"Ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar."
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, Yaşar Kemal
~Bölüm Şarkıları:
•İncinmesin Kanatların, Elyas & Taha
•Çok Alıştım Sana, PinhaniYirmi Beşinci Bölüm
"MEVSİM RÜZGÂRLARI"Kalbim olmadan da, birini sevmeden de yaşarım diyordum hep kendime. Ergenlik dönemimde her genç kız gibi aşık olmayı, sevmeyi, sevilmeyi ben de isterdim. Fakat daha sonra daha on beş yaşındaki İsis susar, kırklarının ortasındaki İsis konuşmaya başlardı.
Baban anneni sevdi de noldu? İçten içe mutsuzluktan ölüyor.
Düşününce mantıklı gelirdi. Başka bir adamın sevgisinin pek önemli bir şey olmadığını, yalnızca babamın kıt kanaat sevgisinden yetinmem gerektiğini düşünürdüm.
Dizilerdeki ya da filmlerdeki gibi destansı bir aşk yaşayamayacağımdan emindim. Çünkü gerçek hayatta koşul şartsız birbirini seven, mutlu bir aile hiç görmemiştim. Mahallede biz anormal sayılırken normal olanlarında böyle bir hayat yaşamadığını çok sonra, on ikili yaşlarımdan sonra, anlamıştım. Kimi eşinin maaşının azlığından yakınır kimi de sürekli kavga çıkarmasından yakınırdı.Herkesin derdi kendine göre büyüktü ama içimden keşke biz de böyle olsaydık demeden edemiyordum. Babam her akşam evde olsaydı da kızsaydı bize. Ya da annem beni sevseydi de varsın aç kalsaydık. Çünkü benim ne babam her akşam tam saatinde evde olur ne de annem beni severdi. Üstüne üstlük yarı aç yarı tok dolanırdım hep. Bu yüzden her zaman cılız bir çocuk olmuştum. Az beslenmeye o kadar alışmıştım ki beni aç bırakan bir annem olmasa bile artık yemek yiyemiyordum.
Biz neden dışlanıyorduk bilmiyordum. O zamanlar karşı apartmandaki daireye evli bir çift taşınmıştı. Duyduğuma göre kadın hamileymiş ve eşi dışarıya çıkmasına hiç izin vermiyormuş. Hatta ailesi ile bile konuşturmuyormuş. Sürekli sokaklarda olduğumdan her şeyi herkesten önce öğrenirdim. Tıpkı o kadının eşinden yediği dayak yüzünden hastanelik olduğunu ambulans gelince ilk benim görmem gibi. Kanlar içindeki bedeninde uzaktan bile belli olan büyük çıkıntısıyla ambulansın içine yerleştirilmiş ve ardından gitmişti. Ambulansın insanın içine yaydığı acaba kime ne oldu hissi tüm sokakta yankılandığında herkes pencereye çıkmıştı. Beni görenler ne olduğunu sormuştu ama söyleyememiştim. Günler sonra gelen habere göre bebek anne karnında ölmüş ve annesini zehirlemişti. Yediği dayağın da etkisiyle kadıncağız dayanamamış ve rahat bir nefes bile alamadığı hayata gözlerini yummuştu.
O adam hamile karısını döverken bu durum neden normal kabul görüyordu ve annemin yaptıkları yüzünden ben neden kötü kadının kızı olarak adlandırılıp anormal sayılıyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutsiyet |tamamlandı|
Teen Fiction+18 ögeler barındırmaktadır; şiddet ve cinsellik. ~ "Sen," diye fısıldadım gecenin şavkında. Vücutlarımız ahenkle birbirine çarpıyor, aynı zevki kucaklıyordu. Boynunu kokladıktan sonra derin bir öpücük kondurdum. "Beni önce yaktın, sonra küllerimi...