The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/

45/ "İyi olacağım."

Naruto mutfağa girdi ve çocuğu mutfakla birleşik olan yemek odasındaki uzun masanın en başındaki sol sandalyeye oturtturdu. Mutfak ve yemek odası birleşikti ve yemek masasında oturan herkes mutfağı rahatça görebilirdi.

Sasuke'nin alnını sevgi dolu bir şekilde öptü. "Mükemmel yemek becerilerimi izlemeye hazır ol," dudaklarını alnından uzaklaştırmadan. Ardından çocuğun rahat ettiğine ve sandalyesinin sağlam olduğuna emin olarak hemen buzdolabına koştu.

Mutfaktaki cama baktı ve ani bir farkındalıkla havanın çoktan karardığını anladı. O buraya gelirken güneş daha yeni batıyordu. Çok uzun bir gün olmuştu.

Sabahın yedisinde kalkıp köye gitmiş, akşam üstü saat beş gibi işi anca bitmişti. Sasuke'yi bulana kadar da saat altı olmuştu. Andrew ve Naruto Uchiha özel alanına gidene kadar saat altı buçuk civarı olsa, saat sekiz gibi Andrew ölmüş olmalıydı. Şuan da hemen hemen dokuz buçuk olmalıydı. Gerçekten, çok uzun, yorucu ve unutulmaz bir gün olmuştu.

Hemen hemen gece olduğu için biraz daha hafif ve akşam yemeği tarzında bir şeyler yapsa daha iyi olurdu. Dolaba boş boş bakarken -dolap ağzına kadar çeşit çeşit malzemeyle doluydu ve Naruto'nun aklından bir sürü yemek seçeneği geçiyordu- ne yapacağına karar veremedi. "Özel olarak istediğin bir şey var mı?"

"Hmm, makarna?" Dedi Sasuke basit düşünerek.

"Mükemmel fikir. Sana kremalı makarna yapacağım. Ah, yanına köri soslu tavuk da ister misin? Veya makarnayı yoğurtlayıp rus salatası gibi de yapabilirim. Aa, sen hiç makarnanın üstüne kızarmış patates baharat karışımı döktün mü? Tsunade annemin özel bir baharat tarifi vardı, burada malzemelerin olacağına eminim."

Sasuke çocuğun heyecanlı haline gülümsedi. "Sadece makarna yeter. Üstüne peynir rendelerim."

Naruto hayal kırıklığı ile somurttu. "Gerçekten mi? O kadar seçeneğin arasında mı?"

Sasuke kollarını masaya uzatıp kafasını kollarına yasladı ve çocuğu izlemeye devam etti. "Tamam o zaman, sana bırakıyorum."

Naruto neşeli bir şekilde gülümsedi ve heyecanlı bir şekilde buzdolabını karıştırırken bir yandan da yapacağı şeyi Sasuke'ye anlatmaya başladı. "Peynirli makarna istiyorsan onu öyle yapayım ama sadece o olmaz. Yanına mısır unu ile kızartılmış tavuk ile kabak da yapacağım. Üstüne sarımsaklı yoğurt da dökersen emin ol parmaklarını yersin."

"Sana güveniyorum şef," dedi Sasuke gülümserken.

Naruto omuzunun üstünden Sasuke'ye baktı ve gülümsedi. Şuan farkettiği üzere çocuk siyah kısa bir şortun üstüne uzun beyaz bir tişört giymişti. Tişörtün göğüs kısmında bir uchiha amblemi vardı ve köprücük kemikleri iştah açıcı bir şekilde belli oluyordu. Kirli düşüncelerini kendine saklayarak çocuğu yeme hayalleri kurması yerine, yemesi için yemek yapması gerektiğini kendine hatırlattı.

Malzemeleri tezgaha çıkarıp yemeği yapmaya başladı. Tavukları ve kabakları hızlıca kesti. Tavukları küp küp, kabakları ise uzun uzun kesmişti. Yumurtanın sarısı ile beyazını ustalıkla ayırdı ve ilk olarak tavukları yumurtanın sarısına buladı. Ardından mısır ununa buladı. Mısır unlu tavukları çıkardığı uzun tabağa dizmeye başladı. Sasuke sevgilisinin becerikli ellerini izlerken Tsunade ve Jiraiya-sennin ile yaşarken yemek yapmayı öğrendiğini söylediğini hatırladı. Anlaşılan bayağı iyi öğrenmişti.

Tavaya göz kararı yağ koydu ve yağ kaynayana kadar dolaptan salata malzemeleri çıkararak hepsini güzelce yıkadı. Bu sırada bulduğu bir önlüğü üstüne geçirmiş ve 'sıcak hava yüzünden' üstündeki tişörtü de çıkarmıştı. Şuan çıplak göğsünü sadece koyu mavi, üstünde Uchiha amblemi bulunan bir önlük kapatıyordu. Eğer Naruto önlüğü bağlarken onu izleyen Sasuke'ye göz kırpmamış olsa Sasuke sıcak hava bahanesini yiyebilirdi.