Vampir Okulum 1 (DÜZENLENİYOR)

16/V.O

Öncelikle hepinize merhaba.
Biliyorum bölüm çok geç geldi ancak benim de kendimce sebeplerim bulunuyor bu bölüm 1500 kelime ancak diğer bölüm en az 2000 kelime olacak arkadaşlar.

Hepinizi seviyorum vampirciklerim,kurtçuk (kötü oldu) kurt kadın/adamlar,melezcikler ve diğer elf,peri vb...

Okumaya başlamadan önce beğenirseniz sevinirim.

Bu bölümde sizden bol bol yorumlar bekliyorum. Şimdiden iyi okumalar.

🧛🏻‍♀️🧙🏻‍♀️🧝🏻‍♀️🧜🏻‍♀️👸🏻🧞‍♀️🐺🧙🏻‍♀️🧝🏻‍♀️🧚🏻‍♀️

''Bay Dilşat Mörpiye okulumuzla olan ilişkiniz kesilmiştir,iyi günler dilerim''

Profesör açamadığı şiş gözleriyle son bana baktı ardından ağır aksak adımlarla odadan çıkmıştı. Üzerinde ki kıyafet yer yer yırtılmış bedeninde sayılamayacak kadar pençe izleri vardı. Melez halimle pençe attığım için izler hemen iyileşmiyordu. Size kısa bir özet geçeyim,bu başımızda bize eziyet eden çıkarcı Profesör var ya hah! İşte onu dövdüm. Odadan çıkar çıkmaz ona gülüsedim,nazik bir gülümseyiş onu mezara götürecek bir darbe öncesiydi,hiç düşünmeden ona saldırdım.

Ondan küçükte olsam bedenim konusunda,ruhum da ki güç sağolsundu. Sadece kendi intikamımı değil Hieys'e,Daly'e,Liam'a, Lena'ya yaptığının bedelini ödettim.
Kendimi tam olarak kaybetmesem de ona saldırırken hiç bir şeyin farkında değildim. O bunu gerçekten hak etmişti.Sorun şu ki ona saldırdığım da hiç bir şeyi fark etmediğim için ilizyon odasına ait bazı parçaları sökmüş,ayarları çökertmiştim.

Bundan sebep oradan çıkmamız,bir hayli zor olmuştu,bu aptal Profesörün dediğim  gibi nefesini kesmiştim sadece yedi saniye, tam yedi saniye sonra ölecekti,bunu yapacaktım ama  beni ayırdılar. Müdürün odasına geldiğimiz de her şeyi ona anlattım ve bana inanması için de sınıfta ki diğer öğrencileri bile şahit yaptım kendime. Hatta inanır mısınız bilmem ama süslü pakize aptalı bile beni tuttu. Yani benim doğru söylediğimden bahsetti.

Bu aptal Profesör, ismi ile söylenecek olursa Dilşat Mörpiye yaptıkları sebebiyle kasten öğrencilere zarar vermek sebebiyle okuldan atıldı ve yine ben azarlanacağım.

''Ne istiyorsun kızım sen?!''

''Anlamadım müdür bey''

''BENDEN NE İSTİYORSUN! Ben müdürüm ama benden çok sen kullanıyorsun bu odayı,daimi müdahisi oldun.''

''Ama ho-''

''Hoca moca, müdür yok, önce sınıfta ki arkadaşına saldırdın ayırdım,bu sefer kurt tarafı ile kavga ettin kızdım, ayinlerini bozdun, portalları PARÇALADIN ceza vereceğim dedim, Vampir kadehinin ateşini söndürdün sustum,Kara tapınağa gittin izinsiz sustum şimdi de Profesör'e saldırdın,gelip bana söylesen olmuyordu değil mi?''

Eh müdür vampircağız da haklı,adamı deli etmişim. Sinir küpüne çevirmişim vampiri ama arkadaşlar kendiniz gördünüz,duydunuz,bildiniz aman okudunuz benim hiç suçum var mı ? Yok. Hep onlar hep onlar ama suçlu gene ben,iyi ki melezim ya, bütün suçları bana yıkarlar.

'' Son kez uyarıyorum seni kızım,son kez eğer bir kez daha birine zarar verecek olursan, acımam, arkadaşımın kızı demem seni okuldan atarım, yarın kurt tarafında dersin var, şimdi! Yarışma için spor odasına, çıka bilirsin!''

Müdür bey'e kafa sallamakla yetinip odadan çıktım.O da haklı, sonuçta koskoca vampir bölümünde ki bütün vampirlerle bire bir ilgilenmek zorunda. Koridor da yürürken yine tuhaf bir fısıltı vardı,müdür beyin odasına tekrar girdim.