6. Bölüme hoş geldiniz🌷
Artık karakterleri biraz tanıdığımıza göre yavaş yavaş olaylara geçelim bölümü oldu bu bölüm.
Konular karakterler bir arada gidecek. Bu bölüm erkek karakterimizi biraz daha yakından tanıyacağız.
Multimedyada güzel Cover var, gerçeğini Göktan söylemiş. Bu şarkıyı başrol karakteri olan kızımızın isim şarkısı. Burada duydum ve Peri olsun dedim. Bunu da belirttikten sonra balkon konuşmasına geçebilirim.
Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Müzik de benden. Kahvelerimizi içerken buyrun bölüme. Keyifle okuyun🌷
Durgun ifadesi, şaşkınlığını ve şokunu saklıyordu. Onur, birçok genç kızın hayallerini süsleyen yakışıklı bir erkekti. Kariyeri olsun, asil duruşu olsun... Lise dönemindeki günlerini hatırladı. Bir gün kendini okula bırakmıştı. Kız arkadaşlarının hepsi Onur'a aşık olmuştu. Bunu kullanmış, keyfî onunla birkaç kez okula gelmişti. Herkes etrafını sarıp sorular sormuş Onur'la ilgili ne varsa öğrenmeye çalışmışlardı. Kendisi de o zaman bunu kullanıp onu sevdiğini söylemişti. Ama imkansız bir aşk olduğunu o yüzden de çok acı çektiğini anlatıp herkesin ilgi odağı olmuştu. O zaman yaptığı çocukluktu ve geçip gitmişti.
Şimdi o adam önünde diz çökmüş kendinden cevap bekliyordu. İtalya'ya gitmeden önce de kendine karşı hissettiği duygulardan bahsetmişti ama o zaman reddetmişti. Benim kariyerim geleceğim önemli demişti. Bir şeyler hissederse apaçık söyleyeceğini söylemişti ve İtalya'ya gittiğinde ona karşı hiçbir şey hissetmediğinden kesin emin olmuştu. Onur, bunu bile bile böylesi büyük bir işe kalkışmıştı. Onun karakteriydi bu, istediğini ne yapıp edip almak... O yüzden alelacele böyle bir şey yapmıştı çünkü kendinin gideceğini çok iyi biliyordu. Böyle yapınca kanmayacak olduğunu da dikkate alsaydı keşke... Yeri geldiğinde kibar olmadığını da bile bile böyle bir şeye kalkışması... Şu an o kibar olmadığı anlarından biriydi ama mecbur kalmıştı ve böyle bir teklif dışarıdan güzel görünse de kendisi için emrivakiydi. Aceleye gelmiş, araya sıkıştırılmış mecbur bırakmaya ayarlı bir durum... Gelemediği şeylerin başını çeken şeylerin başında gelen emrivaki... Duyguları, buzdağı gibi donup kalırken onun elindeki kutuyu aldı ve kapatıp masanın üzerine koydu.
"Hayır diyeceğimi bile bile böyle bir işe kalkışmanı obsesifliğine bağlıyorum. Böyle bir teklife evet demeyeceğimi bile bile yine de yapıyorsun. Babamla olan samimiyetiniz aile dostluğumuz beni ilgilendirmiyor."
Onur'un kararan bakışları hayal kırıklığı ile bezenirken Peri ayağa kalktı.
"Bu sahneyi yaşamak, yaşatmak istemezdim ama beni mecbur bıraktın. Hayır."
Peri, çantasını alıp hızlı adımlarla restoranı terk ederken, Onur, kupırdamadan kendine bakıyordu. Bir erkeğin yaşaması muhtemel en acı olayını yaşıyordu. Yüreğindeki ateş, için için yanarken parmakları buz gibi oldu. Yerinde doğrulup kalktı, masaya gelen ama kapakları açılmayan yemeklere baktı. Sonra hazırladığı organizasyona... Bugüne kadar yaşadığı olumsuz kötü hiçbir şey Peri'nin hayır deyip gitmesi kadar koymamıştı. Ama onun bilmediği bir şey vardı. O da hiçbir zaman vazgeçmeyeceği...
***
Ümit, kahvesinden bir yudum alıp masaya bırakırken ciddi ifadesiyle kahvesini içip denizi izleyen Yiğit'ten gözlerini ayırmıyordu. Geldiklerinden beri tek kelime etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla
General FictionO adamın, mağrur ifadesiyle kimseye bakmadan yanımdan geçişini izledim. Babamı hapse attırıp beni bu hayatta yapayalnız bırakan o adama nefretle bakıp onu kutlayan kalabalığın içinden geçtim. Attığım her adım nefretimi artırırken intikam yemini etti...