02.01.2021 - Montecito, CA
Zaman kesinlikle akıl almaz bir kavramdı. Bazen o kadar hızlı geçiyordu ki neler olduğunu anlamak için dönüp geriye bakmak gerekiyordu. Şimdi Jeff'in düğünü için hazırlanırken, benim yaptığım şey de tam olarak buydu.
Sam ile tanışmamızın ardından sadece bir kere daha görüşmüştük. Hâlâ Harry ile tanışmamışlardı. Çünkü yönetimler hâlâ reklam ilişkisi için sınırlarımızı zorlamamıştı. Üstelik Harry ve Olivia ilişkisi de henüz açıklanmamıştı.
Bunun dışında albümümle ilgili gelişmeler her geçen gün artıyordu. Ekibim hızla online konser için hazırlanıyordu. Ancak ben diğer sanatçıların aksine konseri ücretli olarak yapmak istemediğimi söylediğim için CBO kanalı ile anlaşma ayarlanmaya çalışılıyordu. Böylece pandemiden bıkmış insanlar hiç para vermeden sadece televizyonlarını açıp evlerinde online bir konser izleyebileceklerdi.
Yılbaşını Harry ile herkesten uzakta Los Angeles'taki evimizde geçirmiştik. İki buçuk metrelik bir ağacımız bile vardı ve akşam yemeğimiz için gereken her şeyi birlikte hazırlamıştık. Reklam ilişkileri henüz bize zarar vermeye başlamamıştı ve biz de tüm bu anların tadını çıkarıp ayrı geçirdiğimiz zamanları telafi etmeye çalışmıştık.
Mümkünmüş gibi her geçen gün onu daha çok seviyordum.
Bugün hem arkadaşlarımız Jeff ve Glenne'nin en mutlu günü hem de bizim en gergin günlerimizden biriydi. Kırk kadar kişinin katılacağı ve birkaç gün öncesine kadar basının alınmayacağı bir düğün olacağı söylense de yönetim planda küçücük bir değişiklik yapmış ve Harry'nin düğüne Olivia ile gelmesi gerektiğini, basına izin verileceğini ve hatta bir drone bile kullanılacağını söylemişlerdi. Ayrıca benim katılmamın uygun olmadığı da dile getirilmişti ancak Jeff onun arkadaşı olduğumu ve beni yanında görmek istediğini söyleyerek insiyatif kullanmayı başarmıştı.
Betty de geri kalmamış ve Sam'in kavalyem olarak düğünde yanımda olmasının en doğrusu olacağını söylemişti. Ve evet, kısacası Harry ile aynı düğüne ayrı ayrı gidecek ve muhtemelen hiç konuşmayacaktık.
Harry düğünün yapılacağı yer olan San Ysidro Ranch'e erken gitmişti. Çünkü Harry, Jeff'in sağdıcıydı ve birlikte hazırlanacakları. Ben de erken gitmiştim. Şu an Harry bornozu ve elindeki viskisiyle gelin ve damatla bahçede fotoğraf çekilirken makyajımın son rötuşlarını yapıyordum.
Kır düğünü için Versace'den hoş bir elbise seçememiş olmam biraz yaygaraya sebep olmuştu. Ama neyseki en son herkes beni dinlemek zorunda kalmıştı. Gigi'nin defilede saçını savurmasıyla ünlenen şu meşhur Jacquemus elbiseyi giymeye karar vermiştim. Bej olması biraz beyaz havası katıyor da olsa Glenne görünce çok beğenmişti. Betty ise Gigi Hadid ile yarışmak gibi olacağını söylemişti ama alakası yoktu. Sadece hoş bir elbiseydi. Üzerinde fazla düşünüp farklı anlamlar yüklemenin bir anlamı yoktu.
Harry bornozu ile bahçeye açılan pencereden içeri girdiğinde, ben de henüz elbisemi giymemiş sabahlığımla duruyordum. Elindeki viskiden bir yudum alırken, beni izlemeyi kesmedi.
"Ne?" diye sordum bakışlarını kast ederek.
"Çok güzel olmuşsun," dedi. Şakacı bir şekilde saçımı savurdum.
"Sen de fena görünmüyorsun." Parmağımla bornozunu gösterdiğimde gözlerini devirdi.
"Bu neşenizi neye borçluyuz hanımefendi?"
"Makyajım yapılırken Watermelon Sugar dinledim. Sebebi bu olabilir." Kıkırdayarak bana yaklaştı. Viskisini hâlâ inatla sağ elinde tutuyordu. Sol elini belime doladı. Başını eğip burnunu çene çizgime sürttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling || H.S.
Fanfiction"O şarkı sana yazıldı." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "Tıpkı albümdeki diğer şarkılar gibi..." • |07.07.2020|