğim sıra az önc eki ifadesinin yerini farklı şeyler aldı. "Sizi tanımıyorum dedim,hem siz beni ne hakla donduruyorsunuz!" ayaklarında küçük buz kütlelerini küçük bir hareketle eritse de yerinden kıpırdayamadı yine. "Laf kalabalığını bırak Roy! Niye takip ediyorsun beni dedim sana" sinirim gittikçe bozuluyordu. Roy kahkalarla gülmeye başladığında sinirlerim zıplıyordu. Ellerimi sıkıp gevşeterek rahatlamaya baktım,onun delirdiğini de düşünmeye başlamıştım.
"O halde memnun oldum. Adım Froy Dekan, Roy Dekanın ikizi oluyorum,kendisi bu sokakta oturuyor peki siz ?"
"Bu yalanı da yedim,aptal mı görünüyorum oradan bakınca!Soruma cevap ver!"
Babam çok önceleri beni uyarmıştı,birini zatıflatmak istiyorsan kafasını karıştırman yeterli demişti tıp kı onun yaptığı gibi,kendine inandırıp manipüle edecek ve sonra belki de bana saldıracaktı. Ellerimin arasında küçük hava küreleri yarattığım sıra ıssız sokakta başka adım sesleri yankılandı,öylesine yakındı ki ben koruma kalkanı yaratamadan yanımda bitti ve kürelerimi tok etti. ''O benim ikizim!'' yanımda ki beden karşımdaki çocuğun yanına geçtiğinde şoktan bir süre kıpırdayamadım. Anlık şok etkisiyle birbirine tıpa tıp benzeyen ikizlere baka kaldım. Roy'u soğuk bakışlarından ayırt etmiştim zaten,az önce ki çocuk doğruyu söylüyordu, üstelik basit ikiz değil tek yumurta ikizleriydi bunlar,her şeyler tıpa tıp benziyordu yalnızca bakışları...sıcak bir deniz ve buz tutmuş bir okyanus onları ayırmaya yeterdi. İkizi olduğundan bahsetmemişti müdür bey, bilmiyordum.
Kafamdaki hesapları bir kenara atarak el uzattım. "Özür dilerim Froy" Froy,Roydan daha sıcak bir şekilde gülümseyerek elimi hafifçe kavrayıp sıktı. "Sorun değil, adınızı öğrene bilir miyim?" çok nazik konuşuyordu bir erkeğin konuşamayacağı kadar hem de.
"Alina"
"Çok güzel bir isim, memnun oldum tanıştığımıza"
Ona nazik bir şekilde cevap vermek için dudaklarımı araladığım sıra ikimizi de bölen ikizi oldu,o kadar odunsu sert bir yaratıktı ki bu basit tanışma bile ona fazla gelmiş olmalıydı.
"Yalakalığı kes Froy!" dudaklarımı dişlerimin arasında kıstırdığım sıra Froy bana yandan bir bakış atarak ikizinin omzuna ellerini koydu. "Keşke sen de buz dolabı halini evde bıraksan ikizim"
Froy'un,Roy'a laf sokma çabalarını gülümserek izledim. İkisi çok tatlı atışıyorlardı ayrıca ne söylemiş olurlarsa olsun ikisi de birbirine benzediği için söz ikisine de gidiyordu. Roy uzatmak yerine,biraz da laf yetiştiremeyeceğini anlayınca kısa keserek bana döndü.
"Sen benim adımı nerden biliyorsun melez ?"
Sessizliğimi korudum.
"Bana aşık mısın yoksa, yüzümü ezberler gibi bakıyorsun ?"
Yalancı bir tebessüm eşliğinde elimi önemsiz bir şeyden bahsediyor gibi hızlı hızlı havada salladım.
"Sana aşık değilim, test odasında güçlerden bahsederken adın geçti müdür bey de söyledi"
Laf söylemesini beklemeden arkamı dönmüş gidiyorken içimde kalan cümleyle, usulca arkamı dönerek son sözümü söyledim.
"Yüzünü ezberlemek için bakmadım, aptallığını ölçmek için baktım,fazla ego baş yarar,kurt olsan bile"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulum 1 (DÜZENLENİYOR)
FantasyAlina Black,her şeyden habersiz bir kızdı ama en başında. 18 yaşında öğrendiklerinden sonra kendisini "VAMPİR OKULUNDA" buldu. Sıradan bir vampir,kurt,ya da melez değildi. O özel melezdi. Kalbinin üzerinde ki ruh taşı ile kendi ruhunu, geçmiş melezi...