Bölüm 33

346 53 13
                                    

Bölüm 33
SUDE NAZ 
Sınava girmeyerek doğru yapıp yapmadığı konusunda endişeleri olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 33

SUDE NAZ

Sınava girmeyerek doğru yapıp yapmadığı konusunda endişeleri olmuştu. Bir senenin boşa gideceğini düşünmüş olsa da Kilid’in içerisinde yer almak hayatının merkezine oturmuştu. Günlerdir özel dersler eşliğinde, tek kişilik sınıflarda eğitim alıyordu. Diğerlerinden ayrılmıştı. Üniversite sınavına hazırlanmak için bir programı olsa da artık üzerindeki baskı çok daha fazlaydı. Kilid’in kafeteryasında oturmuş cips yerken bir yandan da almış olduğu notları okuyordu. İçini çekip, başını kaldırdığında Gencer’in elinde bir tepsiyle durduğunu görerek gülümsedi. Onunla da arasına mesafe girmişti ve bu kişisel değildi. Çocuk bunu hissetmiş olacak ki “Oturmam da bir sakınca var mı?” diye sordu.

Naz, gülümseyerek başını iki yana salladı. “Sorman bile hata.” Dediğinde Gencer karşısına oturup yoğurdunu eline aldı. Kapağını açarken “Seni görmeye çalıştığım her seferde korumalar tarafından itilip kakıldığım düşünülürse bence hata değil.” Diyerek başını kaldırdı ve Naz’ın gözlerinin içine baktı. “Bizim bilmemizin yasak olduğu ne gibi bir eğitime tabi tutuluyorsun?” diye sorduğunda Naz içini çekerek arkasına yaslandı. Cips paketini de kucağına alırken “Ne düşündüğünü bilmiyorum.” Dedi ve bir cipsi ağzına attı.

Gencer “Diğer çocuklar konuşuyorlar ve iyi şeyler söylemiyorlar.” Diyerek dirseğini işaret edince Naz başını çevirerek koluna baktı. “Judo dersindeyken oldu.” Dedi “Dert etmeye değmez”

“Neden Judo öğrenmen gerekiyor?” diye sordu Gencer.

Naz “Ya da neden silah eğitimi mi alıyorum? Ya da neden ok atmayı mı öğreniyoruz?”

“Sadece anlamaya çalışıyorum.” Diyen Gencer yemeğini çatalıyla didiklerken Naz bir süre ona baktı. Odasına girip, onu yatağından kaldırmaya çalıştığı günü çok net hatırlıyordu. Birisi çıkıp onunla arkadaş olacaksınız dese güler geçerdi çünkü şimdiye kadar ne onunla ne de bir başkasıyla arkadaş olmuştu. Üstelik bu çocuğun Yağmur’la bir geçmişi vardı ve o geçmişte üzerine sinen koku hiç iyi değildi. Hapçı? Tacizci? Kötü çocuk? Gencer için çok fazla itham vardı ama garip bir şekilde bunların hiçbiri Naz’ın umurunda değildi. Eğer Kilid’den içeri girmişse o zaman bazı şeyler sadece söylentiden ibaretti. Jibit bile isteye böyle birini kafesten içeri sokmazdı çünkü burası çocuklarla dolu bir dünya olsa da aslında mahşer alanının ta kendisiydi!


“Bana trip atmanı gerektirecek bir durum söz konusu değil. Bunu daha önce de belirtmiştim, buraya getirilen her insan dışarıda mağdur edilmiş olanlar.  Güçlenmek, bilgilenmek eğer senin ya da konuşanların gözünde bizi kötü bir konuma sokuyorsa bu sizin sorununuz.” Diyerek Gencer’in tabağına uzandı. “Televizyondaki mafya dizilerini izleyip onlar gibi davranmanızda bir sakınca olmuyor da buradakiler mi sorun oluyor?” Salatasından bir parça alıp ağzına götürmek üzereyken Gencer’in gülümsemesi üzerine ona baktı.

Gencer “Kim mafya dizilerini izliyormuş?” diye sordu.

Naz ona cevap vermek yerine, sandalyesini masaya doğru yaklaştırdı ve kucağındaki cips paketini alıp içindekileri masanın üzerine döktü. Cipslerini Gencer’in yoğurduna bandırıp yerken, halinden memnundu. Ancak Gencer için aynı durum geçerli değildi.

Naz’ı görebilmek zorlaşıncaya kadar onun kendisi için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordu. Başını çevirdiği her an, Naz hep oradaydı ve onun artık yanında olmadığı gün sarsılmasına neden olmuştu. İnadını, öfkesini kusacak bir yer arayıp durmuştu. Ancak şimdi… O böyle pervasızca karşısında oturmuş yemeğine ortak olurken Gencer’in aklından bin türlü şey geçiyordu. O da bu kızın hayatına ortak olmak istiyordu.

“Sen iyi misin?”

Naz’ın sorusuyla kaşlarını çattı. Başını eğince elindeki çatalı düşürdüğünü görerek kısa bir anlığına panikledi. “Yok bir şey.” Diye cevap verdi ancak çatalı alan eli titriyordu. Naz, parmaklarını peçeteye silerken “Benim şimdi gitmem gerekiyor.” Dedi. Gencer, ona bakarak kaşlarını çatınca genç kız gülümsedi. “Bu gece burada kalacağım.” Dedi “Dersim geç bitecek bu yüzden eve gitmek yerine burada kalacağım. Eğer gelmek istersen odamın kapısını kilitlemeyeceğim.”

Gencer’in bir kaşı havaya kalktı. Yüzünde alaycı bir gülümseme belirirken “Gecenin bir vakti beni odana mı çağırıyorsun?” diye sordu.

Naz “Sadece bir teklif.” Dedi “Israr etmiyorum.” Çantasını ve not defterini yanına alarak ayağa kalkınca Gencer’e göz kıptı ve masadan uzaklaştı. Kafeteryadan çıktığında ana salondaki çocuklarla göz göze geldi. Kimisine selam verip, kimisiyle ayaküstü konuştu. Ancak bir grup vardı ki Naz onların hepsini canlı canlı yakmak ve yandıkları sırada en sevdiği cipsini yiyerek izlemek istiyordu. Dişlerini sıkarak kendisini bekleyen korumalarına başıyla selam verdikten sonra açılan kapıdan içeri girdi ve gözden kayboldu.

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin