13. Bölüm Kutsal Bakire

4.1K 586 196
                                    

13. bölüme hoş geldiniz🌷

Multimedyada, güzel, gerilim dolu bir enstrümantal var. Açarak dinlemenizi tavsiye ediyorum.

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum🌷 Müzik bir tık yakınınızda. Hepinize keyifli okumalar diliyorum🌷



Ümit, yan koltuktaki çiçeklere bakıp tekrar yola odaklandı. Bugün yaşadıklarını daha önce hiç yaşamamıştı. Çiçek aldığı bir yer, tuhaf bir kız ve aldığı davetiye... İkinci davetiye Yiğit içindi. Tablolara olan büyük merakını çok iyi biliyordu ama kendisi davetiyeyi verirse kabul eder miydi? Sorunun tek şıkkı vardı ve oda hayır!



Hayır da olsa cevap, yine bir şey olmamış gibi davranacaktı. Yine tartışma, yine küçümsenme ve sonuç yine onun yanında devam etmekle devam edecekti. Hanzade Teyze'si olmasa bu kadar sabreder miydi?



Hayır...



Aracını park edip dışarı çıktı. Soğuk, yüzünü bıçak gibi keserken ellerini cebine koyup hızla yürümeye başladı. Ara bir sokağa girip uzunca bir yolu yürüdükten sonra paslı bir kapıyı açıp içeri girdi. Ortamın pis kokusu, midesinin kasılmasına yol açarken biraz daha ilerleyip diğer kapıyı açtı. Yoğun sigara dumanı ciğerlerini harap ederken Yiğit'in sigara hakkındaki düşüncelerini ve burayı karşılaştırdık. Tıpkı kişiliği gibi tezattı!


Hızlı adımlarla içeri geçip kimseyi göremeyince saatine bakıp koşarcasına dışarı çıktı. Karanlık olan koridoru geçip alkol ve sigara kokusunun harmanlandığı alana geldi. Yiğit yine tezahüratların arasında ama ifadesiz. Karşısındaki rakibine bakıyor yumruklarını sıkıp açıyordu. Yıkılmaz tezahüratları arasında ringin en yakınına gelip düdükle başlayan bir müsabakayı izlemeye koyuldu. Yine aynı ortam, yine Yiğit ve yine boks. Yıllardır böyle gidiyordu ve biteceği günü merakla bekliyordu. Ya bir yerini sakatlayıp bırakacak ya da o şaşaalı hayatında bu yaptığı duyulacaktı. Ama bu düşündüklerinin hiçbir de olmuyordu. Bir insanın böyle bir işi bırakması için başına musibet geleceği olması da apayrı bir durumdu. Doğru düzgün biri değildi ki karşına al konuş adam gibi dinlesin ama nerede...?



Son düdükle düşüncelerinden sıyrılıp alkışlamaya başladı. Ve yine bir zafer daha... Yiğit'in tezahüratlar arasında ringden atlayışını etrafına bakmadan odasına gidişini izledi. Kalabalığı yararak ağır adımlarla peşinden gidiyordu. Birazdan yine kısa bir konuşma olacak Yiğit çıkıp son günlerde takıldığı o kadına gidecekti. Düşünürken bile yoruluyordu artık. Çünkü bu kısır döngü artık bıkkınlık evresini çoktan geçmişti ama arkadaşı için aynı şeyi söyleyemezdi. Neden böyle olduğunun bir kısmını bilse de konuşmadığı için, o da içinde kalıyordu.




"Tebrik ederim."



Yiğit, saçını kurulayarak çıkarken sıcak sudan ve az önceki müsabakadan dolayı kıpkırmızı olmuş yüzünü kurulayıp Ümit'e döndü.



"Yoktun."




"Bir işim çıktı sonra trafik derken geç kaldım. Ama sen başlamadan yetiştim."



"Gelmek zorunda değilsin."



Ümit, tek taraflı gülümseyip tekli koltuğa oturdu.



"Yokluğumu fark etmen güzeldi."



Yiğit, paravanın arkasından çıkıp pantolonunun düğmesini kapattı. Kazağını üzerine geçirip parfümünü baştan aşağı sıktıktan sonra Ümit'e döndü.



Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin