BÖLÜM 59
KARACA
İçerideki hararet o kadar fazlaydı ki çocuklardan birinin gidip kapıyı açtığını fark ederek derin bir nefes aldı. Sanki dile getirilmesi çok zor bir şey söylemişti. Bugün olacakların önüne geçebilecek bir güç ya da başka bir olay var mıydı bilmiyordu ancak şimdi harekete geçmezse her şey için çok geç olacaktı. "Ne demek iki saat içerisinde?" diye sordu Behrem "Dün bundan bahsetmedin?"
"Hızlı alınması gereken bir karardı." Dedi Karaca ve ekmeğine reçel sürdü.
Menaf "Seninle kimler gelecek peki?"
"Diyar" diyen Karaca, Nefal'e dönüp baktığında onun da kendisine baktığını görerek derin bir nefes aldı. "Dün, Jibit'le bir toplantı yaptılar." Dedi.
"Jibit tüm gün evdeydi." Dedi Saruhan ve Karaca'nın ona imalı imalı bakması üzerine kaşlarını çatarak "Bu güvenli mi?" diye sordu ve alacağı cevabı beklemeden "Bence değil" dedi "Neden her şeyin içine girmek zorundayız? Bize ne anasını satayım tüm bu olanlardan?" diye çıkıştı.
"Bize ne derken?"
Cam kapının önünde dikilen Safira'nın buz gibi sesi kendilerine ulaştığında gerginlik tavan yapmıştı. "Yılanın zehri sana bulaşmadığı için mi böyle konuşuyorsun yoksa cidden umurunda mı değil olanlar?" diye sorarak yanlarına gelen Safira, taburesini çekip oturarak Saruhan'ın gözlerinin içine baktı. "Ben boşuna mı dayak yedim oğlum? Nefal boşuna mı yoğun bakımda kaldı?" diye sordu.
Saruhan "Yaşadıklarınızın kolay şeyler olduğunu söylemiyorum kendi adıma bu durumdan artık sıkıldığımı öne sürüyorum. Sıkılamaz mıyım? Bence buna hakkım var. Ayrıca konu yılanın zehrinin bana değmemiş olması değil. Birçoğumuza değmiyor oluşu." Dediğinde Safira uzun bir müddet Saruhan'ın gözlerinin içine baktı. "Adam kayırdıklarını mı düşünüyorsun?" diye sordu Safira.
"Ben öyle bir şey demiyorum kızım, laflarımı çarpıtma." Diye çıkıştı Saruhan yine. Karaca ikisi arasındaki tartışmayı dinlerken yorulduğunu hissediyordu. "Yapmayın" dedi "Bu insanların bize nasıl ve ne şekilde ulaşabileceklerini bilmiyoruz ama ulaşabilmeyi başardıklarında, bizlere dostça yaklaşacaklarını sanmıyorum. Dün iki araç beni eve gelinceye dek takip etmiş. Ondan önceki günde Ezel'i." Dediğinde tüm başlar birden kendisine döndü.
Menaf "Kim söyledi?"
"Babam." Dedi Karaca "Sanırım istihbaratta bizimle ilgili bir şeyler bulmuş ve dediğine göre Hayalet Ekibi olmasaymış bugün bu masada iki kişi eksik oturuyor olurmuşuz."
"Allahım." Diyerek yüzünü avuç içlerine gömen Yağmur "Yani hala tehdit altındayız öyle mi?" diye sordu.
Karaca başını salladı.
"Peki, ne yapacağız?" dedi Ezel.
"Biz yapmayacağız." Dedi Karaca ve gülümsedi "Ailelerimiz yapacaklar. Bir yılbaşı balosu vereceklermiş" dediğinde Ezel başını öne eğerek "Burada mı?" diye sordu. Gözlerini kısmıştı ve Karaca'nın söylediklerine inanası gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)
Teen FictionOnları bir araya getiren aileleriydi ama bir arada kalmalarını sağlayan sevgileriydi. Şimdi hayat kimi için daha zor, kimi içinse daha eğlenceli olacaktı. Aşk kimine hiç beklemediği anda gelecek, kimisiyse sahip olduklarını kaybetmemek için savaşaca...