The Last Uzumaki /NaruSasu-Harco/

43/ "Ona göstermediğin merhameti benden bekleme!"

Naruto en son Sasuke ile geldiği çatının üstünde durdu ve yıkılmış alanı süzdü. Gerçekten de bir katliam alanıydı. Cesetler toplanıp gömülmüş olsa bile kan izleri hala duruyordu. Havalar sıcak olduğu için yağmur da yağmamıştı ve hala izler duruyordu. Naruto uzakta gözüken toplantı binasına baktı ve rahatladı. En kötü ihtimalle orada Andrew'in işine bakardı.

"Vay," dedi Andrew şaşırarak. "Burayı kim bu hale getirdi, tanrı mı?"

"Uchiha Madara." Diye cevap verdi Naruto. Bir anlığına gözünün önüne o yıkılmaz adam gelmiş ve öldüğü için rahatlamıştı.

"Aynı şey." Dedi Andrew sakince. Naruto ilk kez Andrew'in mantıklı bir şey söylediğini kabul etti.

Klon ve Naruto yıkılmış evlerin sağlam yerlerinden zıplayarak toplantı salonuna geldiler. Tam da Naruto'nun tahmin ettiği gibi toplantı salonu yıkılmamıştı ve bodrum katı gösteren bir kartta 'Sorgulama odası' yazıyordu. Klon patlayınca Naruto yere düşen Andrew'i kolundan tutarak yerde sürüklemeye başladı. "Sasuke'nin adını bir daha ağzına al ve seni merdivenlerden aşağı atayım."

"Sasuke-"

Naruto gerçekten de kapıyı açtı ve Andrew'in göğsüne sert bir tekme atarak merdivenlerden düşmesini sağladı. Esmer çocuk tüm merdivenleri takla atarak indi ve sürüklenerek odanın duvarına çarptı.

Şuan Andrew karşısında elleri bağlı ve yaptıklarından pişman değilken Naruto'nun sinirini iradesini ele geçiriyordu.

Naruto arkasındaki kapıyı kapattı ve odayı karanlığa boğdu. Kyuubi gözleri anında karanlığa uyum sağlarken Andrew'in korku ile odaya bakındığını görebiliyordu. "Naruto... ışığı açar mısın?"

"O da sana yalvardı değil mi? Yapmaman için, onu bırakman için, bunları ona yaşatmaman için yalvardı, değil mi?" Gözleri kırmızıya dönüştü ve karanlık odada parladı. Andrew korku ile yerine sinerken Naruto oldukça zevk aldı.

Andrew korku ile kendini güçlü göstermeye çalışarak saçmaladı. "Daha çok hızlanmam için yal-"

Naruto çocuğun yüzüne sert bir yumruk geçirdi. O kadar sertti ki, Andrew'in kafası duvara çarpmış ve kafasından kan akmaya başlamıştı. Tek bir yumrukla kazandığı yara başından ibaret değildi, burnu da kırılmıştı.

"Soruyorum. Neden?"

"Canını yakmak istedim." Dedi Andrew ve Naruto'nun yüzüne tükürdü. "Senin yüzünden iki yıldır Orochimaru'nun elindeydim. Üstümde türlü türlü deneyler yaptılar. Son bir haftamın kaldığını söyleyerek bana acıdılar ve zaten işlerine yaramayacağım için saldılar. Seni aradım ve buldum, ardından omeganı. Sana zarar vermek yerine omegana zarar vermek daha kolay ve mantıklıydı. Senin görünümünde onu becerdim. Sence şimdi sana eskisi gibi bakabilir mi? Seni gördüğü her an aklına o saatler gelecek."

"Seni öyle bir geberteceğim ki!" Dedi Naruto sinirlenerek. "Gelip bana saldırsana aşağılık herif! Neden o! Neden benim günahımı ona ödettirdin! O masumdu!"

"Masum mu?" Andrew burnundan akan kana rağmen kahkaha attı. "Seninle birlikte olduğu için masum değildi. Onu başta öldürecek ve kapına cesedini yollayacaktım. Sonra ise ona daha beterini yapmaya karar verdim. Onu öldürmekten beter hale getirdim ve içten içe senden nefret etmesini sağladım. Ölümünü atlatabilirsin ama senden nefret ederek yaşamasını atlamazsın."

Naruto çocuğu boynundan sıkarak ayağa kaldırdı. "Onun. Suçu. Yoktu." Dedi üstüne basa basa. "Bana olan nefretini benden çıkarmalıydın. Ondan değil. Bu hayatta en değer verdiğim kişiden değil."

"Bu yüzden onu seçtim ya."

Naruto çocuğa tekrar yumruk attı ve yanlamasına yere yapışmasını sağladı. Andrew acı ile inleyerek doğrulmaya çalıştı ama elleri ve ayakları bağlı olduğu için yapamadı.