48. Bölüm Tufan

2.5K 269 391
                                    

Selamlar hepinize. Hoş geldiniz.

Bu bölümü sizlere 17 Kasım'da yani doğum günümde atacaktım. Ama olmadı. Hem kendime doğum günü hediyesi olacaktı hem de sizlere sürpriz. Olmayınca olmuyor hissedemeyince yazamıyorum hissiz bir bölümü de sizlere okutmak istemiyorum.

Doğum günümü özelden kutlayan onlarca arkadaşıma okuruma çok teşekkür ederim iyi ki varsınız.


Sizlerden yorumu bu kez doğum günü hediyesi olarak istiyorum. Ve alacağım en güzel hediyelerden biri olacak. Sanırım ilk kez doğum günü hediyesini cebren isteyen tek kişi benim. Hediyem çok olsun lütfen❤️


Neyse sizlere upuzun bir bölüm getirdim. Oku oku bitmeyecek kadar uzun bu bölümün müziği Demir Demirkan'dan Zaferlerim. Severek dinleyeceğinizi garanti ederim.


Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Müzik de benden buyrun bölüm sizlerin keyifle okuyun❤️💞

Düşüncelerinden sıyrılıp kendine gelmeye çalıştı. Buz gibi olmuş kahvesini dudaklarına götürüp bir yudum aldı. Berbat tadı olan kahvenin o kötü tadını bile alamamıştı.


"Kararını ne değiştirdi" diye sorduktan sonra huzursuzca yerinden kıpırdandı. Çünkü sağı-solu belli olmayan bir kadınla evliydi.


Peri ne cevap vereceğini düşünüp kalırken gözlerini kaçırdı bir an. Gizem'in söyledikleri tek tek aklına gelirken saç diplerinin sızladığını hissetti. Gerçeği söylese her şey berbat olurdu ve o yüzden söyleyeceği apaçık netti ve düşünmesine gerek yoktu.


"Senin için gelmeyeceğim avukat. Mahçup olmuşsun olmamışsın mühim değil. Sadece çok bunaldım sergiden önce bana da iyi gelir diye düşündüm."

Yiğit duyduğu sözleri tartarken istemsiz gülümsedi bir an, sonra hemen kendine geldi. Bunaldığı için gelmek ve Peri yan yana bile gelmiyorlardı. Kendini üzmek için gelmemesi lazımdı ama gelmesi sevindirmek için değildi buna da emindi, e o zaman?


"Kendini zorlamanı istemem. Bunaldıysan ben Ankara'ya gideceğim zaten istediğini yapabilirsin."

Peri yaşadığı bozgunu yüzüne yansıtmadan ifadesiz bakarken kendinden emin ifadesiyle gülümsedi.


"Sen Ankara'ya gitmeden de istediğimi yapabilirim izin almıyorum avukat. Canım gitmek istedi o kadar, altında bir şey aramaya gerek yok."


Yiğit içindeki gülmeyi en derinlerine gömüp ciddi ifadesiyle bakıp kaldı. İzin vermemişti ki hem öyle bir şey aklından bile geçmemişti. Altında bir şey de aramıyordu ama Peri tam aksini söylüyordu. Keyfi yerine gelse de soğuk ifadesini yerleştirdi yüzüne.


"Sen nasıl istersen öyle olsun. Ben biletleri erteleyeyim hemen çıkalım o zaman."


Peri tepkisiz bakıp seslenmeden ayağa kalktı. Merdivenlerden çıkıp giderken kendinden emin gülümsemesi yayıldı yüzüne. İşte böyle nutku tutulurdu avukatın!


Yiğit, Peri'nin arkasından bakarken hemen telefon açıp biletlerin iptali için talimat verdi. Peri'nin son basamağı çıkmasından sonra yüzüne keyifli gülümseme yayıldı. Gelme sebebini tam olarak söylemese de gittikleri yerde rahat durmayacağını biliyordu. Alışmamış mıydı ki? Alışmıştı ama Peri, birinci yaptığını ikinci kez asla yapmıyor şaşırtmaya devam ediyordu. Orada ne yapacağını kestiremese de önemli değildi. Şu an önemli olan hiç aksatmadığı hepsi evli olan arkadaş grubuna ilk kez evli olarak gidecekti. Karısının elinden tutup hepsiyle tanıştıracak sanki çok mutlu gibi görünecekti. Seneye kadar da Allah Kerim'di.


Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin