III.

85.9K 3.5K 913
                                        

Sağ elimi pis duvara yaslayıp nefes nefese bir şekilde kafamı geriye attım. Sol elim hızla aletimi ileri geri çekiyordu.

Yetmiyordu.

Üç aydır sadece elim kendime yetmiyordu.

Alt dudağımı ısırıp gözlerimi kapattım ve komutanı hayal ettim. Büyük ellerini sikime sardığını, dolgun pembe dudaklarının dudaklarımı dövdüğünü, dilinin boynumu ve göğüs uçlarımı yalayarak aşağılara indiğini...

Ağzımda biriktirdiğim tükürüğü avucuma tükürüp parmaklarımı yeniden kendime sıkıca sardım.

Dili yavaşça ucumda dolaştıktan sonra dudakları aletimi çevreliyor. Siyah saçları parmak aralarımdan taşarken kendimi boğazına doğru ittiriyorum.

Nefesim daha da hızlanırken o tanıdık his karnımda yayılmaya başlamıştı. Farkında olmadan dudağımı daha sert dişlerken zihnimde Serdar'ın suratı vardı.

Adını kendi içimde sessizce sayıklarken birkaç dakika içinde kasılarak kendimi bırakmıştım. Alaturka tuvalete sıçrayan menilerime birkaç saniye baktıktan sonra sikimi yeniden iç çamaşırıma sokuşturup sola yatırdım. Suyu açıp tuvaletin temizlendiğinden emin olduktan sonra kabinden çıkıp ellerimi yıkadım. Diğer kabinlerden de aynı şekilde sesler yükseliyordu.

Siktiğimin yeriarsa yoksa Elizabeth amına koyayım.

Büyük bir şehirde olsak hiç düşünmeden Tinder'da buluştuğum biriyle gider tadına vara vara sikişirdim ama şehir çok küçüktü ve başıma bela almak istemiyordum. Yaklaşık iki hafta önce ne olacaksa olsun, sikerler diyerek konuştuğum bir adam da evli çıkınca bunun gaipten bir mesaj olduğuna inanarak vazgeçmiştim.

Her zamanki görev yerime gideli birkaç dakika olmuşken Serdar odasındaki teğmenleri uğurlamak adına kapıya çıkmıştı.

Teğmenler koridordan uzaklaşırken gözleri bana dönmüş ve dudaklarıma bakmıştı. Suratında alay dolu bir ifade oluşurken, "Dudağın kanıyor." diye mırıldandı.

İşaret parmağımla dudağıma dokunup geri çektiğimde elimde kan göremedim. Ayağındaki ağır botların çıkardığı sesle iki adım atıp başparmağını dudağımın tam ortasına bastırdı. Şaşkınlıkla olduğum yerde kalırken başparmağını geri çekip oraya bulaşan kan lekesini gösterdi ve, "Fazla yiyorsun galiba?" diye sordu.

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdıktan sonra, "Evet, farkında değilim." derken afallamıştım.

Gözlerime uzun uzun baktıktan sonra bir şey demeden arkasını döndü ve odasına girdi. Dilimi istemdışı bir şekilde dudağıma dokunduğu yere götürdüm.

Hasiktir.

Sertleşmiştim.




BİAT (GAY) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin