BAĞIMSIZ SAVAŞÇI

GÜÇ AKTARIMI

BÖLÜM 39

Dünya kan emicilerin saldırılarıyla kasıp kavrulurken medyada yayımlananlar insanların yüreklerine korku salmıştı... Bu ilk birkaç saatteki saldırılardan sonra sokağa çıkma yasakları ilan edilmişti ve insanlar evlerinde kendilerini güvende sanarak dışarıya adım dahi atmamaya başlamışlardı. Herkes kendilerini kurtaracak bir durumu yana yakıla ararken tarihi kitapların ve efsanelerin gerçekliği bir tokat gibi suratlarına çarpmıştı. Şimdi ise her insan efsaneleri araştırarak bir çıkar yol bulmaya çalışıyordu. Gariptir ki dünyayı birbirine dar eden, kendi ırkından, soyundan olmayanı kendine düşman belleyen insanlar bu tek düşman karşısında birbirine kenetlenmiş ve aralarındaki husumete son vermişti...

Dünya kasıp kavrulurken olaylardan habersiz kasaba halkı eğlencelerine devam etmekteydi. Dolunay ise güç aktarım yemininden sonra daha önce yapılmamış ve denenmemiş bir şeyi denemeyi aklına koymuştu. Tüm insanlara aynı anda ulaşacaktı...

Gelinliğinin eteklerini avuçlarına alıp hızla düğün eğlencesinin yapıldığı alana ilerledi. Yonhi güç aktarım yemini için uçurumun köşesinde tüm hazırlığını yapmış ve simsiyah giyinmişti. Şaman Yonhi yere çizdiği daire ve ortasına yaktığı ateşin üzerine farklı otlar atarken büyüye başlamıştı. Dolunay gerginlikle derin bir nefes aldı ve hemen yanında duran Yesung'un gözlerine baktı. Yesung güven verircesine gülümseyerek onu cesaretlendirdi. Halk ise geri plânda yıllardır süregelen şaman adetlerini normal bir şekilde izlerken her şeyden habersiz olmanın rahatlığıyla gülüp eğlenebiliyordu.

Dolunay derin bir nefes aldı ve çemberin içerisine girdi. Yonhi Dolunay'a telepati ile yapması gerekenleri anlatıyor, Dolunay da üzerine düşen görevi yerine getiriyordu.

"Göreceğin ve öğreneceğin şeyler sadece sende kalmalı. Hiç kimse bu şaman sırlarını öğrenemez. Gücümü sana aktardığımda benim bilgim dahilinde olan her şeyi sen de artık biliyor olacaksın, buna benim yaşamım da dahil. Ellerini kaldır ve ateşin üzerinde ellerimle birleştirerek söylediklerimi tekrar et..."

Dolunay kendine söyleneni yaptı ve gözlerini kapadı, Yonhi'nin söylediği her sözcüğü tekrar ederken Yonhi'nin hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyordu. Yonhi'nin mutlulukları, yetenekleri, eğitimleri, acıları, kalp kırıklıkları, pişmanlıkları... Başkasının hayatına ilk elden izleyici olmak demek böyle bir şeydi...

Dolunay'ın kulağındaki sesler kesilmiş tamamen transa odaklanmıştı. Şafak vaktinde transı bitiren Yonhi ile derin bir uykudan uyanırmışçasına gözlerini araladılar. Dolunay'ın yanakları ıslanmış ve gözleri şişmişti. Yonhi'nin yaşadığı her şeyi kendi yaşamış gibi duyguluydu şimdi. Derin bir nefes aldı ve yanaklarındaki ıslaklığı silerek Yonhi'nin elini sıkıca tuttu ve arkasına döndü. Yorgun düşen halk yerde uyuklarken sürüdekilerin hâlâ sapasağlam ayakta durduklarını görünce Dolunay şaşırmadan edemedi. Alphealarına duydukları saygıyı Dolunay içten içe takdir ederken yapmayı plânladığı görevini hatırlayarak hazırlığa başladı. Artık yapması gerekeni güç aktarımı sayesinde biliyor ve ustalıkla yapıyordu. Önce yaptığı büyüyle gök yarılırcasına bir ses duyuldu ve uyuyan tüm insanların uykularından dehşetle uyanmasını sağladı. Sesini hava aracılığıyla tüm insanlara ulaştıracak ve onları haberdar edecekti. Yaptığı şaman büyüsüyle her ırk o sesi kendi diliyle algılayacak ve söylenenleri anlamış olacaktı. Derin bir nefes alarak konuşmasına başladı...

"Ey insanlar! Kan emicilerin ezeli düşmanı, kurt insanların yöneticisi Alphea'nız konuşuyor. Yaptığım büyü ile tüm dünya şu an sesimi duymakta ve her ırk kendi diliyle söylediklerimi algılamaktadır. Dehşete kapılmayın! Kurtuluşumuz ancak kan emicilere karşı ittifak etmekle olacaktır. Şu an dünya üzerindeki tüm kurtları sizi vampirlerden korumaları için görevlendiriyorum. Evlerinizin camlarına çıkın ve yaşananlara şahit olun... Sizi daima koruyacağıma söz veriyor ve sizden de ittifaka sadık kalacağınıza dair söz istiyorum. Dünya kendini yıkıma hazırlıyor, en geç iki hafta içinde sizler de şahit olacaksınız. Canlarınızı korumak için güvenli bölgelere çekilin. Bu dostlarınız tarafından size apaçık bir uyarıdır. Umulur ki uyarsınız..."