~1.KİTAP FİNAL PART 1~

284 119 281
                                    

-5 gün sonra-
Rüya Seren
"Ablaa hadi Çağatay gelicek" tatilden döneli beş gün olmuştu. Bu beş gün içinde Çağatay ile pek vakit geçirememiştik. Ablamın telaşesine bizde kapılmış sürekli nişan işleriyle uğraşmıştık. Şimdi ise tüm her şey hazırdı. Nişan günü gelmiş Çağatay'da bizi kuaföre götürecekti.

"Geldim geldim benden çok sen heyecan yapıyorsun ya bi dur" ablam bana sitemler etsede elimde değildi. Biricik ablam elden gidiyordu ne yapmamı bekliyordu ki. Yanağını mıncırıp "şurada bir tanecik ablamız gelin olmuş gidiyor bırak da heyecan yapalım" dediğimde ablamın bir anda gözü doldu.

Yatağın başına oturup "ay of öyle söyleme bir değişik hissettim bak şimdi" dedi. Ablamın yanına yanaşıp ellerini tuttum "ne zamandır bu günü beklediğini biliyorum daha evden gitmiyorsun hem de gıcık, evlenmeden o eve göndermem seni" dediğimde ablam yüzüne bir tebessüm yerleştirip güldü.

"İyi ki varsın be birtanem vallahi seni çok seviyorum gel buraya" diyerek sarıldı tabii ki de bu anı odaya giren annem bozdu. "Canım kızlarım şu duygusallaşma işlerini sonraya bırakıp aşağıda sizi bekleyen Çağatay'ın yanına mı gitseniz acaba?" dediğinde telefonuma baktım. Telefonum sessizde kalmış ve Çağatay üç kere aramış. "ay Çağatay beni üç kere aramış kalk kalk kızacak şimdi" diyerek ayaklandık.

Kapının önüne geldiğimizde Çağatay arabaya yaslanmış bizi bekliyordu. Bizim geldiğimizi görünce toparlanıp bize baktı. "hoş geldiniz hanımlar birazcık daha bekletseydiniz gidecektim vallahi" diyerek annemin elini öptü. Ardından ablamla selamlaştı. "Anca çıkabildik Çağatay kusura bakma canım" diyerek özür diledi. Çağatay gülümseyerek "yok be Dicle abla dalga geçiyorum bakma sen bana hadi geçin arabaya" diyerek bana baktı sanırım ona sarılmam bekliyordu.

O kadar tatlı o kadar şirin bakıyordu ki dayanamayarak kollarımı açtım. Anında ellerini belime doladı. Sıkıca sarılıp kokumu içine çekti. Bu kadar özlemiş olabilir miydi gerçekten. Benden ayrıldığında "nasılsın?" diye sordu. "Seni gördüm daha iyi oldum Çağatay bey" dedim. Çağatay tebessüm edip "bak sen duygularımızın karşılıklı olması ne kadar güzel Rüya hanım" dedi.

Biz öyle şapşal şapşal gülüşürken. Ablamın ön koltuğa uzanıp kornaya basması ile normale döndük. Annem bizi gülerek izliyordu. Ön koltuğa otururken "anne neden buraya oturmadın?" diye sordum. Annem "niye oturayım kızım sen varken" deyip göz kırptı. Çağatay sırıtırken ben gözlerimi kaçırmakla meşguldüm.

Ben camı açarken bir anda Çağatay "ee bugün gelin hanımın en güzel günlerinden biri o yüzden bugünün şerefine hemen bir şarkı açıp bağırmanın tam sırası bence" diyerek radyoyu açtı. Yaşlı amca- ve ben çalıyordu. Bu şarkıyı çok severdim. Annem ve ablam bir anda şarkıyı söylemeye başlamıştı.

Eğlence bir anda başlamıştı. Ee onlar böyle eğleniyorlarken ben boş durur muyum aldım telefonu hem videoya çekiyor hemde bağırarak onlara eşlik ediyordum. Çağatay ise bizi gülerek izlerken bu seferde o söylemeye başladı ama söylediği yerleri gözlerimin içine bakarak söyleyince bende devreler yandı. Şarkının sözleri şuan daha anlamlı gelmeye başladı.

Ve ben senin gibi gülen biri tanımadım
Ve sen gibi bakan
Bir bulut gibisin
Yakın ama dokunulmaz
Ve her rüzgar
Seni de alır.

Kızarmış yanaklarımla onu izlerken önüne döndü. O döner dönmez bende başladım tekrardan söylemeye yoksa karnımda ki kelebeklerin gideceği yoktu.

Bir Mucize Yeter (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin