Otel odasına adımımızı attığımız ilk andan itibaren Serdar'la birbirimizin üstüne çullanmıştık. Gerçekten de aklımda onunla ilk kez birlikte olduğumuz o gün tekrar ediyordu.
Dudakları dudaklarımı öyle bir öpüyordu ki sanki buna muhtaçtı. Soluksuz ve vahşiydi.
"Seni çok özledim." diye mırıldanarak önce çenemden öptü ardından boynumdan. Dili şah damarımı okşayıp dudaklarıyla aynı yeri emdiğinde başımı iyice geriye yatırdım.
İri elleriyle tişörtümü yukarı sıyırıp belimden kavradığı gibi beni havaya kaldırıp yatağa götürdü. Ona göre sanki üç aylık bebektim. Hiç zorlanmadan beni kaldırabiliyordu.
"Ben de bu kadar güçlü olmak istiyorum." dedim beni yatağa bıraktığı sırada. "Seni kaldırırım böyle." Son cümlemde sırıtmıştım. Gerçekten de Serdar'ı alıp sırtıma attığımı falan düşündüm de... Qüfkaügpajfğs. Adam eliyle omzuma bastırsa yamulurdum zaten.
"Böyleyken de kaldırırsın." dediğinde gerçekten kucağa almaktan bahsettiğini sandığımdan, "Yav he he." dedim alayla.
"Bak şimdi." diyip elimi tuttu ve pantolonunun önüne bastırdı. Jeton sonunda düştüğünde salak gibi güldüm. Nasıl aklıma gelmemişti.
"Kaldıralım bakalım." diyerek omzundan kavrayıp yerlerimizi değiştirdim. Yanağından öptükten sonra aşağıya kayıp pantolonunu çözdüm.
"Üstünü çıkar." diyerek tişörtümü işaret ettiğinde alt dudağımı hafifçe dişledim ve, "Emredersiniz komutanım." diye mırıldandım erotik bir şekilde.
Dudakları memnuniyetle kıvrıldı. Üstümdekini hemen çıkarıp onu yalamaya başladım. Sizi ben öpüp yaladıkça iyice sertleşmişti. Ağzıma alıp aşağı yukarı hareket etmeye başladığımda Serdar ensemden kavrayıp beni iyice kendine bastırdı. Boğazıma kadar dolduruyordu ağzımı. Bir süre ağzımı siktikten sonra elimden tutup beni kendine çekti.
Dudaklarımın kenarından akan tükürüklerimi yaladıktan sonra alt dudağımı emdi ve beni yatağa yatırdı. Pantolonunu çözdükten sonra bacaklarımdan sıyırdı.
"Hiçbir şey yapmadan çadırı kuruyorsun ya, bayılıyorum sana." diyerek sikimi sıcak avucuyla sardı.
"Kaç hafta oldu amk, 31 bile zevk vermiyor." dedim kendimi savunmak isteyerek. Ama ben hep böyleydim. Serdar beni anında havaya uçuruyordu.
"Hım. Geçen gün 'telefon bozulmaz değil mi' diye soran dedemdi tabi." dediğinde aklıma gelen anla güldüm. Serdar'la uzaktan seks yaparken telefonun üstüne boşalmıştım. Bozulurdu belki ne bileyim. Bozulmamıştı Allah'tan.
Bir şey demeden bileğinden tutup elini hafifçe oynattığımda üstüme gelmeyip bana uyum sağladı. Elleriyle beni biraz çektikten sonra ucundan öpüp ağzına aldı. Biraz yaladıktan sonra aşağıya doğru inip deliğimden öptüğünde için gıdıklanmıştı.
Bacağımın tekini kendime doğru çektim. Serdar deliğimi yalarken bir parmağını da içime ittirmişti. Sonra ikiyi ve üçü de ittirdi ve iyice alıştırdı beni. Bense yatakta kıvranıp durdum.
"Hadi." dedim sabırsız bir şekilde. Kafasını kaldırıp bana baktı. Mavi gözleri kısıktı.
"Gel de ne kadar istediğini göster." diyerek sikini işaret etti gözleriyle. Dizleri üstünde oturuyordu.
Dizlerim üstünde sürünerek ona yaklaşıp sırtımı döndüm. Aletini elimle tutup üstüne yavaşça otururken Serdar bir elini sırtımda gezdiriyordu.
Tamamen içime girdiğinde dudaklarımı birbirine bastırıp kalçamı oynatmaya başladım.
İki eliyle belimden sıkıca kavrayıp hareketlerime yardımcı olurken dudaklarını enseme bastırıyordu. Sırtım göğsüne yapışıktı resmen. Bir kolumu arkaya atıp ensesinden dolayarak onu daha da kendime yasladım.
En sonunda hızım Serdar'a yetmemiş olacak ki beni sabit tutup hızlı hızlı beni sikmeye başladı. Gövde öne doğru düştüğünde yüzümü yatağa yaslayıp gözlerimi kapattım zevkle. Serdar dizleri üstünde yükselip kalçamı yukarı kaldırdı.
Kalçama birkaç kez şaplak attıktan sonra sıkıca kavrayarak girip çıkmaya başladı. Yatağa doğru boğuk boğuk adını inliyordum. Çok geçmeden de kendimi çarşafa bırakmıştım.
Beni sırtüstü çevirip yeniden içime girerken bir bacağımı kavrayıp omzuna almıştı. Eli yeni boşalmış sikimi kavrayıp çekiştirdiğinde sızlanarak elini ittirmeye çalıştım ama bırakmadı.
"Şşş." dedi beni sakinleştirmek istercesine. Hassas aletim acıyla seğirirken karnımda yeniden bir hareketlenme hissettim.
"Acıyor." dememe rağmen onu durdurmaya yönelik bir hamlede bulunmadım. Bir elimi alnıma atıp gözümü sıkıca kapattım. Belim yukarı doğru kıvrıldı, çok geçmeden de kuru bir şekilde orgazm olmaya başladım. Acı ve zevkin bir arada olduğu orgazm resmen içimden geçmişti.
Ben daha kendimi toparlayamadan Serdar sıcak menisini içime bıraktığında üçüncü kez mahvolmuştum. Nefesim kesilmişti.
Kendime gelmeye çalışırken gözlerim Serdar'daydı. O da nefesleniyordu.
Dudaklarını ayağımın üstüne bastırdı. Ayak fetişi olmamasına rağmen bu bile hoşuma gitmişti.
"Banyoda devam edelim mi?" diye sordu çıplak vücuduma bakarak. Bana doymadığı gözlerindeki avcı bakıştan belliydi.
Elimi ona uzattığımda büyük eliyle elimden tutup beni yataktan kaldırmıştı. Banyoya giderken kıçına bir tane şaplak attım. Kıçı bile semsertti.
"Sen..." dedi gözlerini kısarak. "Bana şaplak mı attın?"
"Evet." dedim sırıtarak. "Benim değil mi? İstediğimi yaparım."
"O iş biraz zor." dedi kendinden emin bir ifadeyle.
"Ne zor?" Kaşlarımı kaldırdım.
"İstediğini yapman."
"Nah zor." dedim ben de kendimden emin bir şekilde. "Gayet de yaparım." Sadece gülmekle yetindiğinde konuyu daha fazla uzatmadım.
Ama içten içe de gülen bendim.
Ben Atilla'ysam o göte istediğim her şeyi yapardım.
yapar diyenler cu yazsın bakalım
şehir değiştiriyom üni için kafam kalabalık uğrayamadım buraya yakın zamanda toparlarım inşallah
siz nabıyonuz neler değişti görüşmeyeli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİAT (GAY) (+18)
General Fiction(tamamlandı) Komutan postası. +18'dir. Yaşı tutmayanlar gelmesin.
