ALPHEA

377 24 9
                                    

Heyecan dolu bir bölümle merhabalar. Bol yorumlu iyi okumalar dilerim...

BÖLÜM 6

Bir süredir aralıksız koştuğu için nefes nefese kalmıştı Dolunay. Durup nefeslendiğinde temkinli bir şekilde arkasını döndü. İzini kaybettirmiş olmalıydı, kimseyi göremiyordu. Beynindeki düşünce dudaklarını titretti ve bir damla yaş gözlerinden usulca boğazına doğru süzülüverdi. "Keşke... Keşke, Yonhi'yi dinleyip kasabada kalsaydım. Keşke..." Dudakları tekrar titriyordu, birazdan söyleyeceği sözlerin ne zamandır içini kemirdiğini anımsadı, bunu söylediğinde en sonunda kendine kabul ettirmiş olacaktı. "Keşke Yesung'u bırakmasaydım." Kalbindeki sızı gözlerini doldurup taşırırken kendini toparlamalıydı. Peşindeki kan emicilerden kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı...

Nerede olduğunu bilmiyordu, bilmiyor olmak hiç bu kadar korkutucu olmamıştı. Sık ağaçların arasında kokusunu alamayacaklarını umarak yere çöktü. Bir yandan soluklanırken diğer yandan içten içe ağlıyordu. Gözlerini etrafında gezdirdi ve tam karşısına baktığı zaman korkuyla irkildi. Karşısında bir siluet beliriyordu! Ayaklarıyla bedenini gerisingeri iterken gözlerini de karşısındakinden ayırmıyordu. Beyaz bir kurt belirdiğini görünce derin bir nefes aldı ve cesaretle ayağa kalktı. Dolunay elini karşısındaki kurdun burnunda gezdirdi, gerçekti...

İnsan formundaydı hâlâ Dolunay ama kurdun kendisini duyma olasılığının ne kadar olduğunu bilmeden telepati kurmayı denedi. Gözlerini karşısında duran kurdun buz beyazı gözlerine dikti. Boynunda yıldızlı bir kolye vardı kurdun ve mavi ışıklar saçıyordu etrafına. Kurdun bu değişik ve güzel görüntüsüne aldırmadan beyninden ona seslendi.

 Kurdun bu değişik ve güzel görüntüsüne aldırmadan beyninden ona seslendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen kimsin?"

"Ben Alphea. Şamanların ve kurt insanların anası..."

Dolunay heyecanına yenik düşerek lafını böldü Alphea'nın.

"O zaman Alpha'yı tanıyor olmalısın."

Alphea karşısında duran bu toy kıza gülümseyerek konuşmasına devam etti.

"Alpha benim mühürlüm. Senin tabirinle eşim."

Dolunay duyduklarına şaşırmıştı ama bunları konuşmanın ne yeriydi ne de zamanı...

"Bana yardım et Alphea. Sebebini bilmiyorum ama vampirler peşimde."

Arkasındaki hışırtıyla irkildi Dolunay ve arkasını döndüğünde gözleri kocaman açıldı. Bir vampir sürüsü vardı ve onu bulmuşlardı! Dolunay kaçmaya çalıştığı sırada vampirler üzerine atladı. Dolunay'ın çığlıkları ormanda yankılanıyordu...

Vampirler Alphea'yı görmüyor gibiydiler. Dolunay bunu fark eder etmez ona seslendi.

"Alphea! Bana yardım et!"

"Sakin ol Dolunay. İçindeki enerjiyi dışarıya çıkardığını düşün ve o enerjiyi hisset."

Dolunay bu gücünü bir kere kullandığında bir kurda dönüşmüştü zaten ama şu an kurda dönüşse bile kurtulamazdı çünkü bir ordu kadar vampir ona saldırıyordu. Başka bir şey olmasını dileyerek gözlerini kapadı ve gücünü hayal etti. Vampirler ateşe dayanamazlardı, vampirler hakkında sadece bunu öğrenebilmişti efsanelerden. Aklına gelen bu düşünceyle içindeki gücün aslında bir ateş olduğunu hayal etti.

BAĞIMSIZ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin