|i fell in love in the morning sun|

2.8K 154 278
                                    

'24.06.2014 - Amsterdam

"En sevdiğin Disney prensesi hangisi?" Sorumla birlikte Harry kafasını kaldırdı ve anlamsızca yüzüme bakmaya başladı.

Tur otobüsümdeydik. Paris'ten Amsterdam'a gidiyorduk. Yolun bitmesine ortalama 3 saat daha vardı. Harry birkaç şarkı sözü yazmak istediğini söyleyip daha sessiz olacağı gerekçesiyle benim otobüsüme binmişti ve neredeyse bir saattir önündeki kağıda bir şeyler yazıp siliyordu. Ben ise yanında oturmuş sosyal medya hesaplarımı inceliyordum. Onu rahatsız etmemek için de sessizliğimi korumuştum ta ki şu ana kadar...

"Bu da nereden çıktı?" Kaşları şaşkınca havaya kalkmıştı. Nereden çıktığının ne önemi vardı ki? Aklıma gelmişti işte.

"Birbirimizi daha iyi tanımamız gerektiğini söyledin. Ben de bunun için soru soruyorum." Güldüğü için gözleri kısıldı.

"Beni daha iyi tanımak için favori Disney Prensesimi mi soruyorsun?" Omuz silktim. Sadece merak etmiştim. Her şeyi bu kadar deşecek miydi? "Ya hiçbirini sevmiyorsam..."

"Mümkün değil," dedim. "Herkes Disney prenseslerini sever." Sahi o prenses hikayelerini bilip de hiçbirini sevmeyen olabilir miydi? Kesinlikle olamazdı! Herkes illaki bir tanesini diğerlerinden daha çok severdi. Yani bence öyle olması gerekiyordu.

"Seninki hangisi?" İlk ben sordum muhabbetine girmedim. Çünkü içten içe onun da bana sormasını istiyordum. O yüzden fırsatı değerlendirdim.

"Ariel." Cevabımın ardından kafasını yana eğip sevimli bir sırıtmayla yüzüme baktı.

"Deniz Kızı..."

"Biliyordum," dedim. Zafer kazanmışçasına sevinmiştim. "Disney prenseslerini sevdiğini biliyordum."

"Bu lafımdan bunu nasıl çıkardın?" Şaşırmıştı. Sanırım bugün her şeye şaşırma günündeydi.

"Çünkü herkes Deniz Kızının adının Ariel olduğunu bilmez." Söylediğim şeyle tek elini yüzüne kapattı.

"Tüh, fena yakalandım." Kıkırdadı. "Benim de favorim Ariel," dedi. Bunu duyduğuma şaşırmıştım. Ama bir nevi ortak noktamız vardı. Bunu ortak noktadan sayabilirdim ve sayacaktım da.

"Neden o, yani neden Ariel?" Bir süre kaşlarını çatıp düşündü. Ben ise sabırsızlandığımı belli etmemeye özen göstererek cevabını bekliyordum.

"Çünkü aşık olduğu insan için göze aldıkları kesinlikle herkesin yapabileceği şeyler değil. Bence aşkı çok güzel anlatıyor." Ariel'in insan olup sevdiği adama kavuşmak için(!) sesinden vazgeçmesinden bahsediyordu. Peki ya bunu yapma sebebi gerçekten aşk mıydı?

"Bence Ariel, sesinden prense olan aşkı yüzünden vazgeçmedi." Tepkisini ölçmek için duraksadım. Sadece meraklı görünüyordu. Diyeceğim şeyleri merak ediyor gibiydi. "Ariel sesinden vazgeçti çünkü en büyük tutkusu insan olmaktı," dedim.

İşaret parmağını dudaklarının üzerinde gezdirdi ve birkaç kez göz kırpıştırdı. "Bu kadar rasyonel bakmaya ne gerek var ki?" dedi. Cevabım hoşuna gitmemiş gibiydi. "Sesinden vazgeçme sebebinin aşk olduğuna inanmak istiyorum." İnatçı bir çocuk gibi söylenmişti. Bu hali beni güldürdü.

"Sen aşık olduğun kişi için sesinden vazgeçer miydin?" Ani sorum beklemediği yerden gelmişti.

Ses.

Falling || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin