Sensiz Asla

9. Bölüm 158

9. Bölüme hoş geldiniz🌷

Bu bölüm, araştırmam gereken bir bölümdü. Sağlıkla ilgili hikayeler yazmıştım çünkü biliyordum ama şimdi meslek avukatlık olunca bilen birinden bir avukattan yardım almam lazımdı.

Can dostum güzel insanla uzun uzun konuştuk. Ben sordum o eksiksiz cevapladı, fikirler verdi. Eski yazdığım bölümü okudu düzeltmeme yardım etti. Benim fikrimi ona söylediğimde gülme krizine girdi. Senin dediğin Türk dizilerinde olur dedi. Ben ne bileyim🙄😂

O yüzden de bilene sordum. Sevgili avukatım bozcaada ya çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsın🌷🌷🌷🌷🌷

Davayı kısaltmak için fikirlerini sundu birlikte karara vardık. Hatta bana dedi ki aradan bir sene geçsin doğru olan o. Avukatlık zormuş vesselam. Sizlere yanlış bir şey aktarmamak için TCK maddelerini de öğrenmiş oldum. Şimdi okumak ve beğenmek size kalmış.

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum🌷Hadi kahvelerimizi içerken müziğimizi de açalım. Multimedyada Emre Aydın "Bu kez anladım" var. Açarak okumanızı tavsiye ediyorum.🌷

İlk duruşma sonrası tüm hayaller yıkılmıştı. Şirketin, TCK'nın 158. maddesinden muaf tutulması sonrası şirket suçsuzluğunu kanıtlamıştı. Yapılan yolsuzluk, şahıslar üzerine çevrilince Haluk ve Onur ikinci duruşmaya kalmışlardı. Şirketin Adalet Bakanlığı ile işbirliği sonrası üç ay sürecek olan duruşma tarihi bir aya kadar kısaltılmıştı. Bir ay süren uzun bekleyiş sırasında; Gizem, Peri'yi bir gün bile olsa yalnız bırakmamıştı. Delil yetersizliği sonucu delil toplanması için verilen, hiç geçmek bilmeyen upuzun bir ay, delil toplamaya yetersiz kısacık bir ay nihayete ermişti. Peri'nin kabus dolu geceleri bitmek bilmemişti ve geçirdiği bu bir ay içerisinde gözle görülür bir şekilde kilo kaybetmişti. Göz altları morarmış ve Gizem'in zoruyla birkaç lokma geçmişti midesinden.

Nihayete eren bir ay sonrası korkulu bekleyiş yerini ikinci duruşmaya bırakmıştı. Duruşmanın başlamasına az bir süre kalmıştı. Peri, avukatla konuşuyor ümit verecek bir söz duymak istiyordu.

"Nasıl tüm deliller babam ve Onur'un aleyhine oluyor? Hiçbir şey bulamadım tüm oklar ikisini gösteriyor diyorsunuz. Yanlış giden bir şey olduğunu siz de biliyorsunuz! İşiniz delil bulmak değil mi? Aradan bir ay gibi upuzun bir zaman geçti ama elde bir şey yok! Şirket, babamı hiçe saydı ve yanında bile durmadı sonra siz geldiniz ama değişen bir şey de olmadı."

Avukat, cübbesini düzeltip tedirgin bir halde baktı. Şu anki ruh halini anlıyordu ama nasıl anlatacaktı ki?

"Peri Hanım, atladığım tek bir imza yok. Kaç gündür tek tek araştırdım ama olmadı. Normal süre üç ay gibi olmalıydı fakat şirket sahibinin Adalet Bakanlığı'nda tanıdığı olması bu süreyi çok kısalttı. Her şey o kadar düzenli yapılmış ki. Onur'un, bir ihtimal kurtulma şansı var, ya da kısa bir süre yatıp çıkar ama babanız için aynısını söyleyemem. Çünkü yetkili kişi babanız ve Onur onun altında olduğu için belki bir ümit olur diyorum. Bir oyun olduğu belli fakat ispat edemiyorum."

Peri, ellerini yumruk yapıp dişlerini sıktı. Ne demek ispat edilmiyordu!? Elbet bir açık olurdu!

"Birazdan duruşma başlayacak ve babam için tek bir delil bile yok! Onu bir daha göremeyeceğim düşüncesi beni delirtiyor. Öfkem o kadar büyük ki burayı ateşe verip yakmak istiyorum! Karşı tarafın avukatı babamı vatan haini gibi gösteriyor ve ben bunu kaldıramıyorum!"