Falling || H.S.

|put a little love on me|

27.07.2024 - Amalfi Coast Italy

Zaman akıl almaz bir kavramdır. Buna rağmen tüm insanlık aynı Tanrı'ya yaptıkları gibi zamana da bir biçim vermeye çalışmışlardır. Sınırlandırmışlar, bölmüşler bir şekilde dengeye oturtmaya çalışmışlar... Yine de günün sonunda ne zaman ne de Tanrı herkes için aynı anlama gelmemiştir. Tanrı'yı dinlerle süslemişler, herkese göre farklı formlara bürünmesine şaşırmışlar ama bunu bir şekilde kabullenmişlerdir. Zaman da aynı şekilde, saatlere, günlere, haftalara ve aylara bölünmüş ama geçiş hızı kimse için aynı algılanmamıştır. Mesela benim için geçen üç sene göz kırpmak gibi hissedilmişken, eminim birileri için asır hissiyatı uyandırmıştır.

Aslında zaman bir bakıma akıntıya karşı yüzmek ya da akıntıya uyum sağlayarak gitmek gibidir. Direndiğin müddetçe yavaşlar, kabullendiğin zaman hızına tanıklık edersin. Sanırım ben bu sefer kabullenmeyi seçen kişi oldum. Hangisi daha iyi ya da bu noktada iyi ve kötü var mı, bilmiyorum. Tek bildiğim şu an burada olduğum.

Sahneler, ışıklar, çığlıklar, insanlar, alkışlar, arkadaşlıklar, aşk... Her şey rayına oturmaya başladı. Bu kusursuz bir düzen olduğu anlamına gelmiyor. Kusursuz bir düzensizlikte bile mutlu olabildiğim anlamına geliyor. Akışı kabullendiğinde, zaman o kadar da karmaşık olmaktan çıkıyor, inanmaya başladığındaysa Tanrı dinlerden sıyrılıyor. Her şey bizim karmaşıklaştırdığımız kadardı. Her şey bizim baktığımız yöne göre değişiyordu.

Venomous'un ardından bir albüm daha çıkarmadım. 2021 yılı bitmeden Bond25 filmi için bir şarkı yazmam istendi. Ben de Grammy ödüllerinden sonra yazdığım No Time To Die şarkısını bu filmin senaryosuna göre düzenleyip tekli olarak yayınladım. Ve 2022 yılında 'En İyi Orijinal Şarkı' kategorisinde Oscar kazandım. İtiraf etmem gerekirse bu ödül beni Grammy'den daha çok etkilemişti.

2022 ve 2023 başında dünya çapında yaptığım stadyum konserlerinden sonra nefes almam gerektiğini hissettim ve bu hisse saygı duydum. "Kariyerinin zirvesindesin, durmadan devam etmelisin." İşte bu düşünceden uzaklaşmak istedim. Bu kararım hayranlarım ve medya açısından Taylor Swift kadar istikrarlı görünmeme sebep oldu. Haklılardı da öyle bir istikrara sahip değildim ve zaten istediğim şey hiçbir zaman her sene albüm çıkarmak olmamıştı. Justin bunu senelerce yaptı. Sonrası uzun bir uzaklaşma... Ya da Rihanna, hatta son zamanlarında hiçbir şeyden keyif alamama noktasına gelmiş olan One Direction...

Sahneyi her zaman sevdim. Orada, ışıkların ve binlerce insanın gözünün önünde olmanın verdiği özgüvenin tarifsiz bir şey olduğunun farkında ve bu şansa erişebildiğim için minnettarım. Ama bu, Harry kadar bayıldığım bir şey hiçbir zaman olmadı. Ben ne olursa olsun kendine zaman ayırmak da isteyen o insandım. Hala bir sürü parça yazıyorum, belki yarın kararımı değiştirir ve ekibi toplayıp stüdyo günlerini hızla başlatırım ama bugün bunu yapma isteğim yoktu.

Neler oldu, dediğinizi duyar gibiyim. Aradaki boşluğu doldurmak için bir noktadan başlamam gerektiğini de biliyorum. Öncelikle (en kolayı olduğu için) kendimden bağımsız gelişmeleri anlatayım. Niall ve Olivia bir sene önce, oldukça medeni bir şekilde boşandılar. Kızları Maggie için devam eden bir dostlukları vardı ve hayatları boyunca bunun olacağının bilincindeydiler. Onlar için en iyisinin bu olduğunu bildiğimizden hepimizin içi rahattı. Bazen bir şeylerin bitmesi gerekir ve biter bunu herkes bir şekilde kabullenmek zorundadır. Bazıları ızdıraba çevirmeyi, bazıları da var olan güzellikleri bozmamak için kabullenmeyi seçer. Onlar da öyle yaptılar. Bu da ilişkilerinin Zayn ve Gigi'ninki kadar çirkinleşmemesine sebep oldu.

Zayn, başlarda Khai'yı haftada sadece iki gün görebiliyordu. Neyse ki son zamanlarda bu durum biraz daha esnek bir hal almaya başlamıştı. Bunun en büyük sebebi ise minik Khai'ın babasını daha sık görmeyi talep etmesi olmuştu. Bu görüşmelere de Gigi asla gelmediği için durum Zayn için daha sağlıklı ilerliyordu. Şimdiki kaygısı ise turne sırasında kızıyla az vakit geçirme ihtimaliydi. Onu ne olursa olsun bir yolunu bulacağına ikna etmek ise gerçekten çok zamanımı almıştı.