Şeffaf kapıdan içeri girdiklerinde Naruto elini ateşlere değdirmişti ve ateşlerin onu yakmadığını, sadece hafif bir kaşıntı bıraktığını farketmişti. Bu onu farkında olmadan gülümsetirken Uchiha özel bölgesine girdiği gibi yüzü eski ifadesiz haline bürünmüştü.Bu kadar ifadesiz bir yüze sahip olmak Naruto'nun elimde değildi. Yıllar içinde kendini savunma mekanizması olarak rahat olmadığı yerlerde her zaman yenilmez gibi görünmek isterdi ve bunca yıl da bunu başarmıştı. Bu dünya öyle bir yerdi ki, güçsüz olanın yaşamaya bile hakkı yoktu. Güçsüz olan her daim acı çekmeye mecburdu.
Sasuke hemen bir ara sokağa girdi ve duvara yaslanarak kolunu cimcikledi. Naruto da karşısındaki duvara yaslanarak çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştı.
'Çatının üstünde normal omega.'
Kafasını hızla yukarı çevirdiğinde çatının ucunda onlara bakan çocuğu gördü. Çocuk yere atladı ve platin sarısı saçlarını düzelterek saygıdeğer bir şekilde eğildi. "Bendeniz, Draco Malfoy."
Naruto çocuğun ismini duyduğunda taşlar yerli yerine oturmuştu. Draco Malfoy, Uchiha Sasuke'nin parabataisiydi. Yani bu durumda Sasuke kolunu cimcikleyerek Draco'ya geldiğine dair bir mesaj vermişti ve Draco da çakra bağları arayıcılığıyla yerini anlayarak hemen buraya gelmişti.
Ve Draco'nun buraya gelmesi demek, Sasuke'nin gitmesi demekti.
Draco ikisine imalı bir şekilde bakıp sırıttı ama yorum yapmadı. Sasuke'den bariz bir şekilde belli olan Naruto'nun feromonları neler olduğunu belli ediyordu zaten. Naruto ise sadece kavgacı bir portakal kokusu kokuyordu. Bu onun doğal feromon kokusuydu. Kurama'nın yeteneği sayesinde Sasuke'nin feromonlarından kolayca kurtulmuştu.
"Ben gidiyorum, yıka-"
"Nereye gideceksin, Sasuke?" Gölgelerin içinden çıkan beden Sasuke'nin lafını bölerken. "Ben Uzumaki Naruto ile konuşurken bize katılmayacak mısın?"
Bu beden Uchiha İtachi'ye aitti. Sadece Uchiha reisinin giyebileceği üstünde kırmızı bulutlar olan Akatsuki adı verilen kıyafeti giyiyordu ve ciddi bir ifadeyle önündeki üç çocuğu süzüyordu. Draco ve Sasuke hemen eğilerek ona selam verdi ama Naruto kıpırdamadan aynı ciddi bakışlarla ona bakmaya devam ediyordu.
Sasuke tedirginse bile belli etmedi. "Haklısın abi, tabiki de size katılmam daha önemli."
İtachi kafa sallayarak onayladı ve Naruto'ya baktı. Burada olduğunu hissetmişti çünkü sadece Sharingan ile açılabilen duvarları kendi jutsusuyla yapmıştı ve kapıdan geçen herkesi hissederdi.
İtachi burnunu kırıştırarak Sasuke'yi süzdü. "Ama ilk gidip feromon baskılayıcılarını kullan. Uzumaki gibi kokuyorsun. Naruto, alınma lütfen."
Naruto sahte bir şekilde gülümsedi. "Alınmadım efendim, hakaret etmek istemediğinizi biliyorum." Çete reislerine saygı göstermesi kendi yararına olurdu. Biliyordu ki Uchiha İtachi başına Potter'lardan daha çok bela açardı.
İtachi Draco'ya baktı. "Toplantı salonunu hazırlar mısın?"
Draco saygıyla kafa salladı ve ortadan kayboldu. Naruto tuhaf bir çeşit ışınlanma jutsusu kullandığını anladı.
İtachi arkasını döndü ve ilerledi. "Beni takip edin. Sizinle konuşmak için can atıyorum, Uzumaki Naruto." Sasuke'ye attığı sessiz bir bakışla çocuk çatının üstünden atlayarak uzaklaştı. İtachi ve Naruto ise insan kalabalığına karışmamak için ara sokaklardan ilerlediler.
"Sizinle tanışmak bir onurdur, efendim." Dedi Naruto.
"Madem sizin için bir onurdu, neden eğilmediniz?"
Naruto ağzının kenarı ile sırıttı. "Çünkü ben saygımı eğilerek belli etmem, daha somut şeylerle belli ederim. Mesela teklifinizi değerlendirmek için buraya gelmem size olan saygımdandır."
İtachi kafasını salladı. "Size güvenerek kendi özel alanımıza sokmam da benim size olan güvenimdendir, Uzumaki Naruto."
"Naruto yeter, efendim." Dedi Naruto göz ucuyla gelen Sasuke'ye bakarken. Metrelerce uzaktan bile kendi feromon kokusundan kurtulduğunu anlayabiliyordu. Şimdi sadece ferahlatıcı bir yaprak gibi kokuyordu.
Tabiki de Naruto'ya göre yaprak ve yanmış odun kokusu kokarken daha güzeldi.
"Peki Naruto, sen de bana İtachi diyebilirsin. Sizli konuşmamıza gerek yok."
"Nasıl istersen İtachi."
Sasuke yanlarına geldiğinde İtachi ona baktı ama bir şey demedi ve yürümeye devam etti.
Naruto yan bir adımla Sasuke'ye yaklaştı ama Sasuke öne giderek abisinin yanına geçti. "Dün Draco'yla Dışarıda bir yavru kuş bulduk ve kafese kapattık. İstediğin zaman besleyebiliriz." Dedi şifreli olduğu belli olan bir konuşmayla.
İtachi kardeşinin omuzunu sıktı. "O yavru kuşu ancak senin yakalayabileceğini biliyordum. Seninle gurur duyuyorum."
Sasuke gülümsedi ve omuzundaki abisinin elini sıktı. Her ne kadar ikisi de bu yaşlarına kadar ölümle büyüse de, İtachi ve Sasuke birbirleri uğruna kendi ailelerini katletse de, İtachi yıllardır reisliğin getirdiği sorumlulukla Sasuke'den uzaklaşsa bile onlar hala abi kardeşti.
Çatısının üstünde kocaman bir Uchiha amblemi olan tek katlı bir kulübeye gelmişlerdi. İtachi ve Sasuke kapı yerine geçen siyah örtüyü kaldırarak içeri girdiler. İtachi toplantı salonuna ilerlerken, Sasuke geride kalarak örtüyü Naruto için açık tutmuştu.
Naruto gözlerini Sasuke'den çekmeden içeri girdi. Belki de kavga nedeni sayılabilecek bu bakışlara ikisi de ters bir tepki vermedi.
Sasuke abisinin yanındaki mindere otururken, Naruto da Uchiha kardeşlerin karşısındaki mindere oturdu. Toplantı salonundaki herkes -Draco hariç- dışarı çıktı ve odada sadece dördü kaldı.
İki baskın alfanın feromonları tüm odayı boğucu bir kokuya boğarken, bu koku görüşmenin pek de düzgün geçmeyeceğini kanıtlar nitelikteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/
Fanfiction(Omegaverse!)+(Smut!)+(Mpreg!)+(Narusasu!)+(Drarry!)+(AlphaNaruto!)+(OmegaSasuke!)+(AlphaHarry!)+(OmegaDraco!) Tamamlandı" -ChakraVerse Serisi 1. Kitap- Kaguya Ōtsutsuki adlı Tanrıça tarafından dünyaya armağan edilen çakra yüzünden, dünyada hemen he...