|darling just hold on|

3.1K 136 570
                                        

03.11.2020 - Los Angeles

Ilık bir kasım sabahıydı. Öyle ki Harry sabah sete gitmek için evden çıkarken, renkli bir eşofman ve üstüne de Amerikalıları oy vermeye çağırmak için sırtında 'Vote' yazan beyaz bir tişört giyip gitmişti. Tabii ki benim üşümesini istemediğim için yaptığım ısrarları da göz ardı etmemiş ve yanına beyaz bir sweatshirt de almıştı.

Son iki haftamız oldukça güzel geçiyordu. Benim albümüm için yaptığım röportajlar ve onun seti dışındaki tüm zamanı evde geçiriyorduk. Birbirimizle zaman geçirmeyi o kadar özlemiştik ki aynı yerde bulunduğumuz sürece yaptığımız hiçbir şeyin önemi olmuyordu. Yaklaşan reklam ilişkilerimiz ve yaşadığımız ayrılık hakkında ise hiç konuşmuyorduk. Yasaklı konularımız haline gelmişlerdi.

Tüm bu zaman içinde Khai'yı görmeye bile gitme fırsatım olmuştu. Her geçen gün daha da büyüyordu. Babasınınkilere benzeyen uzun kirpikleri ve pofidik bir poğaçayı anımsatan yanakları vardı. Ufacık bir kıkırtısını duyabilmek için hepimiz şekilden şekile giriyorduk ve o, -bence sadece üzülmeyelim diye- bu şapşallığımıza gülüyordu.

Bugün Don't Worry Darling setine gidecek, bir sahnenin çekimini izleyecek ve en önemlisi de Olivia ile tanışacaktım. Eskiden güzelliğine methiyeler dizdiğim kadının, şimdi fotoğrafını görsem ruhum sıkılmaya başlıyor, kıskanç bir akrep kadını olmak bazen bana çok ağır geliyordu.

Bir eşofman giyip gitmek istesem de, bunun mümkün olmadığını biliyordum. Geçen hafta Versace ile bir anlaşma yapmıştık. Marka yüzü olmam istenmişti. Büyük ölçüde onlardan giyinecektim ve ben de kabul etmiştim. Sonuçta Versace'ydi. Ne kadar kötü kıyafetleri olabilirdi ki? Bu anlaşmanın ardından şu an Hailey Bieber ve Megan Fox gibi isimleri giydiren stilist Maeve Reilly ile de anlaşmıştık. Giyimim üzerinde fazlasıyla çalışmış olmasına rağmen, ben kesin bir şekilde tarzımı çok değiştirmemesini rica ettiğimde neyse ki olumlu bir dönüş yapmıştı.

Beyaz -bol olmasa bile dar da olmayan- bir pantolon, üstüne beyaz uzun kollu bir crop top, ceket olarak yine beyaz tüylü büyük kahverengi düğmeleri olan ve bence ayıcığı anımsatan bol bir ceket, ayakkabı olarak ise kırık beyaz yüksek topuklu bir stiletto göndermişti. Elimde içine hiçbir şey sığmayan minik kahverengi bir çanta vardı ve içine yalnızca telefon, kart ve biraz para koyabilmiştim.

Uzun saçlarımın uçlarındaki dalga ve hafif renk geçişi kuaförüm Laura'nın yarattığı harikayı haykırıyordu. Yani bugün baştan aşağı kusursuz görünüyordum, ki bu sevgilinin çakma sevgilisiyle tanışmak için harika bir kombindi. Betty arabanın arka koltuğunda yanımda oturuyordu ve yol boyunca defalarca kez dönüp bana bakmıştı.

"Bu, Harry Styles dön ve ne kaybettiğine bak, kombini mi? Seni gördüğümden beri söyleyeceğim ama bir türlü söyleyemedim, cidden kusursuz görünüyorsun." Betty'nin iltifatına karşılık gülümsedim.

"O kadar uzun süredir hazırlanıyorum ki, aksi bir yoruma dayanamazdım." Ukalaca söylediğim şeye gözlerini devirmesine kıkırdadım. "Sadece şaka yapıyorum Betty. Teşekkür ederim."

Bir süre sessizce camdan dışarı izledik. Arabada benim albümüm çalıyordu. Ukalalık gibi olmasın ama gerçekten harika bir iş çıkarmıştım. Ki listelerin başındaki yeri ve her an kırdığı rekorları düşününce, tüm dünya benimle aynı fikirde gibi görünüyordu.

"Yüzünde maske olsa da," diye başladı Betty. "Harry ile konuşurken temkinli ol. Unutma ki bu sizin Late Late Show'un ardından ilk kez kamera karşısına çıkışınız."

Çok gergin görünüyordu. Büyük ihtimalle Harry'ye resmi davranamayacağımı düşünüyordu. Hoş bu sabahki tatlılığı aklıma gelince bu benim için de zor olacaktı. Benden erken kalkmış ama saatini yatakta zaman harcayabilmek için erkene kurmuştu. Dakikalarca saçlarımı okşayıp uyuduğumu düşünerek beni izlemişti. Bazen böyle derin ama küçük hareketlerini yaparken neler düşündüğünü bilmek istiyordum. Yine de şu an bunları düşünüp aşk ile dolup taşmanın sırası değildi.

Falling || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin