BENİMLE EVLENİR MİSİN?

167 13 2
                                    

Bol Dolunaylı ve Yesunglu bir bölümle merhabalar... Yine yazarken gülümsediğim yerler olmuştu umarım sizde de aynı duyguyu uyandırabilirim... İyi okumalaaar...🧚‍♀️❤

BÖLÜM 23

Yesung gözlerini araladığında Dolunay'a sarılmış olduğunu fark etti. Sol kolu Dolunay'ın başının altında uyuşmuşken sağ koluyla ona sarılmıştı. Kolunun ağrısı umurunda bile değildi, Dolunay çok tatlı uyuyordu... Burada sonsuza kadar onu izleyebilirdi... Yesung, Dolunay'ın saçlarına yaklaşarak derin bir nefes aldı. Onu çok seviyordu. Daha önce hiç kimseye karşı böyle hissetmemişti. Kendine engel olamayarak Dolunay'ı saçlarından öptü ve kokusunu ezberlemek istercesine saçlarını kokladı. Bir süre sonra Dolunay yerinde kıpırdanınca Yesung uyuyormuş gibi yaparak gözlerini yumdu.

Dolunay olduğu yerde sağa döndü ve yüzünde ılık bir nefes hissedince gözlerini açtı. Korkmuştu ama Yesung'u gördüğünde sakinleşerek uyku sersemliğine verdi korkusunu. Hem biriyle uyumaya alışık değildi ki, korkması normaldi...

Dolunay bakışlarını Yesung'un yüzünde gezdirirken ona bu kadar yakın olması kalbinin ritmini değiştiriyordu. Yerinde yavaş hareketlerle hafifçe doğruldu ve elini yavaşça Yesung'un yüzünde gezdirdi, saçlarını okşadı. Ardından kendine engel olamayarak Yesung'un yanağına minik bir öpücük kondurdu. Tam arkasını dönüp yataktan çıkacakken kolunun tutulup çekilmesiyle dengesini kaybedip yatağa düştü.

Yesung gülerek "Uyurken beni taciz ediyorsun. Seni dava edeceğim." dedi yüzünü Dolunay'ın yüzüne yaklaştırarak.

Dolunay homurdanarak eliyle Yesung'un yüzünü iterken "Tam da ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordum. Fikrimi değiştirdiğin için teşekkürler!" deyip doğruldu ve yataktan çıkıp vücudunu gerdi. Kocaman esneyerek Yesung'a döndü: "Fazla uyumuş olmalıyız. Artık kasabaya dönsek iyi olacak."

Yesung sırıtarak "Gerçekten tatlı olduğumu mu düşünüyorsun?" diye sordu.

Dolunay saçlarını toplayıp topuz yaparken sırıttı ve "Evet, bayım çok tatlı bir kediciksiniz." dedi. Yesung'un kızarak hareketlendiğini görünce koşarak salona ilerledi.

Yesung sinirle salona girdiğinde "Seni uyarmıştım!" dedi ve Dolunay'a ilerledi. Yesung Dolunay'ı kovalarken Dolunay kaçıyordu. Bir yandan koşarken diğer yandan güldükleri için ikisinin de karnına ağrılar girmeye başlamıştı.

"Gel buraya!"

"Yakalayamaz ki, yakalayamaz ki... :)"

Odada dört dönerlerken ikisi de pes etmiyordu. Dolunay dış kapıya yöneldiği sırada Yesung koltuğun kenarına takılıp yere kapaklandı ve "Ah!" diye inledi. Dolunay duyduğu sesle durup arkasını döndüğünde Yesung'u yerde dizini tutarken gördü. Normalde bu bir başkasına olsaydı katıla katıla gülerdi ama Yesung'a olunca endişelenip hemen yanına ilerledi.

"Yesung iyi misin?"

"Bir de soruyor musun? Hepsi senin yüzünden!"

Dolunay bir an durup Yesung'a baktı. Cidden düştüğü için ona mı kızıyordu? Dolunay şaşkın şaşkın bakarken Yesung Dolunay'ın kolunu sıkıca tutup "Yakaladım." diyerek gülmeye başladı.

Dolunay afalladı ve biraz da sitemle "Ama hile yaptın! Mızıkçı!" dedi.

Yesung bir eliyle Dolunay'ı tutarken diğer eliyle gülmekten ağrıyan karnını tutuyordu. "Yüz ifadeni görmeliydin..." diyerek kahkahalar atıyordu.

Dolunay ayağa kalkmak isteyince Yesung Dolunay'ın kolunu çekerek buna engel oldu. Dolunay da homurdanarak "Tamam yakaladın işte! Ne yapacaksan yap." diye söylendi.

BAĞIMSIZ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin