VII.

83.4K 3.2K 925
                                    

Dudaklarımızın birbirine ilk temasında kalbim öylesine gümbürdüyordu ki resmen kulaklarımda davul çalıyor gibiydi. Vücudumu yakıcı bir sıcaklık sarmıştı.

Alt dudağını dudaklarımın arasına alıp hafifçe emip öptüğümde herhangi bir karşılık almadım.

Fakat beni ittirmeyişini bir tür davet kabul ederek kendimi geri çekmek yerine dudaklarımı oynatmaya devam ettim.

Parmak uçlarımda dururken bir yerden destek almadığım için bir an dengemi kaybettiğimde ellerimle yakalarından tutundum sıkıca.

Akalp dengemi kaybettiğimi fark ettiği an bir eliyle belimi sıkıca kavradı ve aynı şekilde bana karşılık vermeye başladı. Benim çekince dolu öpüşüme oldukça özgüvenli bir şekilde karşılık verip arkaya birkaç adım atmamı sağlayarak sırtımı duvara yasladı.

Dudaklarım karşılık almanın verdiği memnuniyet ve rahatlamayla hafifçe kıvrıldı. Birkaç aydır gözüme kestirdiğim adamı elde etmenin verdiği tatminiyet duygusu içime yayılmıştı.

Gözüm bir an öce aşna fişne yapmanın peşinde oldu için yakasını kavrayan ellerimden birini aşağıya kaydırıp avucumu erkekliğine bastırdığımda dudaklarından boğuk bir inilti döküldü. Elimin altındaki kalın aleti yavaşça okşarken 'ulaşılmaza ulaşmanın' verdiği hisle aşırı uyarılmıştım. Zevk dolu mırıltılar çıkararak dudaklarımızın ahengine uyum sağladım.

Avucumu bastırdığım alet okşadığım her saniye daha belirginleşip sertleşirken komutan sertçe alt dudağımı ısırıp geri çekildi. Burun uçlarımızın birbirine temas edeceği kadar yakın bir mesafede keskin bakışlarını yüzümde gezdirip, "Tecrübelisin." diye mırıldanmıştı.

"Hıhım." diye onayladığım sırada çoktan sertleşmiş olan aletimi bacağına sürttüm. "Cezalarımı yeniden konuşalım mı komutanım?" diye cilveli bir şekilde sorduğumda dudağının bir tarafı bilmiş bir ifadeyle kıvrıldı.

Aletini okşayan elimi tutup duvara yasladıktan sonra vücudunu tamamen bana ittirdi. Aramızdaki boy farkından dolayı kasıkları göbek deliğimin birkaç santim aşağısına geliyordu.

Elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve, "Numaranı söyle." dedi, otoriter sesiyle. Bir şey demeden söylediğim numarayı girdikten sonra, "Yarın sana attığım konuma gel." diyerek geri çekildi. Yarın cumartesiydi ve çarşı izni vardı.

"Şimdi?" diye sorarken bakışlarımı kasıklarına indirmiştim.

"Şimdi git." Arkasını döndü. "Bir daha böyle bir sebepten odama gelirsen belanı sikerim."

Dudaklarımı birbirine bastırarak geniş sırtına baktım. Ne yani? İkimiz de kazık gibi olmuşken böylece ayrılacak mıydık?

Sandalyesine oturup elini çenesine götürdü. Sinekkaydı suratını elinin tersiyle hafifçe okşarken, "Git dedim asker." dedi, sert sesiyle.

"Anlaşıldı komutanım." Kapıya dönüp çıkmadan önce elimle iç çamaşırımı düzelttim ve dışarı çıktım. Kapıyı arkamdan kapatırken yaşananlar yeni yeni zihnime oturmaya başlamıştı.

LAN.

Ben biraz önce komutanla yiyiştim?

Biraz önce komutan benimle yiyişti?

Hasiktir.

BİAT (GAY) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin