Medya: Çağatay
Çağatay şenli'
"Başınız sağolsun" kelimeler kafamda yankılanırken gözyaşlarım çeşmeden boşalırcasına akıyordu. Ölemezdi o biliyordum ölmedi. Bir hışımla yerimden kalktım.
Yalpalayarak rüya'nın yattığı odaya daldım. Doktorlar tam fişi çekecekken
"ÇEKME ÖLMEDİ O YA ÖLEMEZ!!"
diyerek sarıldım. Yanaklarını öpüp "hadi aç hadi güzelim aç bak burdayım ben hadi" ağlamam hiddetlenirken Rüya'nın saçlarını okşadım. Gözyaşlarım yüzünü ıslatmaya başladı.
Herkes korku dolu gözlerle bana bakarken hemşire beni tutup çekti "beyefendi anlıyorum acınızı işimizi zorlaştırmayın" dedi. Bağırarak
"BIRAK YA BIRAK ÖLMEDİ O BİLİYORUM ÖLSE HİSSEDERİM BEN ÖLMEDİ"
diyerek yere çöktüm. Dicle abla bana sarılırken bir anda bir kalp atışı sesi duyuldu. Kafamı kaldırdım. Bu bu ses Rüya'nın kalp atışlarıydı. Hemşire telaşla
"Doktor bey mucize,mucize hocam kalbi, kalbi tekrar atmaya başladı!!!" Hemşirenin bağırmasıyla sevinçle ayağa kaktım. Doktor bizi odadan çıkardı. Meltem teyze korku ve sevinçle karışık duyguları ile bana sarılıp "yaşayacak" diye fısıldadı.
Kısa bir süre sonra odadan doktor çıktı. Yüzünde tatlı bir tebessüm belirdi. Omzuma dokunup "hayata birini döndürdün bu özel gücün sırrı ne?" diye sordu. Rüya hayata dönmüştü. Herkes birbirine sarılarak ağlarken benim içimde tarif edemediğim şeyler oluyordu.
"Rüya komadan çıktı. Şimdi normal odaya alacağız tek yapmamız gerek uyanmasını beklemek olacak hepinize geçmiş olsun,hastanede ilk defa böyle bir olayla karşılaştık mucizelere inanmak gerekmiş"
diyerek yanımızdan ayrıldı. Yüzümden anlamlandıramadığım bir tebessüm vardı. Bir anda herkes bana sarılınca dünyalar benim olmuştu. Rüya'ya verdiğim sözü tutmuş gerçekten de mucizesi olmuştum.
Rüya normal odaya alınınca bir nebze olsun rahatlamıştık. Sadece uyanmasını beklemek kalmıştı. Çok korkutmuştu beni, bugün anlamıştım ki ona gerçekten çok değer veriyordum.
Onsuzluğu düşünür düşünmez içime kötü şeyler oturuyordu. Ben ona çok bağlamıştım. Ah bir uyansın ben hiç boş bırakıyor muyum onu görür o diye içimden geçirdim. O sırada etrafa göz gezdirdim. Deniz amca yoktu.
"Meltem teyze Deniz amca nerde?" diye sorduğumda "bahçeye çıktı" cevabını alır almaz bahçeye çıktım. Deniz amca bir banka oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Yanına geldiğimi görünce kendini toparlayıp susturdu ağlamasını. Omzuna dokunup "benden çekinmene gerek yok dök içini Deniz amca yeter ki ağla susman bizi korkutuyor geldiğimiz günden beri konuşmuyorsun" dedim.
Ben bunları der demez hıçkırıkları ile bozdu cümlemi sarılıp "onu az kalsın kaybediyordum" dedi. Sarılmasına karşılık verip "kaybetmedik, Rüya yaşamayı seçti korkma artık Deniz amca" dedim.
Deniz amca hıçkırıklarına yenik düşüp "küçükken de böyleydi bu inatçı keçi uykuyu çok sever" deyip güldü. "Evet uykuyu çok seviyor biraz yorulmuş ama enerjisini alınca uyanacak onu da bizim sayemizde başaracak" dedim.
Deniz amca gözlerini gökyüzüne çevirip "ben artık onun gözlerimin önünde ölmesine izin vermiycem Onur'uda unutacak benim kızıma kimse zarar vermeyecek hemde kimse" dedi.
Bacağına dokunup "biz olduğumuz sürece kimse dokunamaz kimse zarar veremez ona sen hiç kötü düşünme, haydi kalk gidelim yanına belki de uyanmıştır." dedim. Beraber ayaklandık. İçeri girdiğimizde Elçin Berk'in omzunda uyumuş, Meltem teyze dua ediyor, Dicle abla ise telefonla konuşuyordu. İçeri girmeyi çok istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucize Yeter (TAMAMLANDI!)
Fiksi Remaja"İnsan umut ettiği sürece yaşar" diye bir söz vardır. Hayat insana bazen o kadar acımasız hamleler yapar ki, insan bocalar,hayata küser en önemlisi de o içinde ki çocuğu öldürür. Herkesin hayatında küçük de olsa bir mucizesi vardır. O mucize sizin e...