ORTAK EV
Sabaha karşı uyumasına rağmen uyandığında saat sekize geliyordu. Minel, yüzünü kendisine dönmüştü ve bir bacağını da üzerine atmıştı. Safira, zonklayan gözünün üzerine bir elini yaslarken başını çevirip etrafına bakındı. Arkadaşları hala uyuyorlardı. Derken aklına Eren Kerim'in de hemen başuçlarında durduğu aklına geldi ve başını Minel'e doğru çevirdi. Safira şaşırarak Eren Kerim'e baktı. Tekli koltuğu yanlarına getirmiş, iki büklüm haldeydi. Minel, yön değiştirip kendisine doğru dönünce Eren Kerim'in eli de kızın elinden ayrılmış olmalıydı. Safira, gözlerini - bir gözünü- devirerek Minel'in üzerindeki ağırlığından kurtuldu. Kızın üzerini örtüp ayağa kalktı. Merdivenin altındaki küçük banyoya girip elini, yüzünü yıkadıktan sonra alçının ıslanan ön kısmına bakıp yüzünü buruşturdu. Böyle giderse bir aya kalmadan alçı kendiliğinden düşecekti. Dudaklarını büzüp dışarı çıktı. Mantosunu bıraktığı yerden alıp, ayakkabılarını giyindikten sonra derin bir nefes aldı. Kapıyı açıp sessizce dışarı süzüldü. Sırtını kapıya yaslayıp bir müddet bekledi. Ardından harekete geçti. Ellerini ceplerine sokup, temizlenmiş fakat soğuktan dolayı donmuş olan yürüyüş yolunda dikkatle ilerlemeye başladı. Bahçe kapısını açıp, dışarı çıktığında Taylan'ın sesini duymasıyla gözlerini kapatıp küfretti.
Başını çevirip ona baktığında "Sen neden uyanıksın?" diye sordu aksi bir sesle.
Adam kaşlarını kaldırarak yüzüne bakarken "Bende aynısını sana soracaktım?" dedi. Safira, cevap vermek yerine önüne döndü. Yeniden yürümeye başladığında Taylan "Karların fazla olduğu yerlerden yürü." Diye uyardı "Yol jilet gibi."
"Biliyorum." Diye homurdandı Safira ve otoparka doğru yürümeye devam etti.
"Nereye gidiyorsun?" dedi Taylan.
Safira oflayıp "Fırına." Dediğinde "En yakın fırın on kilometre ötede." Dedi genç adam.
Genç kız omuz silkti. Başını çevirip Taylan'a baktığında gözlerinin bir anda kararmasıyla durdu. "Neyin var?" diye sordu genç adam. Midesine baskı yapan krampın sebebini bilmiyor olsa da şu anda Taylan'ın üzerine kusmak istediğinden emin değildi. "Açlıktan midem bulanıyor." Dedi bunun yerine.
Taylan kızın dürüst olduğunu biliyordu. Zaten söz konusu Safira ise onun yalan söylemediğini bilirdi. İçinden ve aklından ne geçiyorsa söyleyen biriydi fakat yine de bir terslik olduğunu seziyordu. Adını koyamıyor, ne sorunu olduğunu anlayamadığı bir şeyler oluyordu.
"Evde yiyecek bir şey bulamadın mı?" diye sorduğunda Safira'nın dişlerini göstererek sırıtması karşısında keyiflendi "Ne?" dedi.
"Seni bir ısırırım," diyordu Safira tatlı tatlı "Doku nakli olmak zorunda kalırsın."
Taylan gülerek bir kolunu kızın omzuna attı. "Sizinkiler okul işini hallettiler." Diyerek konuyu değiştirdiğinde Safira "Okulu takan kim?" diye sordu.
"Hani üniversite, devamsızlık falan?" dedi Taylan fakat Safira'nın bu durumu gerçekten umursadığı da söylenemezdi. Sanki bunu doğrulamak istercesine iki omzunu birden silktiğinde Taylan başını salladı. Ardından Erdem Bey'in dün gece toplantıda söylediklerini aktardı. "Yılbaşından sonra başlayacaksınız." Dedi.
Safira, sesini çıkarmadı. Taylan'ın arabasının yanına geldiklerinde ona bakıp "Dikkatli ol." Dedi.
Genç adamın gözleri kısıldı "Nasıl yani?" diye sorduğunda Safira "Münevver kaşarı ortalıkta dolaşmaya devam ediyor," dedi bunun üzerine "Doğrudan bana saldırmak yerine sana saldırabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)
Teen FictionOnları bir araya getiren aileleriydi ama bir arada kalmalarını sağlayan sevgileriydi. Şimdi hayat kimi için daha zor, kimi içinse daha eğlenceli olacaktı. Aşk kimine hiç beklemediği anda gelecek, kimisiyse sahip olduklarını kaybetmemek için savaşaca...