The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/

15/ "Ne ara bu hale geldik biz?"

Nasi taramali gibi bolum atiyorum amaa

Bir saat, iki saat, beş saat veya on saat. Ne kadar zaman geçtiğini ikisi de bilmiyordu. Onlar sadece birbirlerinin varlıklarına sığınarak uzun bir süre uzanmışlardı.

Bu sefer sohbeti Naruto başlattı. "Sana kendi hikayemi anlatmamı ister misin?"

Sasuke cevap olarak kafasını salladı ve onayladı. Naruto'nun neler yaşadığını merak ediyordu.

"Bundan on sekiz yıl önce, 10 ekim sabahı doğmuşum. Omega bir Uzumaki ve Alfa bir Potter'ın ilk ve tek oğullarıydım. Mutlu bir ailede büyüdüm. Annem ve babam birbirine delicesine aşıktı. Baskın alfaydım ve belki de ileride Uzumaki çetesinin reisi olabilirdim. Ben yedi yaşına gelene kadar her şey mükemmeldi. Yedi yaşına girdikten bir kaç ay sonra annem ve babam öldürüldü. Onları öldüren kişi annemin öz babasıydı."

Sasuke bunu duymuştu. "Sonra da öz dedeni öldürdün," diye devam ettirdi Sasuke.

"Evet," Dedi Naruto. "On yaşıma gelene kadar amcam James Potter ile kusursuz bir darbe planladık. Ben ailemi öldüren veya ölmesine göz yuman tüm Uzumakileri öldürecektim, o da diğer herkesi örgütleyerek Uzumaki devrini kapatarak Potterlar çetesinin kurulmasını sağlayacaktı. Plan kusursuz işledi. Öz dedemin elini kopardım. Anne ve babamı diri diri yakan adamın kollarını ve bacaklarını yaktım. İkisi de acı içinde öldüler. Annemi ve babamı da meydanda taşlar ve sopalarla yaralayan insanların da hepsinin evini yıktım. Hepsini isteyerek yaptım. Annem ve babam ölmeyi haketmemişti. Onlar sadece bir avuç koyundu. Dede demeye utandığım o adam onlara anne ve babamın suçlu olduğunu söylemişti. Onlar da suçunu bile sorgulamadan onları infaz etmeye çalıştılar. Yüzlerce kişi benim aileme saldırdı. Bir kaç gün önce dostum dedikleri kişiler ertesi gün onlara saldırdı. Ben ise... Ben o sırada herşeyden habersiz alan dışında ilk görevime çıkıyorum diye heyecanlıydım.-"

Sasuke sözünü kesti. "Sadece yedi yaşındaydın. Orada olsaydın sadece sana da saldırırlardı. Yapabileceğin bir şey yoktu."

"Vardı!" Dedi Naruto Sasuke'ye bakmaktan kaçınırken. Çocuğun gözlerindeki tahmin ettiği, acımayı veya tiksinmeyi görmek istemiyordu. "Eğer-"

"Eğer falan yok. Oldu ve bitti. Eğer sözcüğü sadece hayatını mahveder."

Naruto cevap vermedi ve anlatmaya devam etti. "En kötüsü de hain ilan edilmelerinin nedenini öğrenmemdi. O yaşlı adam canını bağışlamam için yalvarırken herşeyi anlattı. Meğer babam bir Potter değilmiş."

İşte Sasuke bunu hiçbir yerde duymamıştı. "Nasıl?" Diye sordu.

"Gayet basit." Dedi Naruto. "Babam aslında bir Namikaze'ydi. Anneme aşık oldu ve onunla evlenebilmek için amcamla iş birliği yaptı. Onun kardeşi kılığına girdi. Karşılığında da Uzumakiler içinde Potterlar için bilgi toplayacaktı. Annemin de bu anlaşmadan haberi vardı. Onlar sadece... Aşık olmuştu. Bunları haketmiyorlardı. Babam asla yakalanmadı, ama amcam James Potter -Ki asla amcam değildi. Harry de kuzenim değil. Sadece bunu insanlar içinde o kadar tekrar ettim ki elimde olmadan, gerçeği bilmeme rağmen onları akrabam olarak görmeye devam ettim. James Potter amcam değil ama Harry kuzenimden de ötesi.- Babamı ispiyonladı çünkü onları ele vereceğini düşünüyordu."

Sasuke şaşkınla sustu. Böyle olduğunu hiç tahmin etmemişti.

"Olayları hızlandırırsak, annem ve babam öldürüldü. Onları öldüren ve ölümüne göz yumanları da kendim öldürdüm. İki yıl yeni adıyla Potter çetesinde kaldım. Sonrasında bana karşı düzenlenen bazı komplolar farkettim. Bir süre sonra her gün en az günde üç kere sokak başında öldürülmeye çalışıyordum. Bunu amcama söylediğimde bazı Potterların beni öldürmeye çalıştığını, eğer bu duruma el koyarsa iç savaşın çıkabileceğini ve benim tek yapmam gerekenin beni öldürmeye çalışanlardan kaçmam olacağını söyledi. Anlattığına göre eğer bende dövüşürsem hiç sonu gelmezmiş ama eğer kendimi zararsız olduğuma inandırırsam bir süre sonra peşime düşmeyi bırakırlarmış, saçmalıktı."