Kaybedilen duygular vardır içimizde bir daha geri gelmeyen toparlanmakta güçlük çekilen duygular... Hayatın acımasızlığı içinde boğuşurken mucizenin en güzel parıltılarının sizi bulup üzerinize üfleneceğini nereden bileceksiniz ki?
Tam pes ettim derken bir elin sizi sıkıca kavrayıp "ben buradayım ve düşmene izin vermeyeceğim" diyerek size güç vereceğini tahmin bile edemezsiniz. Hayatın şaşırtmacalı oyunları üzerimizde hız kesmeden devam ederken aşk en güzel duygularıyla yanımızdaydı.
Aşk kimi için boşluk,kimi için hüsran,kimi için de olmayan bir duygu gibi gözüksede yaşayabilene aşktı hayat. Gözlerinde huzuru bulup ellerinde şifayı bulabilmekti. Zaman geçirmek değil zaman bitmesin diye saatleri durdurmaktı. Aşkı yanlış biliyorsunuz, aşk bilinmez aşk yaşanır. Aşk dokunarak sevmek değil, aşk dokunmadan,dokunamadan kıyamadan sevmektir. Sizler aşkı yanlış biliyorsunuz
Aşk soğumuş kalplerinizi yaza çeviren kışı en az hasarla atlatmanızı sağlayan en saf duygu. Sizler aşkı yanlış biliyorsunuz. Aşk bir melodide ki nota,aşk bir şarkıda geçen bir sözdür. Aşk bir günlük değil bir ömürlüktür.
Kayıp ruhların bulunduğu izbe bir köşedeyim karşımda aşkın inanılmaz gücü ve şehveti ile parlayan bir güneş var. O güneşe dokunursam yanacağımı biliyorum. Herkes bilir ki güneş yakar, ama kimse bilmez ki aşk daha da fazla yakar. Tek fark yanarken canın yanmaz. Aşk öyle bir ateş ki yakmaz aksine yandıkça daha da çeker içine kaçmak istemezsin. En başta korksanda o ateş seni etkisi altına aldığında senin kaçmak için bir sebebin bile olamayacak.
Sevin arkadaşlar sevin, ateşte yanmaktan korkmayın. Aşkın arkasında size gülümseyen mucizeleri görmekten asla korkmayın. Ateşe yürüyün hatta yürümeyip koşun çünkü koşup da yanmayacağınız tek ateş aşktır. Size üzülmeyeceğinizin garantisini veremem ama her aşk aynı değildir ve her aşk aynı boyutta yakmaz.
Her önüne geleni mucize sanıp kalbini aç demiyorum ama mucizeleri hissetmeyi bil. Sana dokunan elin ne amaçla dokunduğunu hisset. Aşk dokunulmaz aşk hissedilir. Mucizeler görünmez mucizeler hissedilir...
Çağatay Şenli'
Sabah gözlerimi açtığımda güne çok mutlu uyandığımı söyleyebilirdim. Uzun zamandır ilk defa bu denli mutlu uyanıyordum. Tabii ki bunların tek sebebi Rüyaydı. Rüya olmasaydı şu an ne babamla barışabilir ne de bu kadar mutlu uyana bilirdim bu düşüncelerle birlikte doğrulduğumda gözüm telefonuma kaydı dün gece çekindiğimiz binlerce güzel fotoğraf vardı.
Telefonumda bir sürü gönderilmeye devam eden fotoğrafları hiç saymıyordum bile. Bir sürü doğum günü mesajları ve bir sürü yorum da cabası. Uzun bir süre yatağın içine telefonumla vakit geçirdikten sonra artık aşağı inmem gerektiğini düşünerek ayaklandım.
Üzerimi değiştirirken hala aklım dün gecedeydi. Dünyanın en güzel doğum gününü yaşamıştım bu benim için paha biçilmez bir hediyeydi. Her şey dört dörtlüktü. Babamla barışmış, Ayaz ve Defne sevgili olmuş ve tüm insanlar benimle birlikte o gece eğlenmişlerdi. Bunlar için Rüya'ya ne kadar teşekkür etsem az kalacağından emindim.
Kıyafetlerimi giydikten sonra hızla aşağı indim. Aşağı inerken de her sabah olduğu gibi yine şiir dinletileri ile doldu kulağım. Rüya her sabah güne başlar başlamaz evi şiir dinletileri ile donatırdı.
Ona göre güne şiir ile başlamak her güne umutla uyanmak demekti. Ben de bu kaideyi bozmayarak her sabah güne şiir ile uyanarak umut etmeyi düşlüyordum. Mutfak kapısının önüne gelene kadar şiir dinletileri ile birlikte huzur bulurken asıl mutfakta beni bekleyen bizim için kahvaltı hazırlayan en büyük huzurun karşımda olduğunu tahmin etmemiştim. Kendi kendine daha beni fark etmeden krep hazırlıyordu bir yandan da şiire eşlik ediyordu onu korkutmaya özen göstererek boynuna bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucize Yeter (TAMAMLANDI!)
Ficção Adolescente"İnsan umut ettiği sürece yaşar" diye bir söz vardır. Hayat insana bazen o kadar acımasız hamleler yapar ki, insan bocalar,hayata küser en önemlisi de o içinde ki çocuğu öldürür. Herkesin hayatında küçük de olsa bir mucizesi vardır. O mucize sizin e...