77. Bölüm Kuzuların Sessizliği

1.9K 256 177
                                    

Höllö 🌷

Zamanında gelen yeni bölümle yine sizlerleyim. Hepiniz hoş
geldiniz. 🍀🍀🍀🍀🍀

Olayların ortaya çıkmaya başladığının startını geçen bölüm vermiştik. Bu bölüm de devam ediyoruz.

Ve bu bölüm olayların kopma noktası oldu. Bakalım tahminleriniz tutmuş mu? Ve başka tahminleriniz varsa lütfen yazın. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.

Bu bölüm müziği sevgili mirayhanker e ait. O buldu ve ben de yazmaya çalıştım.

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Müzik de Ezel gerilim müziği. Keyifle okuyun yorumlarınızı bekliyorum🍀🍀🍀🍀🍀




Onur, başını arkaya atıp sağa-sola çevirdikten sonra omuzlarını hareket ettirdi. Burun deliklerinin kanatları açılıp kapanırken, gözlerini kapatıp sesli nefesler aldı. "Hadi ama" dedi başını eğip Peri'ye bakarken. "Onur yapma de yalvar gitme teklifimi kabul et."

Peri, başı eğik halde dururken duyduğu sözlere tepki olarak dişlerini sıktı. Başını kaldırmadan bir süre durduktan sonra yavaşça doğruldu, ateş saçan gözlerle Onur'a baktı.


"Kime benziyorsun biliyor musun?"

Onur, şaşırsa da toparlanıp "duymak isterim" diye cevap verince Peri çileden çıkaran alay vari bir ifadeyle bakarken "Kuzuların Sessizliği'ni izledin mi" diye sordu. Onur'un anlamadığını anlayınca sesli sinir bozucu bir kahkaha atıp "biliyordum" dedikten sonra ciddi ve sert bir ifadeyle bakıp konuşmasına devam etti.

"İzlemediğini tahmin etmeliydim. Hannibal Lecter'a benziyorsun."


Onur, bir şeyler anlar gibi olsa da gülümseyerek "ölürken bile beni birine benzetmen bana karşı boş olmadığını gösteriyor" deyince Peri tiz bir kahkaha attı.


"Tek bir fark var Hannibal zekiydi ama sen değilsin. Aptal da diyemiyorum çünkü aptala hakaret olur."

Onur'un bakışlarına öfke hakim olurken "yanılıyorsun" dedikten sonra silahı indirip sandalyesine oturdu. "ilk öldürdüğüm insan sen olmayacaksın. Onları kimse bulamadı, o yüzden zekiyim. Yazık, oysa dudaklarından çıkacak bir evet her şeyi değiştirebilirdi. Sen de o kayıplar kervanına katılacaksın."


"O kervana son katılan kişi olmaya ne dersin!?"


Duyulan ses ortama bomba gibi düşerken, arkasına bir el ateş edildi. Onur, yerinden kalkmaya çalışırken ayağından vurulduğunu anlayınca elindeki silahı sertçe tuttu ve o an ikinci el silah sesi duyulunca elindeki silah yere düştü. Her şey birkaç saniye içerisinde olmuştu. Ne olduğunu anlamadan yere savrulurken Peri heyecanla gelen kişiye bakıyor, kalp çarpıntısı gittikçe artıyordu.

Yiğit gelmişti!

Hem de tek değil polis ekibiyle birlikte. Öfkeli bakışları kendisiyle buluşunca sevgi seline kapılıp gitti. Çünkü öfkenin ardındaki korkuyu ve sevgiyi öyle hissediyordu ki. Onun, hızla gelip yerde acıyla kıvranan Onur'a ayakta bir süre bakıp eğilmesini izledi. Ekibin etrafa dağılması, Onur'un acı iniltisi ayak sesleri hepsi birbirine karışırken, Yiğit'in tiz sesi hepsinin arasından sıyrıldı.

"O kadar hatasız bir plan yaptın ki kimse anlamadı. Ta ki ben davayı alana kadar. Bir şeyler eksikti çok araştırdım, açıkçası zorladın beni. Tam ne olduğunu buldum sen karşıma çıktın. O zaman emin oldum. Güzel oynadın Onur. Ama ben oyunu anladım fakat sen benim oynadığımı anlamadın."


Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin