BÖLÜM 65
**
"Bunu yaptığına inanamıyorum." Diyordu Minel. Revirde, muayene yatağının üzerinde bağdaş kurarak oturmuş elindeki gazlı bezle, Berat'ın açılan kaşına pansuman yapıyordu. "İki dikiş atacağım." Dedi doktor yanlarından ayrılmadan hemen önce. Minel, dikiş atılacağını öğrenip yüzünü buruştururken Berat iç çekip "Tamam" dedi. Minel, onun kolunu çimdiklediğindeyse gülerek ona baktı. "Beni güldürme" dedi.
Minel "Bir sene mi? Aklından ne geçiyordu senin?"
"O sırada hiçbir şey geçmiyordu aslında," dedi Berat "Ne olduğunu bende anlamadım zaten."
"Evet, orasını bizde anladık zaten." Diyen Naz, odanın uzak bir köşesinde durmuş arkadaşlarını seyrediyordu. "Safira, kahkaha krizine girmiş olabilir. Cesur hala Kuzey'i sakinleştirmeye çalışıyor." Dediğinde Minel oflayarak başını iki yana salladı. "Bir yalanın başına açtığı belayı görüyor musun?" diye sorunca Berat "İyi de biz öpüştük." Dedi.
Naz "Berat!"
"Doğru söylüyor." Dedi Minel, kıza bir bakış atarak "Ama sizin düşündüğünüz gibi bir sene falan devam etmedi ya. Neden onu kışkırtmak gibi bir derde düştünüz ki siz?" diye sorunca Naz "Benim hiçbir şeyden haberim yok." Diyerek ellerini kaldırdı.
Berat "Benim de yok." Dedi. Minel'e baktı "Kim onu kışkırtmak istiyor?" diye sordu.
Minel, elini indirip içini çekti. "Safira." Dedi "Sanırım kendisine eğlence arıyor."
"Aslında eğlenceli bir çift olabilirsiniz." Dedi Naz da "Safira'nın sanırım bunu neden yaptığını anlayabiliyorum."
Minel "Ben anlamıyorum. Eren Kerim, zeytin dalı uzattı ve bende tamam dedim. Bundan daha fazla bir anlam yüklemeyeceğime kendime söz verdim." Dediğinde doktor elinde malzemeleriyle içeri girip, hemen karşılarına geçti. "Seni şöyle alalım." Dedi Minel'e. Yataktan aşağı zıplayan Minel, Naz'ın yanına giderek otururken ikisi de bir süre susup, Berat'ın pansumanının bitmesini beklediler. "Bu akşam ve yarın hafif bir baş ağrısı hissedebilirsin. Sana yazdığım ağrı kesiciden, yatmadan bir saat önce mutlaka bir tanesini iç." Dediğinde makasla ipi kesip son düğümü attı. "Siz gençleri seviyorum ama reviri çok sık ziyaret etmeniz canımı sıkıyor bilesiniz." Dediğinde Berat "Teşekkür ederiz Soner abi." Diyerek gülümsedi. Kızların yanına giderek, onların açtığı kapıdan dışarı çıktıklarında derin bir nefes aldılar. "Hastane kokusundan nefret ediyorum" dedi Naz. Yüzü asılmıştı. Berat, yanına giderek onu kolunun altına aldığında "Nasıl olur da bunu bize söylemezsiniz?" diye homurdandı.
"Büyütülecek bir şey değildi ki." Dedi Berat.
Minel "Evet. Biz bile büyütmedik, size ne oluyor?"
Naz "Kendimi ihanete uğramış hissediyorum." Diyerek ikisine de dil çıkarırken Berat, kızı kendisine çekerek dudaklarını şakağına bastırdı. "Doktorunla konuştun mu?" diye sordu.
Naz, konuşmanın gidişatından hoşlanmayarak homurdanırken Minel, dinlenme odasının kapılarını itip açtı. Arkadaşları az önceki yerlerinde oturmuş, hararetli bir şekilde tartışırlarken, geldiklerini görüp sustular.
"Yaşıyor musun lan?" diye sordu Kuzey.
Berat, omuz silkti. Naz, kolunun altından çıkıp Kuzey ile Cesur'un arasında bir yere otururken "Doktor iki dikiş attı." Dedi Berat.
Minel "Onu kışkırtmasana" diyerek kolunu yeniden çimdiklerken "Bunu alışkanlık haline getirdin." Diye homurdandı Berat. Kızın sıktığı yeri ovalayarak derin bir nefes alıp, arkadaşlarının yanına gidip oturdu. Cihan, kendisinden tarafa bakmıyordu. "Küstün mü lan?" diye sorduğunda Cihan "Ölsen umurumda değil pezevenk." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)
Teen FictionOnları bir araya getiren aileleriydi ama bir arada kalmalarını sağlayan sevgileriydi. Şimdi hayat kimi için daha zor, kimi içinse daha eğlenceli olacaktı. Aşk kimine hiç beklemediği anda gelecek, kimisiyse sahip olduklarını kaybetmemek için savaşaca...