The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/

25/ "Sahte gülümseme daha çok acıtır."

Artık sırtının tutulduğunu hissettiğinde ayağa kalktı ve odadan çıktı. Karnı çok açtı bu yüzden yiyecek bir şeyler alıp Harry'i ziyaret etmek ve orada yemek istiyordu.

Tabi, Harry'nin odasını bile bilmiyordu.

Ani bir farkındalıkla Harry'nin artık Parabatai'si olmadığını hatırladı. Eğer hala Parabatai olsalar çakrasından nerede bulunduğunu anlardı ve hemen yanına giderdi. Şimdi ise sadece onun odasını bilen birini aramalıydı.

Kafeteryaya yemek almak için gittiğinde Harry'i oturduğu bir masada kafeteryada verilen çorbayı içerken gördü ve şaşırdı. Onu daha odadan salmadıklarını düşünmüştü ama düşününce savaşın ardından beş gün geçtiği için -beş gün dolmuştu ve belki altı gün olarak sayılabilirdi- çakrasını toplamış olmalıydı.

Bir tabak çorba aldı ve Harry'nin yanına oturdu. "Hey,"

"Hey, selam." dedi Harry de cevap olarak. "Seni hangi rüzgar attı buralara?"

"Hiç," dedi Naruto kelimeyi uzatarak. "Seni görmek istedim."

"Sağlıklıyım. Draco bana iyi baktı. Ve Sakura."

"Draco ve sen..." Dedi Naruto cümleyi Harry'nin tamamlamasını beklerken.

"Bilmem. Aramız çok tuhaf. Arkadaş gibiyiz herhalde. Benim için endişeleniyor ve çok... Şirin."

"Lanet olası ruh halini anlayamamak çok tuhaf." Dedi Naruto çorbasını kaşıklamaya başlarken.

"Kesinlikle." Dedi Harry gülerek. "Seninde canın bir şeye sıkkın ama tam ne bilmiyorum. Sanki birbirimizi anlamamızı sağlayan o bağ kopmuş gibi."

"Gerçekten de birbirimizi anlamamızı sağlayan o bağ koptu." Dedi Naruto gerçekleri dile getirerek.

Harry tabakta kalan çorbayı ekmeği ile sıyırdı ve yuttu. "Annem burada."

"Lily... Mi?"

"Başka annem mi var?" Harry alaylı bir şekilde tek kaşını kaldırdı.

Naruto yüzünü sıvazladı. "Nerede? Onunla konuşmak istiyorum."

Naruto Lily'i oldukça severdi. Lily de annesi gibi kızıl saçlıydı. Uzumaki kök ailesinden geliyordu yani. Baba tarafından Harry ile kuzen olmasa bile anne tarafından kuzendi. Tabiki de, baya uzaktan kuzenlerdi ama yine de kuzenlerdi. Annesinin ölümünden sonra onunla ilgilenen yegane kişi Lily olmuştu. Lily ile Naruto'nun annesi Kushina Parabatai'ydi zaten.

"O da az önce yanıma gelip seni arıyordu."

Naruto çorbasının son yudumlarını aynı Harry gibi tabağı kafasına dikerek içti ve peçete ile ağzını sildi. "O zaman burada bekleyeyim. Eninde sonunda buraya geri gelir."

Harry kafasını salladı ve sessizlik içinde oturmaya devam ettiler.

"Ee, Sasuke ve sen?"

Naruto açıklanacak bir şey olmadığı için omuz silkti. "Kıyıda köşede oynaşıyoruz, birisi sorsa sevgiliyiz ama kendimi nedensizce onunla yatak arkadaşı gibi hissediyorum. Birbirimizden hoşlanıyoruz, ama birbirimizi sevmekten de çok uzağız. Aşk... Bizim için farklı şeyler. Ne yapmam gerek bilmiyorum bu yüzden birbirimizden uzak duracağız. Hislerimizi... Anlamamız için."

Harry sertçe çatalı masaya sapladı ve gaza gelmiş ve neşeli bir şekilde bağırarak konuştu. "Onu kaçırıp tanrının bile unuttuğu yerlere saklayarak işkence edelim ve sende onu kurtar! Sana kesinlikle aşık olacak!"

Naruto masaya saplanan çatalı alıp tehditkar bir şekilde çocuğa doğrulttu. "Delirme."

Kollarını birbirine dolayıp somurttu. "Çok iyi plandı."