|do you know who you are|

3.8K 133 1K
                                    

Uyarı!
Bölüm fazla betimlemeli cinsellik içerir.

19.01.2021 - Los Angeles

Kim olduğunu biliyor musun?

Bazen bunun hakkında çok düşünüyorum. Kim olduğum, ne yaptığım ve neler yapacağım hakkında... Aynaya baktığımda gördüğüm kadın ve içimde benimle birlikte, sadece bana özel olan kadın... İkisi hem aynı kişiymiş hem de aslında birbirlerinden çok farklılarmış gibi hissediyorum.

Yirmi beş yaşındayım. Normalde büyümüş hissetmem gerekiyor belki ama ben hâlâ büyümeye devam ettiğimi hissediyorum. Büyük küçük bir sürü hata ve korkuyla, iyi ve kötü tecrübelerle, bazen düşerek bazen de kalkmak için çabalayarak geçen yıllarımla birlikte hâlâ büyüyorum.

Eskiden olduğum insandan farklı olduğumun bilincindeyim ve bence bu bilinçte olabilmek birçok şeyden daha önemli. Dün olduğumuz insanla aynı olmadığımızı bilmek ve yarın sabah uyandığımızda olacağımız kişiyle aslında hiç tanışmamış olmak... Belki de hayatımızdaki en değerli şeyin aslında kendimiz olduğumuzu anlamak... Evet, bunu anlamak zaman alabiliyor. Aynadaki kişiyi sevmek bazen sandığımızdan daha zor oluyor ama günün birinde bunu yapabildiğimizde her çok daha iyi bir hal alıyor.

Her zaman kim olduğumu bilmiyorum.

Kendimi kaybedecek kadar sinirlendiğimde, düşünme yetimi kaybedecek kadar kıskandığımda kim olduğumu bilmiyorum. Kendimle yalnız kalabildiğimde ve elime bir kalem alıp birkaç kelime yazabildiğimde kim olduğumun biraz daha farkına varıyorum. Sahneye çıktığımda ve mikrofon sesimi tüm alana yaydığında kim olduğumu anlamaya başlıyorum. En çok da geceleri yatağa yattığımda ve kendimle, hislerimle baş başa kalabildiğimde tam anlamıyla kim olduğumdan emin oluyorum.

Hayat bazen normalden daha acımasız olabiliyor ve kendini sevmek için yapman gereken ilk şey bu ihtimali kabullenmekle başlıyor. Bazen hayattan çok fazla şey beklediğimizde ve o bunları bize sunamadığında, umutsuzluğa kapılmak yerine istemekten vazgeçmememiz gerektiğini anladığımızda tüm evren bir gökkuşağına dönüşüyor.

Şu an kim olduğumu biliyorum.

Biliyorum, çünkü olduğum insanı seviyorum. Bazen mantıksızlığıma tahammül edememeyi, yazdığım şarkı sözlerine acımasız davranıp silip atmayı, bazen bir tasarımcının kıyafetini üstümde taşırken nefes alamamayı seviyorum. Çünkü biliyorum ki mantıksızlığımı da vazgeçtiğim birkaç şarkı sözünü de ben yaratttım ve içinde nefes alamadığım o berbat elbiseyle bile bir derginin kapağında harika görüneceğim. Bu ego değil. Bu tamamen kendini bilmek ve olduğun insanı sevmek.

Harry ile geçen yıllarım boyunca bunları öğrendim. Önce hata yapmaktan korkmamam gerektiğini, tüm o hataların beni gelecekte olduğum insan yapacağını öğrendim. Sonra affetmeyi, denemeyi, ne istersem onu en güzel şekilde yapabilmek için ihtiyacım olan tüm gücün içimde olduğunu öğrendim.

Kısacası, şimdi yumuşacık saçları parmaklarımın arasında olan adamla birlikte başta sevginin ne olduğunu sonra da sevmeyi öğrendim.

Okuma saati olduğunu söyleyip elinde iki kitapla geldiğinde ve kitabını okurken dizime yatmayı seçtiğinde, ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha fark etmemi sağlamıştı. Evet, bunu sadece bize birer kitap getirip dizime yatarak yapmıştı.

Böyle derin düşüncelere daldığımda, sevginin en büyüğünü bana hissettirdiği için ona yeterince teşekkür edememiş gibi hissediyordum. Bana, ona yukarıdan baktığımda görünen kirpiklerinin güzelliğine bu kadar uzun ve yakından bakabilme şansı verdiği için yeterince teşekkür edememişim gibi hissediyordum.

Falling || H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin