31/ "Bende seni seviyorum."

607 48 182
                                    


Tüm vücudunu kaplayan, vücudunun her santimini hissetmesini sağlayan, boğazını yakan ve başını zonklatan ağrı. Bunlar Naruto'nun bilinci açıldığı gibi ilk hissettiği şeylerdi.

İkinci hissettiği ise avucunun içini okşayan parmaktı.

Duyularını netleştirmeye çalışırken ortamdaki seslerin farkına vardı. İki kişi konuşuyordu.

"Ben beklerim, sen biraz yemek ye ve uyu." Dedi Naruto'nun sesini hemen tanıdığı Harry.

"Uykum yok." Dedi Sasuke yorgun bir sesle. Naruto o an avucunu okşayan parmağın Sasuke'ye ait olduğunu anladı. Şahsen, ondan başka kimse de buna cesaret edemezdi ya.

"Seni böyle görmesini mi istersin?" Diye sordu Harry. "Günlerdir uyumuyorsun, yemek yemiyorsun, bu koltuktan kalkmıyorsun bile. Tüm çete senin ve Naruto'nun arasındakileri merak ediyor. Olan Shisui'ye oldu. Danışmanın olarak senin cevaplamadığın herşeyi o cevaplamak zorunda."

"Beklesinler. Ben on sekiz gündür burada bekliyorsam onlar da beni beklesinler."

Sessiz kaldılar. "Tamam. İstediğin bir şey olursa Draco'yu çağır." Sesi Sasuke'nin bu tavrını kabullenir gibiydi.

'On sekiz gün mü?' diye düşündü Naruto. 'On sekiz gün boyunca baygın kalamam, değil mi?'

Kendini bir tepki vermek için zorladı ama parmağını bile hareket ettiremedi. Vücudunda tek hissettiği şey ağrıydı.

Kapı açıldı. "Naruto ayıldı ama hareket edemiyor. Tsunade'ye haber verdim." Dedi Kurama'nın sesi. Naruto uzun zamandır Kurama'nın sesini beyni dışında bir yerden duymamıştı. Durum Kurama'nın Naruto'nun baygın halde klon yapmasını sağlayacak ve kendi bilincini içine yerleştirmesini sağlayacak kadar ciddi miydi?

"Şükürler olsun!" Dediğini duydu Sasuke'nin. Sesi öncekine göre canlı ama titremeli geliyordu. Ağlıyor olmalıydı.

Sasuke Naruto'nun elini tutup sıktı. "Duyuyorsun beni değil mi? İyi misin? Canın acıyor mu? Lanet olsun Naruto, on sekiz gün oldu! Beni bu kadar perişan etmek zorunda mıydın?!"

Naruto'nun eline gözyaşları düştüğünde Naruto'nun kalbini çok büyük bir acı kapladı. Fiziksel acı gibi değildi bu. Daha can yakıcıydı.

Kapı gürültü ile açıldı ve bir kadının nefes sesleri odayı doldurdu. "Elimden geldiğince hızlı geldim! Ona hemen vücudunu harekete geçirecek bir uyarıcı yapıyorum!" Dedi Tsunade.

Sasuke Naruto'nun elini bıraktı ve burnunu çekti. "Lütfen uyandır onu, acele et."

Tsunade bir takım sesler yaptı ve Naruto'nun kolundaki damar yolundan ona bir iğne verdi. Naruto'nun tüm vücudunu ani bir his sardı ve tüm kasları uyuşmaya başladı. İlk yaptığı şey gözlerini açmaya çalışmak oldu.

Bir kaç zor uğraştan sonra gözlerini araladı. Kendini lambanın ani ışığına hazırlamışken gözlerini araladığında Sasuke'nin elinin görüş açısındaki lambayı kapattığını gördü.

Kafasını hareket ettirip Sasuke'ye bakmaya çalıştı ama acı ile inledi. Boğazı susuzluktan ağrıyordu, su isteyecek bile hali olmadığı için anlamaları umuduyla ağzını şapırdattı.

Tsunade hemen bir bardağa su doldurdu ve Naruto'nun başını kaldırarak su içmesine yardımcı oldu. Başının bir kaç santim hareket ettirilmesi bile Naruto'nun acıdan inlemesini sağlamıştı. Sanki kalbi tüm damarlarına kan değil acı pompalıyor gibiydi.

Suyu içince kendini daha iyi hissetti ve derin derin nefesler aldı.

Sasuke Naruto'nun dibine oturdu ve çocuğun ona kendini zorlamadan bakmasını sağladı. Naruto ise sadece şaşkınlıkla bakıyordu. Göz altları morarmış ve sanki baygın kaldığı bu süre boyunca hiç durmadan ağlamış gibi kıpkırmızıydı. Zayıflamış bile olabilirdi çünkü nedense elmacık kemikleri daha belirgin gelmişti. Saçları da karman çorman olup yağlanmıştı. Akatsuki kıyafeti ise yoktu, siyah dizlerine gelen bir şort ile siyah bir tişört giymişti.

The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin