SONUÇLARINA KATLANACAKSIN!

149 18 0
                                    

(Not: Hikâyedeki resimde Alphea'nın insan formu var.)

BÖLÜM 16

Nefes nefese koşarken beynindeki sesle aniden durdu Yesung. Yonhi ona sesleniyordu!

"Yesung! Dolunay'ın enerjisini hissedemiyorum. Telepatiyi fazla uzatacak büyü gücüne sahip değilim. Dolunayla hemen kasabaya dönün!"

"Yonhi! Yonhi!" Yonhi'den cevap gelmemişti. Anlaşılan bu tek yönlü bir telepatiydi ve Yesung'a bir uyarıydı. Yesung, Yonhi'nin söylediklerinden sadece Dolunay'ın enerjisini alamamasına takılmıştı. Yoksa ona bir şey mi olmuştu? Bu düşünceyle Yesung'un kalp ritmi artarken aklından ona bir şey olursa kendini affetmeyeceğini geçiriyordu.

Derin bir nefes alıp tekrar koşmaya başladı Yesung. Kalkanın bulunduğu yere geldiğinde adımlarını hızlandırıp kalkanı geçti. Etrafına bakındı, Dolunay yoktu! Gözleri bir anda yerdeki kana takıldı ve dehşete düştü. Kesinlikle ona bir şeyler olmuştu! Yesung tüm ormanı yankılanacak şekilde uludu ve Dolunay'ın kokusunu almaya çalışarak etrafını aramaya başladı.

Onu bulamadığı her saniye aklını oynatacakmış gibi hissediyordu...

&

"Sen bunu nasıl yaparsın?!"

Alphea'nın sinirli sesiyle ürkerek arkasını döndü Dolunay. Alphea insan forumundaydı! Yere kadar uzanan elbisesi, başındaki tacı ve tacının üzerinde uçuşan yıldızlarla gecenin kraliçesini andırıyordu. Dolunay gözlerini etrafına çevirdi, ormana gece çökmüş, ay tepede parlıyor ve kimse o alanda bulunmuyordu. Alphea Dolunay'a mı öfkeyle bağırıyordu?

Dolunay kısa bir süre afallasa da Alphea'nın gözlerinin içine baktığını görerek kendisine bağırdığını yeni yeni fark ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolunay kısa bir süre afallasa da Alphea'nın gözlerinin içine baktığını görerek kendisine bağırdığını yeni yeni fark ediyordu.

"Anlamadım. Ben ne yaptım ki bana bağırıyorsun Alphea?"

Alphea ellerinde bulunan okları ve yayı yere fırlatarak sinirle konuşmaya devam etti.
"Sen sana anlatılanlardan hiç mi ders çıkarmadın ha?! Söylesene neden ahmak gibi davranıp ölü nesneleri diriltmeye çabaladın?! Doğanın dengesini bozdun! Onların ekmeklerine yem oldun! Bu defa seni ben bile kurtaramam! Sonuçlarına katlanacaksın!"

Dolunay ne yapacağını şaşırmış bir halde Alphea'ya bakarken Alphea bir anda ortadan kayboldu, etrafındaki orman silikleşti ve bulanık bir hal aldı...

Zorla gözlerini araladığında yüzüne vuran ışığın canını yakmasıyla Dolunay, aslında bir rüya gördüğünü anladı. Elini ışığa siper etmek için hareket ettirdiğinde kollarındaki kalın zincirleri fark etti. Biri onu zincirlerle duvara sabitlemişti! Kollarındaki zincirlerden kurtulmaya çalışsa da yapamıyordu. Buraya nasıl gelmişti? Onu neden zincirlemişlerdi? Daha da önemlisi, şu an neredeydi?!

Dolunay derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Gözleriyle etrafı taradığında bomboş bir odada bulunduğunu fark etti, tepesindeki ışık ve hemen çaprazında duran boş sandalye dışında odada herhangi bir şey yoktu! Bunu ona kim yapmış olabilirdi ki?

Sakinliğini korumaya çalışarak derin nefesler almaya devam ediyordu Dolunay. Olayları hatırlamaya çalıştı. En son Yesung ona bağırmıştı, kalbini kırmıştı ve çekip gitmişti. Dolunay da kovulduğu yere dönecek kadar gurursuz değildi! Gitmek için arkasını döndüğünde boynunun kabararak kaşındığını hatta burnunun kanadığını hatırlıyordu ama gerisi yoktu. Buraya nasıl geldiğini bilmiyordu! Kalbi göğüs kafesinde korkuyla çırpınırken rüyasını hatırladı. Alphea ona kızarken ne demişti?

"Sen sana anlatılanlardan hiç mi ders çıkarmadın ha? Söylesene neden ahmak gibi davranıp ölü nesneleri diriltmeye çabaladın! Doğanın dengesini bozdun! Onların ekmeklerine yem oldun! Bu defa seni ben bile kurtaramam! Sonuçlarına katlanacaksın!"

Dolunay neyi dirilttiğini hatırlamaya çalışırken bir anda "Yanan ağaçlar!" diye fısıldadı. Tabi ya! Doğa ölmüştü ve ölen doğayı dirilmişti Dolunay! Alphea'nın öfkesini artık anlıyordu. Bunu yapmak Dolunay'ın haddi miydi? Bilmeden düzeni bozmuştu! Tabii ki de Alphea ona kızmakta haklıydı! Dolunay bunları düşünürken kısa bir an tüyleri ürperdi. Alphea kendi gücünü aşıp aykırı davrandığında Huru ve bir ihtimal kara büyü var olduysa Dolunay kim bilir nelere sebep olmuştu?.. Huzursuzca yerinden kıpırdanırken Alphea'nın son cümleleri beyninde yankılanıyordu.

Bu defa seni ben bile kurtaramam...

Sonuçlarına katlanacaksın...

Sonuçlarına katlanacaksın...

•••

Merhabalar...

Heyecan var mı heyecan? :)

Burada bırakmak zorunda kaldım çünkü sahur için bir şeyler hazırlamam lazım. Eh fena da olmadı yani biraz da heyecan şart ;)

Sizce Dolunay'a bunu kim yapmış olabilir?

Yesung Dolunay'a yardım edebilecek mi?

Dolunay neye sebep oldu ki Alphea bu derece öfkelendi?

Bir dahaki bölüme kadar heyecanla kalııın, öpüldünüüüz <3

BAĞIMSIZ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin