XXXVIII.

38.1K 2K 370
                                    

Mesafeler... Tahmin ettiğimden çok daha çekilmezdi. İki hafta olmuştu Aydın'a döneli. Bir yandan normal hayatıma devam edip bir yandan da uzaktan ilişki yaşamak alışık olduğum bir durum değildi.

Bizimkilerle otururken Serdar'dan mesaj geldiğinde gülümseyerek mesajını açtım. Ve cevap yazmaya başladım.

"Gülerek mesajlaşmalar da başlamış." dedi Çelik, imalı bir ifadeyle. Hemen yanımdaki Birol telefona bakmak için eğildi. Anında ekranı kilitledim.

"Yok ya, bir arkadaş." dedim sadece. Rahat görünmeye çalışıyordum.

"Sürekli yazıştığın bir arkadaş." dedi Baran. "15 yıldır tanıyom seni. İlk kez böylesin."

"Abartmayın lan." dedim geriye yaslanarak. Sonra çayımı kafaya dikip bitirdim. "Ben eve geçiyorum, yorgunum bugün."

"Git bakalım." Birol sırıtarak söylediğinde omzuna hafifçe vurdum kahvedeki tanıdıklara ve babama veda ederek eve yürümeye başladım. Eve girdiğimde annem çoktan uyumuştu.

Odama geçip kapıyı kilitledikten sonra yatağa uzandım ve kulaklığı takıp anında Serdar'ı görüntülü aradım. Çok geçmeden de telefonu açtı. O da benim gibi yataktaydı. Birazdan uyurdu zaten.

"Napıyorsun?" diye sordum onu izlerken. Yanağını yastığa yaslayıp uykulu gözlerle bana baktı.

"Uyku." dedi boğuk sesiyle. "Yoruldum bugün."

"Neden?" diye sordum merakla. Kolay kolay yorulmazdı aslında.

"Rütbelilerden gelen oldu, kafa siktiler işte sadece. Onun yorgunluğu yani."

"Ben olsam alırdım yorgunluğunu."

"Derken daha çok yorulurduk." dedi gülerek. Aynı şekilde ben de güldüm. Yorgun ama aşk dolu bakan gözlerle telefon ekranına baktık ikimiz de bir süre.

"Ne zaman geleceksin?" diye sordu sonra. O çalıştığı için onun gelmesi biraz sıkıntıydı. Ben de babama bir bahane bulup iki üç günlük izin almalıydım. Artık manavın tüm işleri bana bakıyordu. Babama göre daha çok ilgilendiğim için de iyi para getiriyordu.

"Bu hafta sanmıyorum." diye mırıldandım. "Belki haftaya. Biliyorsun, bizimkiler..."

"Evet." dedi sadece. "Sorun yok." Sonra duraksadı. "Sana bir şey söylemem lazım." Bir anda ciddileştiğinde ben de meraklandım.

"Ne?"

"Şu sen burdayken gelen kadın var ya, Rojin."

Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. "Sana sakso çeken ve kim bilir daha önce neler yaptığınız kadın." dedim sinirli bir şekilde. "O ne alaka şimdi Serdar?" Adının geçmesi bile sinirlerimi bozuyordu. O kimdi ki onu konuşuyorduk biz?

Derin bir nefes aldı. "İş çıkışı onunla konuştum." Kaşlarım daha da çatıldı. "Sana diyorum, onunla aramda bir şey yok. Evli zaten."

"Bir de evli mi?" dedim yüksek sesle. Boğazımı temizledim.

"Atilla gizlememek için anlatıyorum dinle işte."

"Ne gizlememesi Serdar? Gizli gizli konuşup buluşmuşsun, olan olduktan sonra söylesen ne olur?" dedim sinirlerime hakim olamayarak. "Önceden mesaj atmadı mı sana? Niye söylemedin o zaman? Amına koyim ben  bakkala gittiğimde bile söylüyorum değil mi sana? Söylemek zorunda mıyım? Değilim ama o güveni sağlamak için söylemem lazım. Sense gidip eski kırıklarınla buluş, buluştuktan sonra 'Atilla ben bununla görüştüm' demekle olmuyor."

"Ne yapacağımı düşünüp de söylüyorsun bu lafları?" dedi o da aynı sinirle. "Sen gittiğinde bile başkasına bakmadım, şimdi bakıcam yani?"

"Şimdi bunu mu vuracaksın yüzüme?" Nefesimi üfledim sertçe. "Sen gittiğinde sen gittiğinde, sürekli bunu mu bahane ediceksin?"

"Sen şu an ne desem anlamayacaksın."

"Ben gayet iyi anlıyorum ama bu senin işine gelmiyor."

"Alakası yok."

"Tamam Serdar. Artık ne boklar yediysen bilmediğim o kadınla, kadınlarla hepsiyle buluş görüş. Olmadı arada eski günleri yad edersiniz. Aklına gelirsem de bana söylersin ben de ne güzel eski sevgililer buluşması yapmışsınız der sevinirim." Yutkundum. Boğazıma bir yumru oturmuştu.

"Atilla-"

Konuşmasına fırsat vermeden suratına kapattım telefonu. Anında beni arasa da meşgule atıp ayağa kalktım. Üç kere daha aradı ama hiçbirini açmadım. Sinirden titreyen ellerimle saçımı düzelttim.

Normalde sabahlara kadar arkadaşlarımla oturan ben sırf onun yüzünden eve erken gidiyordum. O saate kadar napıyorsunuz diyor diye. Ne uğrunaymış?

O kafasına göre takılıyorsa ben de istediğimi yapma özgürlüğüne sahiptim.

Evden çıktığım sırada telefonuma mesaj geldiğinde merakla mesaja baktım.

Serdar:
Yapmaman gereken bir şey yapma
Belanı sikerim

'Ben sen değilim' yazıp yolladıktan sonra telefonu cebime yerleştirip bizimkileri bıraktığım yere doğru yola koyuldum.

dün bölüme yazdıklarınızı okudum çoğunluk atilla serdarı siksin istiyo o benim de aklımdaydı zaten

serdar_atillayi_arka_kapidan_bindiriyor.mp4 yükleniyor..🍿

çok fantezik örnekler veren de oldu.. yuh amk falan dedim
ör/ sevda atillaya aşık olmayacak olm saçmalamayın o zaman işin içinden çıkılmaz

bikaç bi şey de hoşuma gitti şimdi aklımda değil ama güzel malzeme çıktı bana sağ olasınız

BİAT (GAY) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin