The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/

56/ "On bin bir insan."

'Ajan mı?' diye düşündü Naruto. 'İmkansız.'

"Bu imkansız." Dedi düşüncelerini dile getirerek.

"Ama olmuş işte. Japonların biz çakralılardan ne kadar nefret ettiğini en iyi sen biliyorsun. Bu köyü kurmamız bile kaç rüşvete ve yüzlerce dilekçeye mâl oldu. Köyü tehlikeye atamayız. Burada artık binlerce insan yaşıyor. Jinchuurikilere bir nefretim yok ama bir insanın canı için binlerce insanın canını riske atamayız. Buradaki tüm insanların canı sana emanet."

Naruto saçını karıştırdı ve dağıttı. "Olmaz." Dedi sertçe. "Gaara'yı asla o sikik yere göndermem. O bir Uzumaki. Benim öz kardeşim. DNA sonuçları bunu kanıtlıyor. Ve ben asla ailemden birini yarı yolda bırakmam."

Shikamaru şaşkınlıkla dona kaldı. "Uzumaki..." Diye mırıldandı.

"Artık son Uzumaki değilim." Dedi Naruto hisleri anlaşılmayan bir ses tonu ile.

"Bu bir şey değiştirmez. Hala onun canına karşılık binlerce can var. Bir insan mı, on bin insan mı?"

"On bin bir insan." Dedi Naruto. "Bu insanları nasıl koruyacaksam kardeşimi de koruyacağım."

"Siktir," dedi Shikamaru ağzından kaçan küfüre engel olamazken. "Aramızda bir ajan var!"

Sakura aralık kapıdan kafasını uzattı ve odaya girdi. "Bu sorunu ben çözebilirim. Gaara, lütfen uzanır mısın?"

"Hayır..." Diye mırıldandı Naruto, Sakura'nın düşüncelerini adeta okuyarak. Ama Gaara kardeşinin dediğinin tersini yaparak uzandı. Sakura elini çocuğun alnındaki mühürde gezdirdi ve yutkundu. "Tam tahmin ettiğim gibi."

"Ne oluyor?" Dedi Temari de içeri girerek. Kızın geldiğini ondan önce deniz kokulu omega feromonları belli etmişti.

Shikamaru anlatmak için izin alırcasına Naruto'ya baktı. Naruto kafası ile onayladı ve Shikamaru Temari'ye durumu özetlerken Naruto Sakura'yı izledi.

"Ne olmuş?" Diye sorgu Gaara tedirgin bir şekilde. Etrafında bir sürü şey oluyordu ama hala anlayamıyordu.

"Ajan sensin." Dedi Sakura. "İzleyici çakra taşıyorsun. Gerçekten... Bunun bir efsane olduğunu sanıyordum."

"Tsunade bize bunu uyumadan önce anlatırdı!" Dedi Naruto itiraz ederek. "Bu imkansız!"

"Şuna bir bak." Dedi Sakura elini çekerek.

Naruto elini çocuğun alnındaki mühüre getirdi ve altındaki çakrayı hissetmeye çalıştı. Ama aniden sanki Gaara'nın suratı yanan bir ateşmişçesine elini hızla çekti. "Bu bir efsane!"

Elini çekmişti çünkü çocuğun alnında yüzlerce çakra vardı ve bu çakra sayesinde takip ediliyordu. Demek ki hükümet Gaara'nın burada olduğunu biliyordu ve Japonya Konoha'nın Jinchuuriki çaldığını iddia ederek bunu bir savaş sebebi sayabilirdi.

Ve işte o zaman Konoha'nın başı belaya girerdi.

Shikamaru Temari'ye anlattıktan sonra kız Shikaku'nun yanına koşar adımlarla gitmeye başladı. Onu da çağırması lazımdı. Durum gerçekten de öngörülemez bir hale gelmişti.

Shikamaru Naruto'nun yanına gelip omuzunu dostça sıktı. "Savaş istiyor musun?"

"Barışı getirecekse, evet."

"Ya savaş ölüm getirirse?" Dedi Sakura dahil olarak.

"Bizde ölümle karşılık veririz." Dedi Naruto net bir şekilde.

"Naruto, onu teslim etmezsek savaş çıkacak ve binlerce insan ölecek."

"Ama kazanacağız. Belki ben de ölürüm, ama kazanacağız. Sonucunda da artık daha özgür olacağız. Hükümet bize karışamayacak."