Uyarı!
Bölüm fazla betimlemeli cinsellik içerir.Şarkıyı bittiğinde yenilemenizi ve özellikle 'malum' yere geldiğinizde yeniden başlatmanızı öneriyorum.
Keyifli okumalar.
'23.08.2014 - Texas
Göz alıcı ışıklar, simli bir halı ve devasa süslemeler... Büyük bahçenin bir köşesine özenle yerleştirilmiş orkestra yavaş bir parça çalıyor, etraftaki içki bardaklarından yapılan kuleler sanki her şeyden daha dikkat çekici görünüyordu. Hatırı sayılır büyüklükte havuzun içi ışıklı ve parlak toplarla nasıl temizleneceğini asla bilmediğim pul parçalarıyla süslenmişti. Her şey o kadar abartı ve göze sokulmak isteniyor gibi duruyordu ki bir an için kendimi şaşkınlıkla etrafı izlerken bulmuştum. Tüm bu şatafata ek olarak partideki kalabalığın bizi görmeleriyle odaklarını bize çevirmeleriyse bir olmuştu. Sanırım bu partiye tahmin ettiğimden daha büyük bir merakla bekleniyorduk. Bakışlar karşısında engel olamadığım bir gerginlikle Harry'nin elini biraz daha sıktım. Bu hareketim onun baş parmağını nazikçe elimde gezdirmesine sebep oldu. Herkese bakıyor ama spesifik olarak kimsede sabit kalmıyordum.
"O kadar harika görünüyorsun ki," diye fısıldadı Harry burnu saçlarıma değerken. "Herkes sana bakıyor."
Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşurken, başımı olumsuz anlamda salladım. "Bana değil," dedim bakışlarımı gerçekten kusursuz görünen sevgilime çevirerek. "Bize bakıyorlar."
"En çok sana," dedi gözlerimin içine bakarak. "Mesela ben, gözlerimi bir an bile senden ayırmak istemiyorum."
İstediği gerçekten buysa karşı çıkmayacağımı söylemeye niyetlenmiştim ama Kendall burada yalnız olmadığımızı hatırlatmak istercesine "Hoş geldiniz!" diye bağırdı. Evet, gerçekten bağırdı. Arka planda kısık sesli bir parça çalıyor olmasına rağmen bağırdı! Yine de iyi bir oyuncu olmayı başararak gülümsememi yüzümden hiç silmedim. "Beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim." Yapmacık gülümsemesi ve fotoğraflardakine göre yakından pek de güzel görünmeyen yüzüyle fazlasıyla sinir bozucu görünüyordu. Ayrıca İngilizce'de 'you' dendiğinde bunun siz anlamına gelmesi gerçekten kötüydü. Çünkü Kendall koyu kahve gözlerini Harry'ye odaklayarak konuşuyor da olsa kimse onun bana da hoş geldin demediğini kanıtlayamazdı.
"Merhaba," dedi Harry her zamanki sevecen haliyle. "Her şey harika görünüyor." Her şey, dedi Kendall. Sana ne kadar harika göründüğünü söylemedi sevgilime şöyle gülümsemeyi kes!
"Katılıyorum. Gerçekten her şey çok güzel görünüyor," diyerek sessizliğimi bozmayı ama çok da diyaloğa girmemeyi umdum.
"Beğenmenize çok sevindim. Tadını çıkarın," dedi Kendall. "Bu arada sen Gigi olmalısın. Tanıştığıma memnun oldum."
"Ben de öyle," dedim ama sözlerimi bitirmemi beklemeden uzandı ve Harry'nin boşta olan sol koluna parmaklarını doladı. Bu sırada bir an için istemsizce nefesimi tuttuğumu hissettim. "Henüz geldiğinizi biliyorum ama Harry seninle tanıştırmak istediğim biri var."
Tanıştıracağı kişi her kimse beni yanlarında istemiyordu ya da Harry ile birkaç dakika da olsa yalnız kalmak istiyordu. Yani her iki ihtimale de ben dahil değildim. Kendall'ın sözleriyle bakışlarım Harry'ye döndü. O da şaşırmış görünüyordu. Ayrıca aralanmaya başlayan dudaklarına ve elimi daha sıkı kavrayan eline bakılacak olursa bensiz gitmeye pek de niyeti yok gibiydi. Ama hayır, Kendall'a istediğini vermeyecektim. Başkalarına kaptırmaktan korkarak kuyruk gibi sevgilisinin peşinden ayrılmayan bir kadın olmaya pek de niyetim yoktu. Bu yüzden parmaklarımı gevşettim ve elimi Harry'nin elinden kurtardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling || H.S.
Hayran Kurgu"O şarkı sana yazıldı." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "Tıpkı albümdeki diğer şarkılar gibi..." • |07.07.2020|