NEDEN OLMASIN?

121 10 4
                                    

(Not: Görselde Dolunay var.)

BÖLÜM 27

Hazırlıklara başlamak için sözleşip dağıldıklarında Dolunay, odasına çıkarak kıyafetlerini değiştirdi. Çiçekli gömleğini ve kumaş pantolonunu giyerek uzun küpelerini taktı, ardından hafif bir makyaj yapıp hızla dışarıya çıktı. Hazırlıklara yardım etmeyi planlıyordu. Her ne kadar Reis hazırlıkları emrindekilere yaptırsa da öğlene kadar bitmesini istediği için Dolunay da bir işin ucundan tutmak istiyordu...

 Her ne kadar Reis hazırlıkları emrindekilere yaptırsa da öğlene kadar bitmesini istediği için Dolunay da bir işin ucundan tutmak istiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yonhi şifahaneye gitmişti bile. Dolunay evden çıkıp kasabayı dolaşmaya koyuldu. Şu an her yerde bayram havası vardı. Başını nereye çevirse mutlu ve heyecanlı olan insanlar bir işin ucundan tutmak için can atıyordu. Sağ tarafa yönelip biraz yürüdükten sonra hayvanlara ellerini sürerek hangisinin daha kilolu ve sağlıklı olduğunu anlamaya çalışan bayanın yanında durdu. Bayan Dolunay'ı fark etmedi ve işini yaparak birkaç hayvanı belirledi, ardından başlarına kırmızı işlemeli bir kuşak bağladı. Tam ağıldan çıkarken Dolunay'ın kendisini izlediğini gördüğünde hızla Dolunay'a doğru gülümseyerek ilerledi. Ellerini önünde bağlayarak "Buyurun hanımım bir şey mi istediniz?" diye sordu.

Dolunay kendisine böyle hitap edilmesine şaşırmıştı, üstelik bu bayan annesi yaşındayken kendisine böyle saygı gösterdiği için utanmıştı. "Dikkatimi çekti de o hayvanların başına neden kuşak bağladınız?" dedi.

Kadın gülümseyerek "Bu seçtiğim bir kaç hayvan ziyafet yemeği içindir. Yeni Reis akşam yemeğinde halka ziyafet verecektir." dedi.

Dolunay "Yeni Reis" kelimesine gülümserken Yesung'un böyle düşünceli olması hoşuna gitmişti. Yesung'un halkın karnını doyurması ve onları düşünmesi Dolunayda hayranlık uyandırmıştı. Gülümseyerek "Teşekkür ederim." dedikten sonra karşısındaki bayanı başıyla selamlayıp oradan ayrıldı. Dümdüz ilerlerken birkaç kilolu küçük çocuğun aralarındaki konuşmalara şahit oldu.

"Demek sana Reis çıktı ha! Yazık ona... Sen neredeyse yüz kilosun, seni nasıl sırtında taşıyacak?!" Çocukların hepsi gülüştüler.

Dolunay oraya yürüdüğünde bu 10 yaş civarı olan beş çocuk ayaklanarak deminki kadın gibi ellerini önünde bağlayıp başıyla selamladılar Dolunay'ı. Dolunay bu hareketleri onlarda da görünce şaşırarak "Beni tanıyor musunuz?" diye sordu.

Çocukların bazıları heyecandan titreyip terlerken demin kilosu ile ilgili konuşulan çocuk cevapladı: "Tabi ki hanımım. Siz yeni şifacısınız. Ayrıca yeni Reisin de sözlüsü."

Dolunay aslında kendisine duyulan saygının sebebini şimdi anlıyordu. Gülümseyerek çocukların yanına ilerleyip yere oturdu. Kendisine şaşkın şaşkın bakan çocuklara da el hareketiyle oturmalarını söyledi. Çocuklar başta tereddüt etse de sonradan Dolunay'ın etrafında çember oluşturacak şekilde oturdular.

BAĞIMSIZ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin