Bölüm 14

321 58 3
                                    


KARACA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KARACA

Erdem Bey, dolaptan bir fincan alıp gelip karşısına oturduğunda Karaca'nın bakışları üzerindeydi. Yanakları kızarmış, gözleri çakmak çakmaktı. "Bunu yaptığına inanamıyorum." Dediğinde babasının rahat bir tavırla, fincanına kahve dolduruşunu izledi. Erdem Bey içini çekerek kahvesinden bir yudum aldıktan sonra "Tadı nefis olmuş" diye mırıldandı.

"Baba!"

Elindeki fincanı masanın üzerine bırakarak başını kaldıran babasıyla nihayet göz göze geldiklerinde derin bir nefes aldı. "Tahmin etmiştim" diyen Karaca, babasının "Daha yeni öğrendiğin bir şeyi tahmin etmen pek de olası değil." Demesi üzerine burnundan bir ses çıkararak adamı güldürdü. Erdem Bey, içini çektikten sonra "Onunla konuştum ama senden uzak durmak istemeseydi, durmazdı. Öyle değil mi?"

Karaca "Bunu sakın kendine çevirmeye çalışma."

Erdem Bey "Sence öyle mi yapıyorum? Bir şekilde kızımı korumak istedim diyelim o halde?"

Karaca, ellerini yüzüne kapatarak "Sana sinirlenmeme engel oluyorsun." Diye homurdandı. İçini çeken Erdem Bey "Bu yaşa kadar geleceğinizi bile düşünmüyordum. Kaldı ki ne boklar yaşadığımızı az çok gördün değil mi? Atıl'ın iyi biri olduğuna eminim ama o anda bu bana doğru geldi. Şimdi bile öyle geliyor."

Karaca "Yaşananlar geçmişte kaldı. Evet birçok sorunla başa çıkmak zorunda kaldınız ama bu benim hayatımı kontrol edebileceğin anlamına gelmemeli."

"Hey! Orada dur bakalım! Her şeyden önce ben senin babanım, tamam mı? Seni korumak, gözetmek, sevmekten başka ne yapmamı bekliyorsun ki? Atıl'ı bir kenara çekip, ona senden uzak durmasını söyledim mi? Evet, söyledim. Çünkü ikinizin bir araya gelebilme ihtimalinizin olduğunu düşünmek istemedim. Bir kere annesinden hoşlanmıyorum."

Karaca, babasına şoka girmiş gibi baktıktan sonra "Baba!" dedi duyduklarına inanamayarak "Bunu gerçekten söylemiyorsun öyle değil mi? Çünkü eğer konu ailelerimizse kusura bakma, sende bir katille evlisin."

Babasının "Ama çok güzel değil mi?" demesiyle genç kızın dudakları seğirdi. Gülmemek için gerçekten çaba sarf ediyordu.

Yarım saat sonra kafa kafaya vermiş, bir internet sitesinden bebek eşyası bakıyorlardı. "Buna inanamıyorum." Diyordu Karaca kahveleri bir kenara bırakmış süt içerken "Neden seninle her tartışmamızın sonunda böyle dip dibe oluyoruz biz?"

Babası kıkırdayarak "Birbirimizin en iyi dostu olduğumuz için olabilir. Kendi aileme karşı artık pek bir şey hatırlamıyor olsam da Demir'le, Emine annemin başının etini yer onunla sürekli konuşmaya, bir şeyleri tartışmaya çalışırdık. Bu yüzden kızımla aramızın bozulmayacağına dair inancım tam. Her ne olursa olsun."

Karaca, içini çekerek babasına baktıktan sonra onu yanağından öperek başını omzuna yasladı. "Seni seviyorum, baba." Dedi.

"Bende seni ufaklık."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin