1/ "Çık ortaya, yoksa gelip ben çıkartırım."

2.2K 115 260
                                    

Bu olaydan yıllar yıllar sonra bir mayıs sabahı hava oldukça sıcaktı. Yaz mevsimine girmek üzere oldukları takvime bakılmadan bile anlaşılabilirdi.

Japonyanın güneyinde nadir bulunan tarafsız bölgelerden birindeydi. Çete savaşlarının olmadığı, kimsenin zarar görmediği ve içinde saklı canavardan korkmadığı, betalarla dolu bir yerdi.

Naruto ise bir baskın alfa olarak bu yerde elbette çok dikkat çekiyordu. Adeta somutlaşmış ve vücudundan taşan çakra ise cabasıydı. İnsanlar ondan çakralı diye bahsediyor ve bariz bir şekilde ondan kaçıyordu.

Naruto tabiki de bunu umursamıyordu.

Yüzyıllar, hayır, belki de binyıllar önce dünyada çakra diye bir şey yoktu. İnsanlar Alfa, Beta ve Omega diye değil, Kadın ve Erkek diye ayrılıyordu. Ne zaman ki, ismi bilinmeyen bir Yaratıcı dünyaya yolladığı çakralı bir ilah ile çakrayı armağan etmişti, işte o zaman sorunlar başlamıştı.

Çakrası olan insanlar elementleri bazı el hareketleri kullanarak kontrol edebiliyordu. Çakranın vücuda yaptığı tek etki bu değildi. Vücutları değiştirerek iki yeni tür ortaya çıkmıştı. Alfa ve Omega.

Çakraya layık olanlar Alfa olurken, çakrayı tam anlamı ile kaldıramayacaklar Omega olmuştu. Beta adı verilen çakrasız insanlar da vardı. Onlar da bu dünyaya inen ilahın çakrasını paylaştığı soydan geliyorlardı. Yani bu zamanlarda bir betanın omega veya alfaya dönüşmesi ihtimal dahilinde bile değildi.

Betaların sadece erkekleri hamile bırakabiliyor, sadece kadınları hamile kalabiliyordu. Ama Omegalar ise erkek ve kadın olması fark etmeden hamile kalabiliyordu. Alfalar da erkek ve kadın olması farketmeden hamile bırakabiliyordu.

İşte çakralı insanların ve çakrasız insanların en büyük farkı da bunlardı. Bu yüzden çakrasız insanlar, çakrası olanları dışlamış ve kendilerinden uzakta yaşamaya zorlamıştı.

Bu da klanların, daha yaygın adıyla çetelerin kurulmasını sağlamıştı. Her çetenin kendine özgü yetenekleri vardı. En güçlü üç çete ise Hyuuga-Weasley Çetesi, Uchiha-Malfoy Çetesi ve Uzumaki-Potter Çeteleriydi.

Hyuuga, Uchiha ve Uzumaki çeteleri Kök aileler olarak sayılırken, onlardan daha düşük rütbeli olanlar yani Dal aileler sırasıyla Weasley, Malfoy ve Potter'lardı.

Tabi bu artık değişmişti. 8 Yıl önce, yani 10 yaşındayken amcası James Potter ile yaptığı işbirliği ile Uzumaki Kök ailesine bir darbe yapmışlardı ve başa Potter ailesi geçmişti. Bu Naruto'nun ilk intikamıydı.

Tüm Uzumakileri öldürmek bile Naruto'nun intikam hırsını dindirmemişti. O sıralar Kyuubi içine daha yeni mühürlenmişti ve kontrolünü sağlayamıyordu. Kyuubi bedenini ele geçirip tüm Uzumakileri ve bir kaç Potter'ı da öldürdüğünde Naruto kendine itiraf etmese bile bu onu en az kendisi yapmış kadar tatmin etmişti.

Tabi işin sonunda amcası yüzünden 12 yaşında Potter çetesinden kaçmış ve sokaklarda kendi kendine hayatta kalmaya başlamıştı. Tabi bu sadece bir yıl sürmüştü. Yine de çeteden ayrıldığı andan itibaren Potter çetesi onu öldürmek için peşinden adam yollasa bile Naruto hiç bir iz bırakmadan onları da öldürmüştü. Artık öldürdüğü kişileri saymayı bırakmıştı zaten.

Tabi peşine düşen adamlar her zaman yerini nokta atışı buluyordu. Nedeni ise Harry Potter'dı.

Biricik kuzeni ve Parabatai'si.

Parabatai oldukları için Harry onun yerini her zaman biliyordu. Çünkü Parabatai olmak için, iki kişinin birbirlerine çakralarından birer parça vermesi gerekiyordu. Nasıl Harry onun yerini biliyorsa, Naruto da onun yerini biliyordu. Daha doğrusu Harry'deki çakra parçasının konumunu biliyordu. Harry şimdi Potter klanına ait bir mahallede sokaklarda dolaşıyordu.

Parabatailik sadece birbirinin yerini bilmek için kullanılmıyordu. Birbirlerine verdikleri çakraları kendi çakraları bittiği takdirde kullanabiliyordu ve birbirlerinin çakralarına aşina oldukları için dövüşte daha uyumlu oluyorlardı. Birbirlerinin çakra akışından hangi jutsuyu yapacaklarını anlayarak ona göre karşılık veriyordu. Ve birbirlerinin ruh halleri ile acılarını hissedebiliyorlardı. Birbirlerinin sağlık durumu da buna dahildi.

Yani Parabatai'lik kısaca savaş partnerliğiydi.

Tabi, Naruto 12 yaşında çeteden ayrılmadan bir veya iki ay önce Harry ile parabatai olmuştu. Yani onunla savaş deneyimi neredeyse hiç olmamıştı. Ve 6 yıldır görüşmüyorlardı.

Bir alfa olarak, Harry de Naruto kadar güçlüydü. Yine de ikisi dövüşmek zorunda kalırsa Harry Naruto'nun karşısında on dakikadan fazla dayanamazdı.

Çünkü Harry ne kadar güçlü eğitmenler tarafından eğitilmiş bile olsa, Naruto'yu eğiten kişi şüphesiz hepsinden güçlüydü.

Hayatın kendisi.

Ve Kyuubi. Çünkü Kyuubi de en az hayatın acımasız şartları kadar sert bir eğitmendi.

En başından itibaren Naruto ve Kyuubi- ya da kendi adıyla Kurama arkadaştı. Tabi bu arkadaşlık sevgi değil, nefret üzerine kuruluydu. İkisi de nefret doluydu ve bir şekilde nefretlerini birleştirip daha da güçlü olmuşlardı. Tabi zamanla ikisi de birbirlerine alışmış ve ortak amaçları için herşeyi yapabilecek hale gelmişlerdi. Hedefleri ise- bekleyin bu ilk bölüm için büyük bir spoi.

Çünkü bu dünyadaki en büyük nefreti sevgi doğururdu. Naruto'nun ailesine olan sevgisi onun nefretine sebep olmuştu.

Naruto ailesini düşünmeye dalmışken Kurama'nın sesi ile düşüncelerinden ayrıldı. "Saat 3 yönü. Baskın Omega."

Naruto durdu kafasını sağa çevirdi ve duvarın arkasına seslendi. "Çık ortaya, yoksa gelip ben çıkartırım." Dedi kafasını yana eğip sırıtırken. Ortaya çıkmamasını ve bizzat kendisi onu oradan çıkarmayı istiyordu.

İsteği reddedilmiş olmalı ki, ara sokaktan siyah saçlı bir çocuk çıktı. Siyah bir gömleğin altına siyah bir pantolon giymişti ve gözleri ile saçları dahil tamamen siyaha bürünmüştü. Vücudundaki tek açık renkli yer teniydi ve o da doğduğundan beri güneş görmemiş gibi bembeyazdı.

Naruto'nun çocuk hakkındaki ilk izlenimi zayıf olmasıydı. Fiziksel güç anlamında değil, görünüş anlamında zayıf olmasıydı. Çünkü yaydığı feromonlar ve çakraya bakılırsa güçlü olduğu kesindi. Bu halde normal bir alfaya haddini bildireceği çok belliydi.

Naruto'da çocuktan aşağı kalmayarak baskın alfa feromonlarını yaydı ve çocuğun yutkunduğunu farketti. Naruto'dan yayılan çakra enerjisi ve feromonlar yüzünden çevrelerinde olan insanlar da kaçışmıştı. Feromon hissedemeyenler bile bu korkutucu aurayı hissedebilirdi.

Naruto'nun gözleri Kurama'ya özgü kırmızılığa döndü ve çoktan çıkmış dişlerine dilini sürterek daha da sırıttı. "Yakışıklı oyuncakları severim."

Çocuk ise kırmızı gözlere bakıyordu. "Eğer göz savaşı yapacaksak bende de var." Bir göz kırpışı sürede çocuğun siyah gözleri kırmızıya döndü. Gözünün içinde bulunan siyah çizgilerden açıkça belli olduğu halde bu bir Sharingan'dı.

"Uchiha, ha? Sharingan ve baskın omegalık... Sen Uchiha Sasuke'sin. Kendi ailesini katleden Uchiha kardeşlerden. Uchiha Reisi İtachi'nin kardeşi.''

Sasuke eğilerek Naruto'yu selamladı. "Ve seni abimin yanına götürmek için geldim. Sana bir ittifak teklifi var."

The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin