Rüya Seren
Sabah sevdiğim adamın kollarında açmıştım gözlerimi huzur dolu kokusu içimde çiçekler açtırırken kafamı kalbimi yerinden çıkaran yüzüne doğru kaldırdım. Uyuyordu. Hem de çok güzel uyuyordu. Biraz doğrulup kafasına bir öpücük kondurdum. Yanından dikkatlice kalkarken birden kıpırdanmaya başladı. Kıpırdandıkça yüzünü ekşitiyordu. Canının çok yandığı belliydi.
Ayağa kalkıp üzerimi düzelttikten sonra elime telefonumu aldım. Kaçırıldığımdan beri almamıştım elime. Gelen mesajlara bakarken "Rüya" sesiyle arkamı döndüm. Bu sesin sahibi Çağatay'dı. Kısık sesiyle bana sesleniyordu. Yanına oturup saçlarını okşadım. "Günaydın sevgilim" diyerek fısıldadım.
Çağatay'ın canı yanıyor olacak ki "günaydın bebeğim, doktor çağırır mısın?" diye sordu. Korkuyla "neden neyin var?" diye sordum. Elimi tutup "şşt sakin ol canım çok yanıyor sadece" deyince hemen kapıyı açıp "bir hemşire alabilir miyiz buraya" diyerek seslendim.
Defne odaya girip "buyrun" dedi. Çağatay dikişlerinin acıdığını söyleyince kontrol edip ağrı kesici verdi. "Bu arada arkadaşlarınız sizi görmek için kapıdalar herkese tatlı dağıtıyorlar" dediğinde şaşkınlıkla "tatlı mı?" diyerek sorguladım. "Evet Çağatay beyin uyanması şerefine Berk arkadaşınız tatlı dağıtıyor" dediğinde gülmeye başladım.
Çağatay gülerek "bu çocuğun hastasıyım" dedi. Gülerken dikişlerini tutuyordu. "Tamam o zaman sen çağır onları gelsinler bu arada Çağatay'ı ne zaman çıkarabiliriz mağlum bugün yılbaşı ya" dedim.Bugün yılbaşıydı 31 Ocak. Bir kitabın daha sonuna gelmiştik artık yeni bir kitapta yeni bir sayfa açacaktık.
O yüzden bugünün özel bir gün olmasını çok istiyordum ilk defa Çağatay ile yeni bir yıla girecektim. Bundan daha özel bir gün olamazdı. Birazcık durup sizi üzmek istemem ama Çağatay Bey'in durumu hala iyi diyebileceğimiz kadar mükemmel değil kanser ileri boyutta olduğu için şu an hastaneden çıksa bile iki gün sonra dikişlerinin patlama sebebiyle geleceğinden adım gibi eminim çünkü çok şiddetli öksürüyor ve her an dikişleri patlayabilir.
Bu yüzden gözetim altında kalmalı yani bu gece hatta yarın hatta önümüzdeki 1 hafta müşahade altında kalması en doğrusu bu üzgünüm bu yıl hastanede geçirmek zorundasınız sanırım." diyerek dışarı çıktı. Çağatay'ın yüzü düşmüşken yanına gidip "asma suratını biz de yeni yıla burada gireriz ne olacak ki?" dedim.
"Üzülmeyip ne yapayım be güzelim yeni yıla nasıl girersen bir senede öyle geçer derler bizde hastanede gireceğimize göre 2022 sanki bizim yılımız olmayacakmış gibi ha" dedi. Yanağını okşayıp biz yanyanayken her nerede girersek girelim beraberliğimiz ile her şeyin üstünden geleceğimize eminim sen benim yanımda olduğun sürece ister romantik bir yerde, ister hastanede,
ister evde her yerde seninle olmaya varım koskoca bir senem seninle hatta hastane ile bile geçse yine de seninle birlikte olmak herşeye bedel sevgilim" dedim. Bu cümleleri mi sarf ederken Çağatay yüzündeki minik bir tebessüm ile "senin için bu kadar değerli olduğumu görmek için kurşun önüne atlamam gerektiğini bilseydim daha önceden atlardım bebeğim" dediğinde koluna vurarak
"uf Çağatay ya bir şeyin de cıvıklığını yapma benim için değerlisin sadece gidişin beni çok fazla zedelediği için vermiştim o tepkiyi bir zahmetde geldiğinde boynuna atlamamı beklemeseydin sende" diyerek söylenirken odaya Berkler girdi tabii ki de
Berk girer girmez şebekliğine konuşturmaya başlamıştı bile "Çağatayaşkım" diyerek Çağatay'ın koynundaki yerini alırken Ayaz ve Görkem ellerindeki tatlılarla yanımıza ilerliyorlardı. Çağatay Berk'in kafasını okşayarak "çok özledim be seni sıpa gel buraya" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mucize Yeter (TAMAMLANDI!)
Novela Juvenil"İnsan umut ettiği sürece yaşar" diye bir söz vardır. Hayat insana bazen o kadar acımasız hamleler yapar ki, insan bocalar,hayata küser en önemlisi de o içinde ki çocuğu öldürür. Herkesin hayatında küçük de olsa bir mucizesi vardır. O mucize sizin e...