KÖTÜLÜK

116 10 9
                                    

BÖLÜM 34

Kötülük nedir? Tam olarak bir eylem midir? Ya da bir yaşam tarzı? Belki bir düşünce, bir ürün. Belki bir kara delik, bir idea? Kötülük tam olarak nedir? Acıyı yaşamak mı, yaşatmak mı? Zevk almak mı, yok olmak mı? Yiğitçe bir atılış mı, var oluş mu? Belki de bunların hiçbiri veya hepsi... Kötü olmak eylemindeki kötü şahısların da duyguları yok mudur? Kötülük denen şey acaba içselleştirilmiş bir şema mıdır? Belki de nitelik kazandırılmış bir yüceltmedir? Sahi kötülük nedir?..

Yesung ve Dolunay hızlı adımlarla ormandan çıkarken kendilerine doğru hızla gelen Jang'i gördüklerinde duraksadılar.

Jang nefes nefese ve onları gördüğü için mutlu olmuş bir vaziyette "Neredeydiniz? İyi misiniz?" dedi.

Yesung elini nefeslenmek için çömelen arkadaşının omzuna atarak "Biz iyiyiz de ne oldu? Ne bu halin?" diye sordu kötü bir şeyler olduğunu sezmiş gibi.

Jang gözlerini karşısındakilerde gezdirdikten sonra başını yere eğerek "Kimjon kaçmış!" dedi.

Yesung ve Dolunay beyninden vurulmuşa dönmüş bir vaziyette "Ne?! Nasıl olur?!" diye yüksek sesle tepki verdiler.

Jang "Şşş... Sessiz olun! Kimsenin haberi yok! Reis ve güvendiği birkaç kişi sadece bunu biliyor..." dedi ve ardından doğrulup olanları anlatmaya koluydu.

"Biz bağlılık yeminini yaparken Reis, Kimjon'u sorguya çekmek istemiş. Mahzene indiğinde nöbetçinin bayıltıldığını ve Kimjon'un kaçtığını görmüş. İlk iş olarak kapıyı kontrol etmiş. Kapıda herhangi bir zorlama yokmuş, nöbetçiye baktığında da vücudunda herhangi bir arbede izi görememiş ve nöbetçiyi içeriye tıkıp sorguya almış. Nöbetçi bir şey bilmediğini, bir anda başının dönüp bayıldığını hatırladığını söylüyor. Reis Kimhyun'un düşüncesine göre içerden biri yardım etmedikçe Kimjon'un kaçması imkânsız! Bu sebeple olayı gizli tuttu. Sizin de gelip incelemenizi bekliyordu fakat biz kasabaya döndükten sonra siz gelmeyince endişelendi ve beni sizi bulmak için gönderdi. Olay böyle işte... Ha bu arada ilk olarak şu reislik töreni yeminini gerçekleştirmeliyiz. Halk törenin gecikmesinden bir şeylerin ters gittiğini anlamış gibi... Hemen kasabaya gitmeliyiz."

Yesung dinlediklerini düşünürken çenesinde olan elini çekerek boğuk bir sesle "Haklısın." dedi ve bir an önce kasabaya gitmek için hızlandılar. Yesung bu süre zarfında söylenmeden de edemiyordu.

"O Kimjon'u bir bulayım!!! Yaptığına yapacağına bin pişman edip öyle canını alacağım!!! Doğası kötü şerefsizin! Ona asıl kötülük nasıl olur göstereceğim!!!"

Dolunay hızla yürürken endişeli gözlerle Yesung'a baktı. Onun başına bir şey gelmesini istemiyordu. Kimsenin başına herhangi bir şey gelmesini istemiyordu. Buna bir çözüm bulmadan önce kasabada gizlenen ikinci haini bulmalıydı...

Tören alanına girdiklerinde hazırlıklar çoktan bitmiş hatta insanlar Yesung'u ayakta beklemekten sıkılmış bir vaziyetteyken onu gördükleri gibi sevinç naraları atmaya başlamışlardı.

Reis hızla onların yanına gidip törenden sonra toplantı yapacaklarını ve bu toplantıya Yesung ve Dolunay'ın başkanlık edeceğini bildirdi.

Yesung alana yürürken Dolunay Reisin yanında kalarak töreni izlemeye koyuldu.

Yesung halkın oluşturduğu koridordan geçerken erkekler ellerindeki kılıçların kınını kalkanlarına vurarak tempo tutuyorlardı.

"Reis çıktı meydana! Vurun kalkanlara!"

DAN DAN DAN DAN...

"Reis çıktı meydana! Selam olsun kutsal soya!"

DAN DAN DAN DAN...

BAĞIMSIZ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin